Bizim nesil, 'Sağ/Sol' kavgaları arasında büyüdü.
O kavga da bir çeşit terördü ama eylemler kitlesel olmadı.
Kişiler hedef seçiliyordu daha çok.
Derken.
Türkiye'nin başına PKK terörü musallat oldu.
Kitlesel eylemlere yönelen terör örgütü önce15 Ağustos 1984'deki Eruh ve Şemdinli saldırılarıyla karakollarımız hedef aldı.
Teröristler daha sonra yani 21 Ekim 1993’te Siirt’in Baykan ilçesine bağlı Derince köyündeki okulun bahçesinde 13’ü çocuk, 22 kişiyi kurşuna dizdi.
Teröristlerin sebep oldukları katliamda kundakta kurşunlanmış küçük Serkan’ın fotoğrafı, terörün acımasız yüzünü hepimize gösteriyordu aslında.
Ülkemiz 38 yıldır bu terör belasıyla boğuşuyor.
Kaynaklarımızın büyük bölümünü terör mücadelesi için harcadık.
Feda olsun elbette.
Ama canımız çok yandı.
Hala da yanmaya devam ediyor.
Kahraman güvenlik güçlerimiz yani polisimiz ve askerlerimiz her seferinde terör örgütüne büyük darbeler indiriyor.
Terör örgütü, yediği her darbenin sonucunda sivilleri hedef alıyor.
Toplum içinde korku salmaya çalışıyor.
Ki;
Terörün amacı da budur zaten.
Ankara garı, Suruç katliamı, Beşiktaş'taki bombalı eylemler gibi kitlesel katliamlarla yurttaşlarımızı hedef alan lanet olası terör, dün İstanbul'un göbeğindeki İstiklal caddesinde gezintiye çıkan yurttaşlarımızı da hedef aldı.
Bir kadının bıraktığı bomba patlayınca 6 yurttaşımız yaşamını yitirdi.
3 ailenin ocağına ateş düştü.
Derince köyünde aralarında 12 bebek ve çocuklardan oluşan 22 vatandaşımızı katlettikleri gibi İstiklal'de de babasıyla birlikte yürüyen bir çocuk ve bir geç kızla birlikte 6 vatandaşımızı vahşice katlettiler.
Korku salmaktı ya amaçları.
Korktuk mu?
Elbette hayır.
Ama canımız çok yandı.
Yurttaşlar olarak her birimiz, o şarapnel parçalarının acısını derinden hissettik.
Terör, bir kere daha lanet yüzünü gösterirken tekrar hepimizin nefretini kazandı.
Polisimiz bombayı bıraktığı düşünülen kadınla, ona yardım ve yataklık ettiklerinden şüphelenilen kişileri kısa sürede yakalamış.
Bu haber, acımızı biraz hafifletti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olayla ilgili açıklama yaparken, ''Dağda mücadele edersiniz. Sınır ötesinde mücadele edersiniz. Şehirde mücadele edersiniz ve birçok terör olayını engellersiniz. Bir tanesini kaçırırsınız. Millet olarak da ülke olarak da kaybettiğimiz canlar açısından da büyük bir bedel ödersiniz. Elbetteki coğrafyamızda büyük bir imtihanla karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz'' dedi.
Evet canımız çok yandı.
Bir kere daha bedel ödedik.
Son olur inşallah.
Terör, bir insanlık suçudur.
Nereden ve kimden!
Hangi guruptan gelirse gelsin.
Amasız ve fakatsız, terörü buradan bir kere daha lanetliyoruz.
Türkiye'deki bütün siyasal partilerin de, amasız ve fakatsız.
Nereden ve kimden geldiğine bakılmaksızın güçlü bir karşı çıkışla terörü lanetlemesi gerektiğini de düşünüyorum.
Son acımız olur inşallah.
Başımız sağolsun.
