Bazı konuları hatırlatmak adına yazdıklarımla belki kendimi tekrara düşürüyor olabilirim ama unutmayın ki, Rahmetli Adnan Menderes'in dediği gibi ''Hafızayı beşer, nisyan ile maludür''.
İnsan hafızası unutuyor yani.
Onun için bazı konuları tekrar tekrar anlatmak gerekiyor.
Tekrar anlatacağım konu da, Rahmetli Muzaffer Önder'in mahalle bakkallarıyla, zincir marketlere bakışıyla ilgilidir.
Ki;
Şöyledir:
90'lı yıllardı.
Sık sık ziyaretine giderdik.
Rahmetlinin haftada bir gün halk günleri olurdu zira.
Ki;
Halka rağmen, halk için siyaset yapılamayacağını anlatırdı.
Halk adamıydı zaten Rahmetli.
Onun için kendisine oy vermişler kadar, vermemiş olanlar için de halktan biri gibiydi ve o herkes için Muzaffer Abi'ydi yani.
O halk günlerinden biri değildi belki ama bir ziyaretim sırasında masanın üzerine birkaç toptan oluşan kağıt yığını koydu.
O kağıt yığını bilgisayar çıktılarından oluşuyordu.
''Koç gurubu Batı park için rekreasyon projesi hazırlamış, 'ne dersin?' diye bana sormuştu.
O rekreasyon projesinin çizimlerinde bir de çok katlı otel yapısı görünüyordu.
Ben de kıt aklımla, ''Ne güzel, kabul edersin herhalde'' demiştim.
''Güzel elbette ama bir de süper market yapmak istiyorlar'' diye yanıtlamıştı bu çıkışımı Rahmetli.
''Ne var bunda'' der gibi boş boş baktığımı anlamış olacak ki, devamında, ''Bunun peşi gelir, daha sonra başkaları da açılır. Bu proje Samsun'da bakkal esnafını bitirir'' demişti.
O projeye onay vermedi yani.
Gerçi, daha sonra her köşe başına zincir marketler açıldı ve mahallelerimizin köşe başlarındaki bakkallar tek tek kapandı ama Muzaffer Önder, o günahın suç ortaklarından biri olmadan göçtü gitti bu dünyadan.
Allah'ın rahmeti üzerine olsun.
Sonraki seçimleri kaybetme nedeni o projeye onay vermemesi değildi elbette ama şimdi pahallığın sebebini zincir marketlere bağlayanların tamamı Muzaffer Önder'e oy vermeyenlerdi belki de.
Zincir marketlerin, bakkal esnafının yok olması ve bunun sonucunda veresiye defterlerinin tarihe karışması gibi etkileri olmuştur.
Farklı isimler altında açılsalar da, zincir market yapısı aslında gıda piyasasında bir nevi tekel oluşmasına da sebebiyet vermiştir.
Aynı markanın kısa mesafelerde kurulu mağazalarında bile aynı ürünlerin etiketlerinde farklılıklar görülse de, günümüzde oluşan pahalılığın tek başına sorumlusu zincir marketler olamaz diye düşünenlerdenim.
''Keşke mahalle bakkallarımız kalsaydı, zincir marketler hiç olmasaydı'' demenin şimdi bir faydası var mı bilmem ama geçmişte bu yapılaşmanın tehlikesine işaret edenleri ''Geri kafalı ve sermaye düşmanı'' olmakla suçlayanlara bakıyorum da zincir marketlere ateş püskürüyorlar.
Tehdide varan hakaretleri bile işitir olduk.
Zaman her şeyin ilacıymış meğer bilememişiz.
* * *
Bana birkaç gün müsaade
Ana- baba, oğul ve gelinden oluşan çekirdek ailemize katılacak yeni bir üyenin dünyaya teşrifine tanıklık etmek adına birkaç gün buralarda olamayacağım.
Ben buralarda yokken, kendinize çok iyi bakın.