Mitolojiye konu olan Amazonlar, Anadolu’daki şehir ve yerlere de ad olmuşlardır. Amasya’nın adının Amazonlardan ve Sinop’un adının da amazon kraliçesinin adından geldiği kaynaklarda belirtilmektedir. İzmir’i de kuranlar Amazonlardır
Dietrich Von Bothmer’in 1957’de yayımlanan “AMAZONS IN GREEK ART” kitabında Amazonları konu alan çok çeşitli kabartmalar, vazolar, süs eşyaları, ev eşyaları vb. araç-gereçlerin resimleri yer almaktadır.
KOVANLI SAVAŞ KAZMALARI
Alman araştırmacı, Vuslat Müller Karpe, “Atlı göçebelerden kalma Anadolu’daki kovanlı savaş kazmaları” konulu çalışmasında şöyle demektedir:
M.Ö. 8./7. Yüzyılda yaşamış Avrasya’lı atlı göçebe savaşcıların izlerine Anadolu’da az da olsa rastlanmaktadır. Böyle bir savaşçıya ait mezar Amasya ili, Gümüşhacıköy ilçesi İmirler köyü yakınlarında kaçak kazılarla defineciler tarafından tahrip edilmiş bir şekilde saptanmıştır. Tüm buluntuları kurtarılamayan mezardan ele gecen, uzun bir demir kılıç, bronzdan at gemi ile yedi tane kovanlı ok ucu ve demir namlulu, bronz kovan saplı bir savaş kazması ile bunun tunçtan kabzası şimdi Amasya Müzesi’ndedir.
..... Bu silah Sibirya’da, Altay’da, Tagar Kültüründe eski bir geleneğe sahip ve özellikle Minnussinsk’lerin mezarlarında ele geçmekte, İmirler’de ve İstanbul Müzesi’nnde bulunan parçaların en yakın benzerleri Kazakistan’da Orenburg’da bulunmuştur. Bu tipdeki buluntulara güney Sibirya’da Yenisey bölgesinde rastlamak olasıdır.
Anadolu’da ele geçmiş olan bu savaş kazmalarını M.Ö. 7. Yüzyıla tarihleyebiliriz. Yazılı kaynaklara göre; önce Kimmerler daha sonra da İskitler kuzey Karadeniz ve kuzey Kafkasya’dan gelip geçici olarak Önasya’ya (Anadolu’ya dahil olmak üzere) gelmelerine karşın kovanlı savaş kazmaları her iki kavim için de tipik bir silah değildir. Her üç buluntuyu da Orta Asya ve günney Sibirya’da yaşamış atlı göçebe kültürlere bağlayabiliriz.
KİMMERLER
Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün 23-26 mayıs 1983 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirdiği 1. Araştırma sonuçları toplantısı metinlerinin yayımlandığı kitabın “Eski Annadolu Tarihinde Kimmerler” başlığını taşıyan, M. Taner TARHAN (prof.dr.) imzalı yazıda şöyle denmektedir:
Kimmerler, Proto-Türkler olarak tanımlanan Ural-Altay kökenli bozkır göçebelerinin batı kolunu oluştururlar. M.Ö. ll. Bin yıl başlarından M.Ö. Vlll. Yüzyıla kadar-merkez Kırım olmak üzere-Karadenizin kuzeyinde yaşamışlardır.
...........İskitleri anlatan antik çağ yazarları, Kimmerler’i güney Rusya’nın ilk seçkinleri olarak tanımlarlar.
M.Ö. Vlll.-Vı. Yüzyıllar arası Kimmer kültür tarihinin üçüncü ve son devresini sınırlar; doğudan gelen İskitler’in baskısı sonucunda göç etmek zorunda kalırlar. Tarihi bakımdan İskit istilası, maddesel kültürün gelişimi yönünden de yeni bir devrin başlamasına neden olur. Güney Rusya’nnın Tunç Çağı sona erer ve Demir Çağ başlar.
Kafkas geçitlerini aşan Kimmer göç dalgaları-yeni bir yurt edinmek amacıyla-Urartu topraklarına yayılarak Anadolu’yu istila etmeye başlar. Bunların ardından İskitler gelmektedir. Çağdaş Assur kaynaklarında bu olaylar hakkında ayrıntılı bilgiler mevcuttur. Assurlular Kimmerler’i “Gimirrai”, İskitler’i “İskuza/Asquzai” olarak adlandırmışlardır.
.............Frig devletini yıkan Kimmerler Lidya sınırlarına dayanır; bu arada bazı boylar Paphlagonia üzerinden (Strabo,1,3.21) Karadeniz sahillerine ulaşırlar; Miletos’unn güçlü kolonisi Sinope (Sinnop) tahrip edilir ve bu yörede yerleşirler. (Herodot, IV,12; Pseudo-Skymnos,947 vdd.,krş. Arrianos, Bithynica, F 74). İlginç bir raslantı olarak, Grek kaynaklarında Sinop’un doğusundaki “Themiskyra” bölgesi Amazonlar’ın yaşadıkları topraklar olarak gösterilir. Gerçekte-bozkır göçebe kültürünün ve geleneklerinin gereği olarak-at üzerinde savaşan Kimmer kadınları, Grekleri dehşet içinde bırakmış ve bunlar-çeşitli yörelerde-birer mitos halinne dönüşerek antik çağ kaynaklarında yer almış ve saygı görmüşlerdir. Kimmerler Karadeniz bölgesinde, doğuda Trapezus’a (Trabzon), batıda ise Herakleia Pontika’ya (Karadeniz Ereğlisi) kadar yayılırlar. Trabzon yakınındaki Ağırmış Dağ’ın antik çağda “Kimmerius Dağı” adını taşıması (Strabo, VII, 4.3) bunun bir kanıtıdır.
SONUÇ
Bütün bunlar göstermektedir ki, Türkler Anadolu’ya, 1071’den çok önceleri gelmişlerdir. Mitos haline dönüştürülen Amazonlar, gerçekte Proto-Türkler olan Kimmer ve İskitlerin -ata binen-ok atan, savaşan- kadınlarıdır.
Diğer bir deyişle; Anadolu, Karadeniz binlerce yıldır Türklere yurtluk yapagelmiştir. Zaman zaman bölgenin zengin kaynaklarından yararlanmak isteyen kolonistler olmuştur. Grekler de bu kolonistlerdendir. Ancak, bunlar hiçbir zaman halk kesimini oluşturmamış, kurdukları ticari kolonilerin surları dışına taşamamışlardır.
Hiristiyanlığın yayılması ile birlikte Anadolu’nun birçok bölgesinde olduğu gibi Karadeniz’de de insanlar bu dine ilgi göstermiş ve hiristiyan olmuşlardır. Hiristiyanlığın Roma İmparatorluğu’nun devlet dini olması ile birlikte de, Hiristiyan olan halk bir taraftan da asimile olarak Rum’laşmıştır. Bu insanlar kesinlikle Grek asıllı olmadıkları gibi Proto-Türkler dediğimiz Karadeniz’in yerli halkı olmuş Kimmerler ve İskitler’den başkası da değildir.
Mübadele döneminde Karadeniz bölgesinden Yunanistan’a göç etmek durumunda kalan bu insanların bir yüzyıla yakın bir zaman geçmesine rağmen, Yunan toplumuna bir türlü ayak uyduramamış olmasının yegane nedeni budur. O insanlarla bizler bir araya geldiğimizde ise çok daha rahat kaynaşabildiğimizi görüyoruz.
AMAZON KADINLARI
Amazon kadınları bügün de Karadeniz bölgesinde yaşıyor. Ok atıp- kılıç savurmuyor ama, çoğu defa gurbette olan erkeğinin yerine her işi yapıyor. Samsun’un Asarcık ilçesi köylerinde düğünlerde at yarıştıran kadınlar, Amazon kadınlarının kendisidir. Türk geleneğinde kadın her zaman erkeğinin yanında ve yokluğunda ise ailenin başındadır. Kağan öldüğünde devlet yönetimini üstlenen kadınlar vardır, bizim tarihimizde. Ay Hatun bunlardan yalnızca birisidir.
Terme başkent olmak üzere Karadeniz’de, Anadolu’da yaşayan Amazonlar, öz be öz bizim insanlarımızdır. Bu toprakları binlerce yıl öncesinden yurt edinmişlerdir. Bölgede arkeolojik kazılar yapıldıkca, daha geniş bilgi ve belgeler elde edilecektir