Ne zaman Samsunluların, özellikle de İstanbul’daki Samsunluların birliğinin gerekliliğini yazsam; dağınıklıktan nemalanan bazı zatı muhteremler, ziyadesi ile rahatsız oluyorlar. Sataşma işini de zavallı kıt akıllı, kemik yalayıcıları yapıyor. Biz hiç birisine pabuç bırakmayız; bu böyle biline…
İstanbul Samsunluları bir ve beraber olursa, bundan hem Samsunlular ve hem de memleket fayda görür. Bir ve beraber olursak; iri oluruz, diri oluruz, güçlü oluruz… Ancak, birlik ve güçlü olmamız, dağınıklıktan nemalanan bazı siyaset cambazlarının işine gelmiyor. Bu arada; seviyeli, omurgalı, saygın siyasetçilere söyleyecek bir sözümüz yok. Onları her zaman saygıyla karşılıyor ve hak ettikleri değeri de vermekten imtina etmiyoruz.
Bakan olup göremeyenler
Bakan olup ta hiçbir şey göremeyen; kıt akıllı, egoist zevat; bizim tarafımızdan da yok hükmünde olup kale dahi alınmamaktadır. İstanbul Samsunluları, bugün bulunduğu duruma, geçmişte yapılan özverili çalışmalar sayesinde gelmiştir. Geçmişi olmayanın geleceği de olmaz. Geçmişine saygı göstermeyen, olsa olsa haramzade olur. Hani bir söz vardır; “Haramzadeye krallık vermişler o da önce babasını kesmiş.”
Samsun adına yapılan ve Cumhurbaşkanımızın bizzat katılacağı toplantıda dahi salonun dolmaması için elinden geleni yapanları, salonun boş sıralarını çekip sevinç çığlıkları ile paylaşan şerefsizleri de gördük… Birileri, salonun dolmasına engel olmadık ve hatta dolması için canla başla çalıştık diyorsa; o zaman salon niye dolmadı. Bu kadar acizler mi? Kişisel egoları gereği Cumhurbaşkanımızın katılacağı toplantıyı dahi sabote etmeye kalkanlardan; ne siyasetçi, ne STK’cı ve ne de adam olur… Hele hele bu kıt akıllı zavallıların bir de kendisini bir şey zannedip birilerini yargılamaya kalkmaları kadar komik bir şey olamaz…
Bir olalım, güçlü olalım
Evet, İstanbul’da Samsunlular olarak hak ettiğimiz noktada değiliz. 31 Mart seçimlerinde topu topu üç beş tane aday adayımız olabildi. Bunun üç adedi de Ak Parti’de idi. Keşke onlarca, yüzlerce aday adayımız olabilseydi de onların aralarından adaylar ve belediye başkanları çıkabilseydi. Donanımı, yetkinliği ve çalışmaları ile bu üç değerli aday, Samsunluları İstanbul’da aday adaysız bırakmamak adına ortaya çıkarken; bazı kıt akıllılar onlara destek olacakları yerde nasıl köstek olduklarını böbürlene böbürlene anlatabilmektedirler. Ne diyeyim… Yazıklar olsun! Bunlar hala insan yüzüne çıkabiliyorsa, Samsunluların dağınıklığından ve iyi niyetindendir.
Bir defa daha haykırıyorum; Samsun ve Samsunluluk adına her kim, her nerede deryada leke misali bir hizmette, bir katkıda bulunmuş ise bizim için çok değerlidir ve minnettarlığımızı belirtmek istiyorum. Çok değerli hizmet erleri, çok değerli başkanlar, dernekler, federasyonlar ve konfederasyon, eskiler, yeniler lütfen bir araya geliniz ve güçlü bir ses olarak ağırlığınızı ortaya koyunuz. Ağırlığınızı ortaya koyun ki; meydan çakallara kalmasın…
Devletimizin yanındayız
Birlik yalnızca biz Samsunlular için değil, memleketimiz ve milletimiz için de çok önemli bir konudur. Özellikle milli meselelerde birlik ve beraberlik çok önemlidir. Bulunduğumuz coğrafya itibari ile ne komşularımız ve ne de bölgemizde emperyal emelleri olan dünyanın güçlü ülkelerinin; güçlü bir Türkiye işlerine gelmiyor. Her fırsatta Türkiye’yi zayıflatmak, güçlenmesinin önünü kesmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Çok uyanık ve de dikkatli olmamız lazım. Milli meselelerde Devletimizin, Cumhurbaşkanımızın yanında kale gibi dimdik durmalıyız.
Son dönemlerde, bir taraftan Rusya, bir taraftan ABD ve diğer ülkelerle yürütülen diplomasi ve kaydedilen gelişmeler göğsümüzü kabartıyor. Bir takım günlük siyasete alet edilemeyecek kadar önemli adımlar atılıyor. Sırf muhalefet yapmak için anlamsız, faydasız ve hatta bazen zarar verici tavırların içerisinde bulunmamak erdemliliğini gösterebilmeliyiz.