Vefatının 430. Yılında 9 nisan günü mezarı başında andığımız Mimar Sinan aynı zamanda dünya mimarlık mirası içinde çok önemli eserler vermiştir. Mimar Sinan öyle eserler meydana getirmiş ve mührünü vurmuştu ki, mimarlık konuları ile ilgili herkesi bir şekilde kapsamış ve etkilemiştir/etkilemektedir. Mimar Sinan öncesine de şöyle bir göz attığımızda;
İznik’te başlayan Osmanlı mimarisi, Bursa’da abidevi ölçüye varan parlak bir gelişme göstermiştir. Bursa’da 1339’da yapılmış olan Orhan Bey Camii, kubbeli eyvanlarla, camii planında ilk defa üç eyvanlı şema ortaya çıkmış olmaktadır. Camii, han, hamam, imaret, aşhane, medrese, zaviye ve mektep olarak altı yapılı bir külliye halindeki Orhan Camii, Bursa’da diğer külliye ve camilerin yolunu açmıştır.
Orhan Camii Bursa
Külliye, aynı zamanda şehrin çevresinde şekillendiği merkez olarak ortaya çıkmaktadır. Bugünkü şehircilik anlayışıyla kurulan şehir merkezleri de bu külliyelerin daha kapsamlıları olarak düşünülebilir.
Yıldırım Beyazıt tarafından Bursa’da 1396-1400 yıllarında yaptırılan Ulu Camii, kalın duvarlarla on iki ağır, dört dişli paye üzerine, pandantiflerle yirmi kubbeli olarak yapılmış ve böylece çok kubbeli camilerin en klasik ve abidevi eserini ortaya koymuştur. Bursa’daki bu en büyük caminin iç alanı 3180 m2’yi bulmaktadır. Bursa Ulu Camii’nde bulunan büyük ağaç minber Antepli Hacı Mehmet bin Abdülaziz el-Dikki’nin eseridir. Rumi ve Palmetlerle ince işlenmiş küçük geçme panolar, geometrik örnekli korkuluk şebekeleri, ön cephesindeki kitabe ve şebekeli taç ile kündekari tekniğindeki bu minber, Selçuklu üslubundan Osmanlı üslubuna geçişin bir şaheseridir.
Bursa Ulu Camii
Bursa Ulu Camii’nden sonra, balkanlardan Kahire’ye kadar sayıları değişen birbirine eşit kubbelerle ulu camiler, XVII. yy. sonlarına kadar çeşitli şehirlerde görülen bir tip olmuştur.
Bursa’da Orhan Gazi Camii ile başlayan ve Hüdavendigar Camii’nde değişikliğe uğrayan kanatlı veya ters T planlı camilerden diğer abidevi bir eser Yıldırım Beyazıt tarafından şehir dışında yeni bir mahalle şeklinde yaptırılan geniş külliyenin ortasında yükselmektedir.
İstanbul Fatih Camii ve ilk büyük üniversite
Osmanlı mimarisi İznik’ten Bursa’dan başlayarak gelişmesini sürdürmüş. Bursa’dan sonra Edirne’nin başkent olmasıyla birlikte mimari açıdan da önemli eserlerle donatılmıştır. Daha sonra İstanbul’un başkent olmasıyla birlikte, burada da imar hareketleri ağırlık kazanmıştır. Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Fatih Camii ve külliyesi, dönemin ilk büyük üniversitesini de içerisinde bulundurmaktadır.
Her aşamada zenginleşen, gelişen ve mükemmele doğru ilerleyen Osmanlı Mimarisi Mimar Sinan’la birlikte zirveye ulaşmıştır. Mimar Sinan’dan sonra da çeşitli üslup ve şekillerde hayranlık uyandıran eserler süregelmiştir.