Ramazan Şensoy, gerçekten kadir-kıymet bilen ve yeri geldiğinde de hakkı teslim eden, çok değerli bir hemşerimiz. Böyle donanımlı kadirşinas hemşerilerimizin sayıları arttıkça, İstanbul Samsunluları olarak çok daha başarılı netiler alacağımız bir gerçektir.
Ramazan Şensoy, o kadar güzel bir anlatımda bulunmuş ki, ben yazdıklarına dokunmaya cesaret edemedim. Çünkü, daha iyisini yazabilmem mümkün değil. Aslında bir insan birilerini kötülemekle kendisi değer kazanmaz, aksine değer kaybeder. Her kim ki; insanlara değer veriyorsa, kendisine değer vermiş olur. Esas olan insanlara değer vermek ve onlardaki güzel meziyetleri, yetenekleri meydana çıkarmaktır. Bu, değer verene de fazlasıyla değer katar…
Örnek yaşanmışlıklarıyla Ramazan Şensoy;
1961 yılı, Samsun Yakakent doğumluyum.
1981, Ankara Erkek Sanat Yüksek Öğretmen Okulu (mezun)
2015Yılı AÖF Sigortacılık Bölümü (mezun)
2017 Yılı AÖF Kamu Yönetimi (mezun)
1981-1996: Meslek liselerinde öğretmenlik ve idarecilik,
1996-2017: Özel sektörde beyaz eşya eğitim uzmanı ve yönetici olarak görev yaptım.
2016-2018: FORA Sigorta A.Ş. Teknik Personeli olarak kendi işimi yaptım.
1994 ve 1995 yıllarında öğretmen arkadaşlarımla beraber 3 adet” Elektronik Ders Kitabı” hazırladım.
2013 yılında Bir elektronik ve beyaz eşya firmasının eğitim akademisinin kurulmasında aktif görev aldım.
STK Çalışmalarından…
1993 yılında dayanışma amaçlı kurulan Samsun Yakakentliler Derneği’nin kuruluşunda aktif görev aldım.
Bugüne kadar tüm genel kurullarda başkan, yönetim veya denetim kurulu üyesi olarak görev yaptım. (Bu süreçte 100’ün üzerinde Yakakentli’nin işe girmesinde katkı sağladım. 150 000 TL civarında ayni yardımın Yakakent’teki okullara ve ihtiyaç sahiplerine aktarılmasına, Yakakentli öğrencilere yönelik kırtasiye desteği, kitap desteği, diş ve sağlık taramaları ve burs desteği sağlanmasına; kadınlara ve çocuklara yönelik sanat ve beceri kursları açılmasına öncülük ettim.)
Hemşeri dernekleri içinde memleket tanıtımı için ilk web sayfasının yapılmasına 1994 yılında (yakakent.8m.com) öncülük ettim.
2012 yılında,Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde 2 gün süren, 2 000 kişinin katıldığı Yakakent Kültür Günlerinde; Yakakentli yazarların okuyucuları ile,Yakakentli Resim ve fotograf sanatçılarının eserlerinin; İstanbul’daki Yakakentlilere ve sanat severlere ulaşmasına, Yakakentli Ses ve Saz sanatçılarının dinleyicileri ile buluşmasına öncülük ettim.
2013 Yılında Öncülük ettiğim Yıldıray Çınar anma gecesinde, Maltepelilerin ve İstanbul’daki Yıldıray Çınar severlerin biraya gelmesine öncülük ettim.
2013-2017 yıllarında SAMDEF (Anadolu Samsun Dernekler Federasyonu) ve SAMKON (Samsun Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu)Yönetim Kurulu üyesi Denetim Kurulu üyesi olarak görev yaptım.
Eğitim, kültür ve girişimcilik ağırlık çalışmalara öncülük...
2012-2017 yıllarında KARTEM (Kartal Endüstri Meslek Lisesi Mezunlar Derneği) Başkanlığı ve yöneticiliği yaptım.(Bu süreçte 50 öğrenciye burs verilmesine, düzenlenen paneller ile mesleki teknik eğitimin öneminin kamuoyu gündemine taşınmasına, Yerli Malı kullanımının ülke ekonomisine katkısının gündeme getirilmesine, kampanma aşamasındaki derneğin İktisadi işletme kurarak teknik eğitimler vermesine katkı sağladım)
Şu an, İstanbul Yakakentliler Derneği’nin ve YADEF(Yakakent Dernekler Federasyonun) Denetim Kurulu ve 19 Mayıs Vakfı Yönetim Kurulu üyesi olarak sivil toplum çalışmalarına düşük profilli katkı sunmaktayım.
4 yıldır,Yakakentliler Derneği Burs komisyonu Başkanı olarak; yönetim kurulunun desteği ile 100 civarın da öğrenci ile iyilik sever arasında köprü olunmasına öncülük ediyorum ve ayrıca 20’nin üzerinde genç arkadaşımı da Samsun sivil toplum çalışmalarına kazandırmam en çok keyif aldığım çalışmalar.
28 yıllık hemşeri dernekçiliğinde iyi işler yaptığıma inanıyor, yeri geldiğinde keyif ile anlatıyorum.
İyi işlere öncülük etmeme katkı sunan, yapacağımız işlerde maddi ve manevi kolaylaştırıcı olan Merhum Mehmet Anakök arkadaşım, uzun ve sağlıklı ömürler dilediğim İbrahim Arat,diğer Yakakentli iş insanları, dernek üyeleri ve Dernek Yöneticisi arkadaşların emeğine yüreğine sağlık.
Siyasi çalışmalar:
1996 yılında partim CHP'ye üye oldum.
2002'den sonra; mahalle temsilcisi, İlçe ve İl delegesi, Eğitim Komisyonu üyesi olarak parti çalışmalarına katkı sunmaya çalıştım.
2009 Yerel Seçimleri’nde 1. sıradan Maltepe İstanbul İl Genel Meclis üyesi seçildim. 275 kişilik İstanbul İl Genel Meclisi’nde Samsun kökenli iki kişiden birisi olarak hemşerilerimizi de temsil ettik.
(Bu arada, sivil toplumcu olmak, parti işi yarışlarda bu tür görevler için belirleyici değil; ama destekleyeci, bu nedenle hemşerilerimizin sivil toplum çalışmaları ile beraber düşüncelerine yakın olan siyasi partilerde çalışmalarında yarar olduğunu düşünüyorum. Ancak, sivil toplum işinde çalışırken parti kimliğinin, partide çalışırken sivil toplum kimliğinin cebe konulmasında yarar var.)
(Bu süreçte 200'ün üzerinde önerge ile Maltepe’nin Sorunlarını İstanbul İl Genel Meclisi’ne taşıdım ve çözümüne katkı sundum.)
2004-2009 ve 2017'de yapılan yerel seçimlerde ve referandumda 22 bin seçmeni olan Cevizli Mahallesi’nin seçim çalışmalarını Mahalle Birim Başkanı İle birlikte organize ettim ve çalışmalara katkı sundum.
2012 Yılında Parti Okulu Eğitmeni oldum. İş yaşamım, özel yaşamım ve gönüllü çalışmalarım nedeniyle, bu güne kadar yüz binin üzerinde insanla iletişim kurarak, insanları ikna etmek için çaba sarf ettim.
36 yıllık meslek yaşamımda, 25 yıldır süre gelen sivil toplum yaşamımda, 22 yıllık siyasi yaşamımda öğrendiklerimi yaşama geçirip, daha mutlu Yakakent’li ve daha yaşanabilir Yakakent için 2019 yerel seçimlerinde Yakakent Belediye Başkan adayı oldum.
Yakakent’teki, kışın yaşayan 3000 hanenin 2900 nu ziyaret edip, 7000 seçmenin 5000 ne birebir ulaştım. Partimin içinde bulunduğu ittifakın oylarını artırdığım halde, seçimde istediğim sonucu alamadım.
Şimdi profesyonel olarak sigorta işi yapıyorum, parti okulu eğitmeni ve TEGV gönüllüsü olarak çalışıyor, bolca okuyup- yazıyor, 3,5 yaşındaki torunum Rüzgar ile oynayıp torun keyfi yapıyorum.
Vefa duyulması adına…
Yaşamda kendimi hep solda tanımladım ve emekten emekçiden yana saf tuttum. Ancak Rıfat Ilgaz’ın yazdığı şiir nedeni ile başına gelenleri anlattığı Karartma Gecelerini okuduğumdan bu yana, kendime solcuyum demeye çekiniyorum. O ve diğer insanların düşünceleri uğruna ödediği bedelleri görünce, biz yaptıklarımızın sözü dahi olmaz. Aksi halde o insanların anılarına saygısızlık yapmış oluruz diye düşünüyorum.
Bu açıklama ile Hemşeri dernekçiliğini ilişkilendirecek olursak mütevazi olmayacağım. Arkadaşlarının desteği ile hemşeri dernekçiliğinde iyi işlere öncülük etmeme rağmen, Samsun Hemşeri Dernekçiliğinin gerçek öncüsü iki insanın neler yaptığını bilirim ve onların yaptıklarının yanında bizim çalışmalarımız devede kulak sayılır, onların bulunduğu ortamlarda ben iyi hemşeri dernekçisiyim demeye çekindim ve çekinirim.
Kim bu öncüler denirse;
Erdoğan Doğru, İstanbul’daki ilk Samsun Dernek Başkanı;
Rus Klasik yazarlarının tamamı hepimiz Gogol un Paltosundan çıktık derler. Bizler de 1975 yılında, İstanbul’da İlk Samsunlular Derneğini kuran, 35 yıl başkanlığını yapan, 1000’e yakın insanın Cevizli Tekel Fabrikası’na girmesine ve ekmek sahibi olmasına aracı olan, eski SamsunSporlu Futbolcu Erdoğan Doğru’nun birikimlerinden ve yaşam deneyiminden yararlandık. Samsun hemşeri dernekçiliğinin öncüsü Erdoğan Doğru’yu rahmet ve saygı ile anıyorum.
Remzi Kozal, Samsunluları bir araya getiren, tanıştıran Başkan;
1990 -2000 yıllarında, Samsun Hemşeri Dernekçiliğiyükselmeye ve dernek sayısının artmaya başladığında, aş ve işin bu günkü gibi zor bulunduğu günlerde, hemşeri derneklerini kahvehane ortamından kurtarıp, kültür ve dayanışma amaçlı organizasyonlara dönüştürmek; dernekleri iş, aş, okul, kan, sağlık sıkıntısı olan hemşerilerin buluşma ve sorunlarına çözüm üretme ve yönlendirme yerleri olması için; Samsunluların kalkınması, Samsunun ekonomik potansiyelinin geliştirilmesi, Samsun Kültürü’nün, Samsun Turizm potansiyelinin, Samsunlu sanatçıların tanıtılması için; Samsun derneklerinin enerji ve birikimlerini birleştirmek için; herkesin arabasının ve ekonomik gücünün olmadığı, iletişim teknolojilerinin sınırlı ve maliyetli olduğu zamanlarda, yoğun çaba sarf eden bazen, rahatsızlığı nedeni ile yoğun sıkıntılar yaşamasına rağmen; bu hedefine büyük oranda ulaşan Mimar Remzi Kozal’ı anmamak büyük bir haksızlık olur ki; Her kim İstanbul’da Samsun’u konuştuğunda vefa gereği bu iki ismi mutlaka belirtmelidir.
Remzi Kozal, bu gün de hemşeri dernekçiliğine katkı sunanlara tanıtıyor, iyide yapıyor. Ancak mütevazilik yapmayıp kendisinin Samsun ve Samsunlular için yaptıklarını özet olarak yazarsa (detay yazarsa kitap olur, yazsa da iyi olur) genç arkadaşlarımıza ufuk açıcı olur.