Bu günlerde, Samsun vekillerinin İstanbul’da Samsunlu hemşehrilerimizi ziyaret etmek ve onlarla görüntü vermek için canla başla çaba gösterdiklerine, hayretle ve de ibretle şahit oluyoruz. Bu zatı muhteremler, 23 Haziran 2019 tarihinde yapılacak olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde hemşehrilerimizi, kendilerince olabildiğince etkilemeye çalışıyorlar.
Riyakar davranışlara pirim vermeyiz
Sahi, bu Samsun vekillerinin biz Samsunlular olarak hemşehrileri ile bu kadar samimi, yakın olduğuna hiç şahit olmamıştık. Kendi çabaları ile belli makamlara gelen hemşehrilerimizi attırmak için telefon açan vekillerimiz, aday adayı olan kanaat önderi hemşehrilerimize referans olmayan genel başkan yardımcıları vb. çok gördük. Söz konusu hemşehrilemiz olunca cüzamlı görmüş gibi kaçanlar şimdilerde mahalle mahalle, sokak sokak hemşehri peşine düşmüşler. Zaten seçimden sonra işler aslına dönecek, yine vekilleri göremeyecek ve yanlarına yanaşamayacağız. Çünkü onlar Samsunlu değiller. Yalnızca Samsun adına vekil olmuşlardır. Samsunlular; çok iyi niyetlidir, dosttur, ancak saf ve akılsız değillerdir. Bu iki yüzlü, riyakar davranışları asla tasvip etmemektedirler ve hatta tepkileri daha da artmaktadır. Hemşehrilerimizin sessiz kalmaları kimseyi yanıltmasın. Vekillerin dolaştırılmamasını özellikle tavsiye ediyorum ki, olumsuz bir sonuçla karşılanmak istenmiyorsa…
İstanbul’da; 200’ü aşkın dernek, 20 federasyon ve bir konfederasyon kuran Samsunlulardan bir vekil, bir belediye başkanı, bir büyükşehir meclis üyesi adayı dahi gösterilmemesi, İstanbul Samsunlularını ziyadesi ile üzmüştür. Siyasi motivasyon tamamen sıfırlanma noktasına gelmiştir. Bir takım kişilerin İstanbul’da, Samsunlular adına vekil olduğunu söyledikleri , Samsunluları bir bütün olarak kucaklamak yerine kavgayı ve kurumsal yapı dışında bazı yarendaşlar ile hareket etmeyi yeğlemektedir. Hele hele İradeye rağmen bir takım yönlendirmeler yapmaları ve bu yönlendirmelere devam etmeleri son derece manidardır. Hatta bu vekillerin kendilerine duyulan haklı tepkiyi parti karşıtlığı olarak gösterip kendilerini işin içerisinden çekip çıkartma çabaları, telaşları boşunadır. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Sağda solda dolaşıp, üç beş yarendaş ile hafif sırıtan görüntüler verip, sosyal medyada yayınlayarak Samsunluların gönüllerine girmek yerine, ancak nefreti kazanılabilir. Bazıları görüntü vermek meraklısı olabilir, ama sayın vekiller , sessiz yığınları öyle bir kemik atıp yanınıza çekebileceğinizi sanmayın.
Binali Başkan’ın yanındayız
Bu arada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı sayın Binali Yıldırım ile Samsunluların adı kullanılarak bazı görüntüler verildiğini ve toplantılar tertiplendiğini görüyoruz. Samsunlular Binali Başkanımız ile bir toplantı düzenler ve görüntü verirse, o toplantı kurumsal kimlik içerisinde on binlerce Samsunlunun katıldığı toplantılar olur/olmalıdır da ki; biz, her zaman Binali Başkanımızın yanında olduğumuzu da özellikle belirtmek istiyorum. Diğer çabalar ise; vekillerin pirim yapma gayreti ile yarendaşların kişisel ego tatminlerinden öteye gitmez. Samsun’un ve Samsunluların hakkını, hukukunu hiç kimse heba edemez. Samsunlular ettirmez.
Mesele; öncelikle adam olmak, insan gibi insan olmaktır. Bir kişi vekil olabilir, parti yönetiminde yer alabilir, bakan olabilir… Ama, adam olamamışsa, insan gibi insan olamamışsa hiçbir şeye yaramıyor. Eğer siz Samsun ve Samsunlular adına bir yerlere gelmişseniz, Samsun’u ve Samsunluları seçimden seçime hatırladığınız bir takım objeler olarak göremezsiniz. Maalesef, bu güne kadar hep böyle oldu; bundan sonra böyle olamaz, olmamalı. Samsun, okumuş işsizi en fazla olan şehir, İstanbul’a en fazla göç veren büyükşehir; tarımdan- hayvancılığa, turizmden-ticarete kadar sayısız yerel potansiyelin var olduğu bir şehir, ama çaresizlik içerisinde kalmış bir şehir. Neden? Samsun ve Samsunlu adına bir yerlerde olanlara, özellikle vekillere bakınca bunu çok net bir şekilde anlıyoruz… Çünkü onlar hiçbir zaman Samsunlu olmadılar/olamadılar…