23 Haziran’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi ile birlikte yerel yönetim seçimleri de sonuçlanmış oldu. Şimdi vatandaş icraat bekliyor. Çözüm bekliyor. Belediyelerin önünde çözüm bekleyen, çok önemli konular var. Günlük işlerin yürütülmesi; özellikle şehir işletmeciliğini önemli kılmaktadır.
Diğer taraftan; gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma, sağlıklı bir şehirleşmenin önünü tıkayan en önemli engel. Kısa zamanda köklü çözümlere ihtiyaç var. Gerek yerel yönetimler ve gerekse merkezi hükümet elbirliği ile bu işi mutlaka çözüme kavuşturmalı.
Gecekondulaşma nedir?
Bir kabus gibi kentlerimizin üzerine çöken ve deprem hasarlarının yüksek olmasının başlıca nedeni olan gecekondulaşmayı, kısaca da olsa bir ele almanın yararlı olacağı kanaatindeyim. Gecekondulaşma, nedir ve ne değildir ?
- Konut ihtiyacı olan, düşük gelirli insanların buldukları boş topraklarda, çok kısa bir süre içinde kendi imkanlarıyla yaptıkları derme-çatma evlere gecekondu diyoruz.
- Gecekondu başkalarının toprakları üzerine kanunsuz olarak yapılıyor. Yine imarlı veya imarsız arsalara sahipleri tarafından kaçak olarak yapılan binalar vardır ki, çoğunlukla bu iki bina tipi birbirine karıştırılır. Her iki yapı biçimi de her hangi bir mimarlık ve mühendislik hizmeti almazlar.
- Gecekondulaşma, II. Dünya Savaşı'nın hemen sonrasında köylerden kentlere göçün hızlandığı bir ortamda ortaya çıkmıştır.
- Başlangıçta dört duvar bir çatı olarak inşa edilen gecekondu, zamanla imkan ve ihtiyaca göre geliştirilmektedir. Bu özelliği ile de gecekonduyu "bitmemiş konut" olarak tanımlayabiliriz.
Dünyada ve Türkiye’de Gecekondulaşma
- Asya, Güney Amerika ve Afrika'da insanların iş bulmak amacı ile kırsal alanlardan kentlere göçü, kentlerin nüfusunun beklenmedik biçimde artmasına neden oldu.
- Hindistan'da, Cezayir'de, Peru'da, Brezilya'da, Meksika'da, İran'da ve ülkemizde gecekondu yerleşim alanları yaygındır.
- Brezilya'da Reolfe'de 1.2 milyon dolayındaki insanın yoksulluk içerisinde yaşadığı favela denen uçsuz bucaksız gecekondu mahalleleri mevcuttur.
- Gecekonduların yerleştiği alanlar; Hindistan'da (Kalküta) basti, Cezayir'de bidonville, Peru'da pueblo joveno, Brezilya'da favela, Meksika'da colonia proletaria, İran'da zurabad olarak adlandırılıyor.
- Türkiye'de gecekondu yapımı 1930'lu yıllarda başladı. Ama, asıl II. Dünya Savaşı'ndan sonra köyden kente göçün hızlanması ile yoğunluk kazandı.
- Konu hakkında ilk yasa 5218 sayılı ve 1948 yılında çıkarıldı. Aynı yıl 5228 sayılı yasa çıkarıldı.
- Bilahare 1948'de 5431 sayılı yasa çıkarıldı. 1953'te 6188 sayılı yasayla da o ana kadar yapılmış bütün gecekondular yasallaştırıldı.
- 1966'da 775 sayılı "gecekondu" adını taşıyan ilk yasa çıkarıldı. 1980'lerdeki düzenlemeler siyasal amaçlarla bağlantılı oldu ve beklenen sonucu vermedi.
Bu tür yapılaşmaların; Dünyanın her hangi bir ülkesinde de olsa, Türkiye’de de olsa, gecekondu da olsa kaçak yapı da olsa, sonuçta sağlıksız bir şehirleşme ve dolayısıyla da sağlıksız bir yaşam ortamı demektir. İnsanlık için her açıdan bir olumsuzluk ve risk oluşturduğunu önemle belirtmek gerekmektedir ve mutlaka çözüm üretmek için çaba sarf etmek gerektiğini herkes görmelidir.