ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE NELER VE NASIL DEĞİŞİYOR? -2. BÖLÜM-
Bilindiği gibi Türkiye’nin geleceğinde nasıl yönetileceğini belirleyecek “Anayasa Değişikliği Tasarısı”, Dün TBMM’ de görüşülmeye başladı. Ben de bu hafta ki köşe yazımı bu konuya ayırdım. 1. Bölümü Halk Gazetesi’nde dün yayınlanan yazımın 2. Bölümünü de bugün sizlerle paylaşıyorum.
Öncelikle belirtmek isterim ki, bu Anayasa Değişikliği ile çocuklarımızın ve torunlarımızın nasıl bir yönetim altında yaşayacağı belirlenecek.
Eğer bu Anayasa Değişiklik Tasarısı ile bugünden daha demokratik, daha özgür ve sağlıklı bir yönetim modeli ortaya çıkar ve bir şekilde yasalaşırsa, bizim kuşak çocuklarımız ve torunlarımız tarafından hayırla anılacaktır,
Yok, bu değişiklik ile demokratik haklar ve toplumsal yaşam bugünkünden daha da fazla kısıtlanacak ve muhalefetin iddia ettiği gibi tüm anayasal hakları düzenleme ve karar yetkisi tek adam olarak Cumhurbaşkanı’na verilecek ve bu şekilde kanunlaşacak olursa, bu yasayı onaylayan bizim kuşak bu vebalin sorumlusu olarak hiç de hayırla anılmayacaktır.
İşte hepimize çok büyük sorumluluklar yükleyen bu Anayasa Değişikliği Tasarısını, öncelikle TBMM’ ne gönderdiğimiz milletvekillerimizin bunları düşünerek ve de ileride vicdanlarını sızlatmayacak şekilde oylamaları zorunludur.
Eğer TBMM’ den de uzlaşı ortamında tartışılarak oylamak yerine, salt sayısal üstünlüğün baskısı ile geçirilir ve Referanduma götürülürse, o zaman da topluma büyük bir görev düşecektir.
Oy hakkı olan tüm vatandaşlarımızın ilk görevi, Referandum da (Halk Oylaması) Bu Anayasa Değişikliğinin neler getirip, neler götüreceğini okuyup öğrenmek ve ondan sonra olayı bir siyasi kazanımdan çok, çocuklarımız ve torunlarımızın geleceğini belirleyeceğimizin bilinci içerisinde ve ileride vicdanlarımızı sızlatmayacak şekilde oy vermemiz yapılacak en doğru iş olacaktır.
Bu açıklamaların ışığında, TBMM’ de görüşülmekte olan Anayasa Değişiklik Tasarısı’nın önemli maddeleriyle nasıl bir değişiklik yapıldığının irdeleyelim;
- Her şeyden önce yapılacak değişiklikle, Ülkemizde de uygulanmakta olan demokratik yönetim sistemin de, Yürütmeyi temsil eden Başbakan, Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı’nı gerektiğinde denetleme görevi de yapan parlamenter sisteme son verilecek ve bu yetkilerin tümü Cumhurbaşkanın da toplanacaktır.
- Şimdi ki Anayasamız da tarafsızlık şartı olan Cumhurbaşkanı’nın kendi partisinin de genel başkanı olması kabul edilerek bir anlamda seçildikten sonra her görüşe sahip tüm ülkenin Cumhurbaşkanı olması gerekirken, partisine oy verenlerin Cumhurbaşkanı olarak tanımlanabilecektir. .
- Anayasa’da yapılacak değişiklikle, Cumhurbaşkanına hem yürütmeyi, hem yasamayı, hem de yargıyı belirleme yetkisi verilmekte ve mevcut Anayasa’da ki kuvvetler ayrılığı kuralı bozulmaktadır. (Teklif m.4, m.6, m.7, m.12, m.17, m.19/A; Anayasa m.77, m.87, m.89, m.98, m.116, m.146, m.154,
- Bugünkü sistemde yürütme yetki ve görevi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu (Başbakan ve bakanlar) tarafından paylaşılırken, Hükümet etme sorumluluğu Bakanlar Kurulundadır. Yapılacak değişiklikle ise, hükümet etme yetkisi de Cumhurbaşkanına veriliyor. Bir anlamda Devletin yönetiminin tek başına Cumhurbaşkanına devredilmesidir. (Teklif m.19; Anayasa m.8)
- Anayasa’da yapılacak değişiklikle, başbakanlık ve bakanlar kurulu da kalkıyor. (Teklif m.19/E; Anayasa m.109, m.113) Bunun yerine, Cumhurbaşkanı istediği kişileri cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atayabilecek. Ayrıca hangi bakanlıkların kurulacağına kendisi karar verecek ve bakanları da kendisi atayacak, istediği zaman bunları görevden alabilecektir. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, sadece Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olacaklardır. Atanmaları ve görevden alınmaları tamamen Cumhurbaşkanının yetkisine bırakılmıştır. (Teklif m.9, m.11; Anayasa m.104, m.106) Dolayısıyla, TBMM’nin bakanların atanmalarında hiçbir onama yetkisi olmadığı gibi görevden alınmalarını isteme, düşürme, ya da başka bir şekilde denetleme yetkileri de olmayacaktır. (Teklif m.11; TBMM Cumhurbaşkanı’nı da denetlemeyecektir. Anayasa m.106
- Yapılacak bir başka değişiklikle, mevcut Anayasa’da TBMM’nin yetkisinde bulunan Hükümetin kurulması (Bu zaten yeni yasada yok), ya da göreve devam etmesinde Meclisin onayı anlamına gelen güven oylaması ile bakanların güvensizlik oyu ile düşürülmelerine imkânın sağlayan “Gensoru” Verme yetkisi de kaldırılmaktadır. (Teklif m.7, m.19/E; Anayasa m.98, m.99, m.110, m.111)
- Anayasa değişikliği ile Milletvekili sayısı 600’e çıkartılmaktadır. Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcıları ve Bakanlar suç işlemeleri halinde yargılanabilmeleri mevcut Anayasa hükümlerine göre daha da zorlaştırılmaktadır. Bunun için önce Meclisin 301 milletvekilinin (üye tamsayısının salt çoğunluğu) soruşturma açılmasını istemesi gerekecektir. Sonra Meclisin 360 milletvekilinin (3/5 çoğunluk) soruşturma açılmasına karar vermesi gerekecektir. Daha sonra da, Yüce Divana sevk için Meclisin 400 milletvekilinin (2/3 çoğunluk) karar vermesi gerekecektir. Bu oranlar sağlanamazsa suç işleseler dahi, Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların yargılanması mümkün olmayacaktır. (Teklif m.10, m.11; Anayasa m.105, m
- Mevcut Anayasa’da Cumhurbaşkanı’nın yetkileri sınırlıdır. Siyasi sorumluluk hükümettedir. Yapılacak değişiklikle, Cumhurbaşkanı bütün yürütme yetki ve görevini elinde toplamıştır ve partisinin genel başkanlığını yapabilecek, yasama ve yargıya müdahale edebilecektir. Şu andaki başbakan ve bakanların kat kat üstünde yetki kullanabilecek, ama sorumluluğu onlardan daha hafif olacaktır. Üstelik bugün Başbakan ve bakanlar hakkında, 139 oyla bile meclis soruşturması açılmasına karar verilebilmekte ve 276 oyla (salt çoğunluk) da Yüce Divana sevk edilebilmektedir. (Teklif m.19/E, m.11; Anayasa m.100, m.106)
- Cumhurbaşkanı, önerilen değişiklikle bütün yönetim işlerini yapabilecektir. Bugün başbakan ve bakanların kullandığı bütün yetkileri kullanabilecek, bakanlıkları, kamu idaresinin tamamını istediği gibi kararnamelerle düzenleyebilecektir. Bakanlıkları, devlet dairelerini, kurumları kurabilecek, kaldırabilecek, görevlerini belirleyebilecek, atayabilecek, azledebilecek, soruşturma yapabilecek, disiplin işlerini düzenleyebilecek, ihale yapabilecek ve hepsinden önemlisi Devletin üniter yapısını değiştirecek idari düzenlemeler dahi yapabilecektir. (Teklif m.9, m.14, m.15, 19/B; Anayasa m.104, m.123)
- Partili Cumhurbaşkanı sıfatıyla milletvekili adaylarını belirleyecek, meclisin oluşumuna müdahale edecek, Meclisi fesih edebilecek, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile yasama yetkisine ortak olacak, kanunları veto edebilecektir. (Teklif m.8, m.9, m.12; Anayasa m.101, m.104, m.116)
- Yapılacak değişiklikle, Cumhurbaşkanına kişi hak ve ödevleri ile siyasi hak ve ödevlere ilişkin temel haklar hariç, yürütmeye ilişkin her konuda kanun kuvvetinde kararname çıkarabilme yetkisi verilmektedir. Böylece, Cumhurbaşkanı Meclisin yasama yetkisine ortak olmaktadır. (Teklif m.9; Anayasa m.104) Bu yetkiyi vermenin anlamı, kanundan fermana, milli egemenlikten tek adam egemenliğine geçmek demektir.
- Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanına, milletin seçtiği Meclisi hiçbir gerekçe göstermeden fesih etme yetkisi de verilmektedir. Bu, yürütmenin yasama üzerinde tahakküm kurmasına neden olabilecektir.
- Bir başka değişiklikle, Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulduğu günden bu yana tartışmasız ve mutlak olarak Meclise ait olan Başkomutanlık, Cumhurbaşkanına verilmektedir. Oysa mevcut Anayasada, Cumhurbaşkanının TBMM adına Başkomutanlığı temsil yetkisi bulunmaktadır. Milli mücadele döneminde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e dahi, Başkomutanlık geçici olarak Meclisi temsilen verilmiştir.
- Anayasa Değişikliği ile HÂKİMLER VE SAVCILAR KURULU 13 üyeden oluşacaktır. Cumhurbaşkanı Kurulun 6 üyesini (Adalet Bakanı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı ve dört üyeyi) doğrudan belirleyecektir. Kalan 7 üye de, parti genel başkanı sıfatıyla belirlediği kendi milletvekillerinin çoğunluğu oluşturduğu TBMM aracılığıyla seçilecektir. Bütün yargı örgütünün başı olan kurul, böylece Cumhurbaşkanı ve onun siyasi anlayışına uygun oluşacaktır. (Teklif m.17; Anayasa m.159) Bunun anlamı, güçler ayrılığı ve denge-denetleme mekanizmalarının en önemli unsuru olan bağımsız yargı denetimi fiilen imkânsız hale gelecektir. (Teklif m.17; Anayasa m.146, m.154, m.155, m.159)
- Bir başka önemli değişiklik de, ANAYASA MAHKEMESİ üyelerinin seçimi ile ilgilidir. Buna göre, Cumhurbaşkanı 15 üyeli Anayasa Mahkemesinin 12 üyesini bizzat kendisi, 3 üyesini de partisi aracılığıyla kontrol edeceği TBMM eliyle belirleyecektir. Bu Anayasa Mahkemesi gerektiğinde, Yüce Divan sıfatıyla kendisini seçen Cumhurbaşkanını, yardımcılarını ve bakanlarını yargılayacaktır. (Teklif m.19/D; Anayasa m.146)
TBMM’ de görüşülmeye başlayan Anayasa Değişiklik Tasarısının önemli gördüğüm maddelerinin, mevcut Anayasamızda ki karşıt maddeleri ile nasıl bir değişiklik gösterdiğini siz okurlarımın bilgi ve değerlendirmesine sunuyorum. Yorum ve kararı sizlere bırakıyorum.
Her şeyin güzel geçeceği bir hafta dileğiyle..
LÜTFEN UNUTMAYINIZ..
HAVA ALANIMIZ ÜÇ AYLIĞINA KAPATILACAK.
Denizleri aşan asma köprüler yapabilen, İstanbul Boğazının altından tüp yollar geçiren ve kilometrelerce otoyol yapabilen bir Hükümet döneminde, altı üstü 3- 4 km. uzunluğunda ki 2. Pistin maliyetinin gerekçe olarak gösterilerek yapılmaması ve alanın kapatılarak onarılacak olması, inandırıcı mıdır?
NEDEN? NEDEN? NEDEN?