Tüm dünyanın ilk başlarda biraz da “Önceki kuş ve domuz gribi gibi ağırda geçse sıradan gripal bir enfeksiyon olarak algılayıp, nasılsa bir süre devam eder ve biter”Anlayışı ile çok da önemsemediği CORONO veya COVİD-19 adıyla anılan mikron büyüklüğü ile anılan virüsün ilk görüldüğü Çin’de bir anda bine yakın kişinin ölmesi ile işin şakasının olmadığı anlaşıldı.
Turistler aracılığı ile hızla dünyanın diğer ülkelerine yayılmaya başlayan Corona, bir anda yüzyılın kâbusu haline geldi. Çin’in çok kısa sürede aldığı karantina kararları ve hızla yaptığı özel hastaneleri ve üretimini hızlandırdığı kontrol kitleri ile kısa sürede salgının hızını kesti ve sonunda da durdurdu.
Şubat ayı başlarında adı ilk kez duyulduğunda işi ciddiye almayan dünya da ilk kez İtalya ve İspanya Corona’ya teslim oldu. İtalya ve İspanya’da ölümlerin binleri bulmasının ardından Almanya, İngiltere ve en son da Amerika’da tam bir panik havası başladı. Henüz bu virüse etkin bir aşının bulunmamış olması sonucu, neredeyse tüm dünya insanları evlerine kapandı. Binlerce kişinin bulunduğu dev turistik gemiler karantinaya alındı.
Şimdilik bu kötü tabloya en dikkatli girmiş ülke olarak görülüyor olsakda, bizim toplumsal alışkanlıklarımız ve her sıkıntıyı Allah’a havale ederek “Biz iman sahibiyiz, bize bir şey olmaz” İnancını taşıyan bir kesim, hala bu belanın yaygınlaşmasının nedeni olacağının bilincinde değil.
Önlem olarak kapatılan camilerde toplu namaz kılmak için direnenlerin, tüm uyarılara rağmen topluca törenler yapanların, asker yolcu etme geleneğini sürdürenlerin, hala sokaklarda dolaşan 65 yaş üstü insanların, şubat başlarında gündeme gelen Corona Virüsü tehlikesine rağmen bir engel konmadığı için Umre ziyaretine gidip dönen ve karantinaya girmemiş binlerce insanımızın bu can alan felaketin öneminin farkında olmadığı görülüyor.
Pazar gecesi yapılan resmî açıklamalara göre Corona virüsten vefat eden sayısı 30’e, yoğun bakımda tedavi gören vaka sayısı da 1236 ulaştı. Umarım bu sayı daha da artmadan bu salgının önü kesilir. Ama toplum olarak genç yaşlı demeden sokağa çıkmayı sürdürürsek, korkarım ki çok daha katı yasaklarla karşı karşıya kalacağız.
COVİD-19’ UN ÖĞRETİLERİ;
Toplum olarak bu felaketi olabilecek en az can kaybı ve maddi kayıpla atlatmak için her şeyi yapacağız. Aksini düşünmek dahi istemiyorum. Ama şurası bir gerçek ki, bu salgın atlatıldıktan sonra bu belayı yaşayan ülkelerde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacağa benziyor.
Özellikle bizim gibi ekonomik sorunları olan ülkelerde yaratacağı maddi kayıplar, bu ülkelerde tusunami etkisi yapacak ve maddi kayıplarla da sınırlı kalmayacaktır. Sadece yönetim kadroları değil, muhtemelen sistem modelleri de sorgulanacaktır.
Ama hepsinden de önemlisi, bu salgın sürecinde yaşanacaklar biz insanlara bazı şeyleri öğretmiş olacaktır. Örneğin;
- Mikroskopların dahi gösteremediği küçüklükte ki bir virüsün, savaş dahi olmadan dünyayı ve toplumları nasıl allak bullak edeceği ve panik yaratacağını,
- Hurafelerin değil, bilimin tek çözüm olduğunu,
- Anlı şanlı liderlerinde bilimsel çözümler dışında bir şey yapamayacağını,
- Evlere kapatarak, insanlara işin ciddiyetini ve dayanışmanın önemini, yaşlılara sahip çıkmak gerektiğini, unutulan komşuluk ilişkilerinin önemini,
- Toplum olarak aile büyüklerinin sağlığının ne kadar önemli olduğunu,
- Sınırlı da olsa özel hayatın kısıtlanmasının dahi, değeri çok da bilinmeyen özgürlüğün ne kadar önemli olduğunu,
- Kıtlığın ne kadar korkunç bir yaşam sorunu olduğunu,
- Yaşananlarla, olası bir savaşın yaratacağı korkunç sorunların belki de ilk kez bu dar yakından hissedilmesini,
- İnsanların nasıl fırsatçı ve acımasız olabileceğini,
- Dün bazıları tarafından acımasızca eleştirilen alkış gibi bazı eylemlerin gerektiğinde yapılmak zorunda kalınabileceğini,
- Dünden bugüne, siyasi iradeler tarafından hiçbir zaman önemsenmeyen, özlük hakları verilmeyen başta doktor ve eczacılarla hemşireler olmak üzere tüm sağlık elemanlarının ne kadar önemli olduklarını,
- Belki de hepsinden öteye, tüm dünya hükümetlerinin çıkacak bir kriz için ne kadar hazırlıksız ve donanımsız olduklarını,
Açıkça, hatta biraz da acımasızca tüm siyasetçilere, liderlere ve tüm dünya insanlarına göstermiştir.
Görevlerinin başında fedakârca görev yapan tüm Doktor, Eczacı, Diş Hekimi, Hemşire, Sağlık Teknisyeni, İdari ve Yardımcı Personel ile 112 Servislerine kolaylıklar dilerim. Lütfen kendi sağlıklarına da dikkat etsinler.
Başta 65 yaş üzeri bizler olmak üzere, ihtiyacı olmayan herkesin evlerinden çıkmayarak bu salgın felaketinin en az hasarla atlatılmasına yardımcı olmamız dileğiyle sağlıklı bir hafta diliyorum. 23.03.2020