BU KENTTEN SORUMLU OLANLAR, ARTIK ŞU SORULARA CEVAP VERMELİSİNİZ..
Evet, bu kenti daha güzel günlere taşıyın ve bu kentin haklarını savunun diye oy verdiğimiz Sayın kent yöneticilerimiz,
Evet, bu kenti TBMM’ de temsil ediniz, Samsun’a yeni kazanımlar sağlayınız ve Samsunlun haklarını savununuz diye TBMM’ ne gönderdiğimiz Sayın Milletvekillerimiz,
Kent olarak bir kez daha önemsenmedik. Daha da ötesi, Sizler de dâhil, koskoca kent olarak hepimiz resmen kandırıldık.
Bu kez susamazsınız. Eğer bu kez de susacaksanız, aşağıda ki soruların cevabını bu kente vermeli ve bu kenti ikna etmelisiniz..
**************************************
Bakalım, DHMİ tarafından ihalesi yapılarak kesinleşen ihale şartnamesin de neler yazıyor?
İHALE ŞARTNAMESİ.
Bir kez daha hatırlatacağım ihale şartnamesinin bilgileri doğrultusunda lütfediniz ve aşağıda ki soruları cevaplayınız. Cevaplayınız ki, bu kentin insanları olarak bizler de bu havaalanı onarımının kapatılmadan yapılamayacağına inanalım..
Samsun’da konuya hassasiyeti olan herkesin öğrendiği gibi Samsun Çarşamba Havaalanı pistinin onarımı için hazırlanan ihale, şartnamesi doğrultusunda 15.07.2016 tarihinde yaklaşık 11.690.000.00 TL. Bedelle yapılmıştır.
22.09.2016 tarihinde ihaleyi alan GENA İnşaat Turizm Sanayi ve TİC. AŞ, ile imzalanarak kesinleşen sözleşmede, yapım süresi 360 gün (11.10.2016 / 05.10. 2016) olarak belirtilmiştir.
Yine bu şartnamenin 33.7 maddesinde, yapım esnasında Havalimanı yolcu ve hava trafiğinin aksatılmaması için gerekli tedbirlerin yüklenici firma tarafından alınacağı hükmü bulunmaktadır. Bunun anlamı, onarımın havaalanının kapatılmadan yapılacak olacağı ve bu nedenle de onarım süresinin 360 gün olarak şartnameye konduğu anlaşılmaktadır.
Şimdi ilk soru şu;
Bu şartlarla ihalenin sonuçlanmasından sonra ihale şartnamesi doğrultusunda imzalanarak kesinleşen sözleşmeye neden uyulmayarak havaalanının kapatılmadan 12 ayda onarımı yerine, kapatılarak 3 ayda onarım kararı alınmıştır?
Samsun Baro Başkanı Sayın Kerami Gürbüz’ de, sözleşmeye aykırı süre değişikliğinin suç oluşturduğunu ve bu sorunun hukuki yönden takipçisi olacaklarını açıklıyor.
İşte bu nedenlerle, Samsun’a çok büyük kayıplar verecek bu sözleşme değişikliğinin nedenlerini ve havaalanımızın neden kapatılacağını Samsunluya anlatmak ve bu kenti ikna etmek zorundasınız.
****************************
Samsun kamuoyunda büyük rahatsızlık yaratan havaalanımızın üç ay da olsa kapatılacak olmasının, benim kentimi yönetenler ve TBMM’ de temsil edenler tarafından dahi önceden bilinmemesi ve onların dahi Hedef Halk Gazetesinin yayınından öğrenmiş olması, bu kentin bir insanı olarak benim kabul edebileceğim bir şey değildir.
Bu olumsuz haberi resmi olarak alelacele Samsun’a gelen DHMİ Genel Müdüründen mi duymalıydık?
DHMİ Genel Müdürü Funda Ocak’ın açıklamasına göre bu alanla ilgili pist çökmesinin 2012 yılından beri, yani dört yıldır bilinmesine rağmen, bu kentin hiçbir yöneticisine bildirilmemesini,
Ve dört yıl savsaklandıktan sonra hiçbir başka alternatif aranmadan, yine hiçbir kent yönetenine bildirilmeden ihalesinin yapılmış olmasını, bu kente kimse anlatamaz.
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, aceleyle Samsun’a gelen Haberleşme, Denizcilik ve Ulaştırma Bakanı Sayın Ahmet Aslan’dan, önceki aldatılmalarımızda olduğu gibi “Alanınızı kapatmadan onaracağız” Müjdesi beklerken, bir kez daha en yetkili ağızdan “Samsun’un sahipsizliği” Yüzümüze karşı söylenmiştir.
Sözleşmeye rağmen “Biz bu karara uymayacağız” Diyerek havaalanımızı kapatacaklarını söyleyen Sayın Bakanı, hiçbir karşı çıkış yapamadan dinleyen Sayın Bakanımız ve Samsun’u yönetenler ile temsil eden milletvekilleri, sanmasınlar ki bu olumsuz haberi Ulaştırma Bakanı’na verdirerek bu sorumluluktan kurtulacaklardır.
SORU 2;
Bu bir anlamda, Samsun’u yönetenlerin ve temsil eden milletvekillerimizin dahi önemsememesi değil midir? Bu oldubittiyi içinize sindirebiliyor musunuz?
Aslına bakarsanız, yakın geçmişi hatırladığımızda bu acı olay Samsunlular için hiç de yabancı ve şaşırtıcı değildir.
2004 yılında da, o dönemki milletvekillerimiz aylarca Samsun’u “Teşvik Yasası” Kapsamına aldırdık diye müjdeler verirken, Samsun’a gelen dönemin Başbakanı ve Maliye Bakanı Samsunlu Milletvekillerinin ve kenti yönetenlerle, teşvikten yaralanacak olan sanayici ve işadamlarının yüzlerine karşı, tüm Karadeniz Bölgesinde sadece Samsun’un Teşvik kapsamı dışında bırakıldığını açıklamıştı..
Ne yazık ki Samsun’un geleceğini karartan bu kararı, salonda ki siyasetçilerimiz ve yöneticilerimizle birlikte, bugün teşvik dışında kalmaktan yakınan işadamlarımız da alkışlamıştı.
Daha sonra da “Cazibeli Kentler” kapsamına alınacağımız umutları da, birebir benzer bir senaryo ilgili bakan tarafından yine Samsun’da sonlandırılmıştı.
Şimdi de havaalanımız kapatılacakmış.
SORU 3 ;
Neden, alternatif çözüm yollarının aranması için arayışa girmiyorsunuz?
Neden, sizlerden habersiz alınan kapatma kararına Nevşehir örneğini göstererek itiraz etmiyor ve kolayca kabulleniyorsunuz?
Neden, 2. Pistin yapımının üç yıl süreceği ve 160 milyona mal olacağı gerekçelerini, bu iktidar döneminde yapılan Yavuz sultan Selim Boğaz Köprüsünün yapımının dahi üç yıl sürmediğini söyleyemiyorsunuz?
Neden, İstanbul Boğazının altından yapılan tüneli ve onlarca otoyolu gerçekleştiren bir iktidarın, 160 milyonluk ( Kaldı ki, bu rakamın çok daha az olacağı açıklanıyor) Bir kaynağı bulamayacak olmasını söylemenin, iktidarı küçümsemek anlamına geleceğini nasıl kabulleniyorsunuz? “
Ne yazık ki bizde bu suskunlukta Milletvekilleri, kent yöneticileri ve hak aramayan, sorgulamayan insan yapımız olduğu sürece, bu tür olumsuz sürprizler kaderimiz olmayı sürdürecek demektir.
Tek şansımız STK’ ların inançlı ve direnişine kalmıştır. Yeter ki, 2000’ li yılların başında Mobil Santralini ruhsatını Danıştay kararı ile iptal ettirerek kapattıran “Çevre Birlikteliği” ve Baro” İşbirliği ve direnci bir kez daha gösterilsin.
Bu bir anlamda da, günümüz STK’ larının da sınavı olacaktır. Umarım bir kez daha kazanan STK’ lar ve Samsun olur.
Bu kentin her kesimi ikna edilmeden Samsun Çarşamba Havaalanını kapatmak çok da kolay olmayacaktır.
Güzel haberlerin yansıyacağı bir hafta dileğiyle..