Geçtiğimiz haftanın son günlerinde bir TV Kanalında bir araştırma raporu ile ilgili değerlendirmeyi içeren çok önemli bir yorum programı izledim.
Araştırmayı yaptıran kurum Milli Eğitim Bakanlığı. Fakat sonuçlar çok kötü çıkınca, kamuoyuna duyurulmayan bu araştırmanın konusu, İlkokul 4. Sınıf öğrencileri arasında yapılmış olan, “Eğitim seviyesinde, anne ve babanın etkinliği nedir?” Araştırmasıdır.
Bu araştırma Türkiye’nin Doğu, Batı, Kuzey, Güney ve İç Anadolu Bölgelerinde bulunan ilkokulların da bulunan 35.000 adet 4.Sınıf öğrencileri ile arasında yapılmıştır.
Araştırma sonuçlarından bir şekilde haberdar olan TV Programcısı Emin Çapa, bunu TV programına taşıyarak değerlendirmelerde bulundu.
Türkçe, Matematik, Fen ve Sosyal konularında yapılan araştırma sonuçlarına göre tümünde de, çocuklarımızın eğitiminde annelerin babalardan çok daha etkin olduğunu göstermektedir.
Hem anne, hem de babanın ortak olduğu tek nokta, anne ve babanın eğitim seviyesi yükseldikçe çocukların eğitim başarı oranının yükselmesidir.
Aşağıda ki araştırma sonuçları incelendiğinde görülecektir ki Türkçe, Matematik, Fen ve Sosyal Bilgiler konusunda annelerin etkinliği erkeklerden önce gelmekte ve annenin eğitim düzeyi yükseldikçe çocuklarının eğitim düzeyi de artmaktadır.
Bu tablolardan görüldüğü gibi tüm eğitim dallarında annenin önemi babadan fazla çıkmaktadır.
600 puan üzerinin iyi seviye kabul edildiği bu araştırma sonuçlarına göre, bu sınıra yaklaşan üniversite mezunu anneler olmuştur. Aslında bu araştırma sonuçları, genel eğitim ve kadınların eğitimi konusunda siyasi iktidarca uygulanan sistemlerin çöktüğünün de göstergesidir.
SONUÇ:
Bu sonucu görünce söylenecek tek, şey kızlarımızın eğitilerek anneliğe hazırlanmasının gerekli olduğudur. Kızlarımızı erken yaşta evlendirerek eve kapatma geleneğimiz mutlaka terk edilmelidir.
Günümüz siyasi iktidarı, uyguladığı sistemlerin çöktüğünü gördüğü için olmalı ki, böylesine önemli bir araştırma sonuçlarını yok saymıştır.
Ülke olarak önümüzde iki yol vardır;
Ya, yüzümüzü çağdaş dünyaya dönerek kızlarımızı eğiterek toplumun yönlendiricisi olarak algılayacağız,
Ya da, Ortadoğu Ülkeleri gibi kızlarımız ve kadınlarımızı eve kapatarak sosyal yaşamdan kopartacak ve erkek egemen bir toplum yaratarak Ortadoğu karanlığına gömüleceğiz.
Avrupa ve Dünyada çoğu ülkenin vermediği “Kadına seçme ve seçime haklarını” 1934 yıllında çıkartılan bir yasa ile kadınlarımıza veren ve kızların eğitimi için büyük çaba harcayan Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve minnetle anmamak mümkün mü?
Toplumda ki kadının önemini Avrupalılardan önce gören bir lidere sahip olmanın gereklerini yerine getirmekte, bu ülkenin aydınlık geleceği için şarttır.
Unutulmamalıdır ki, eğitim bir ülkenin kalkınmasının ilk ve önemli şartıdır.
Güzel ve sağlıklı yeni bir yıl dileğiyle…