EY SAMSUNLU, ARTIK UYAN VE GERÇEĞİ GÖR.
SAMSUN KENTİ ÇÖKÜYOR.
Okurlarımın hatırlayacağı gibi bu konuyu bir buçuk ay önce “Samsun Bölge Liderliğini Kaybediyor” Başlığı ile bu köşeye taşımıştım. Bu konuya bir kez daha girmeyecektim. Ancak, geçen hafta içerisin de dostum Sayın Osman Kara’da bu konuyu bir başka yerel gazetede ki köşesinde değişik yönleri ile gündeme taşıdı.
Bu nedenle belki yetkili birileri konuyu dikkate alır diye, bir kez daha üstüne basa basa bazı şeyleri vurgulamak istiyorum..
Artık Samsunluyum diyebilen herkesin, Samsun Kenti’nin her yönüyle değer kaybettiğini, küçüldüğünü ve her geçen gün geçmişten bugüne gelen, “Bölgenin Lideri Samsun” Söyleminin de anlamını yitirdiğini görmesi ve kabul etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bunu söylerken bir Samsunlu olarak yüreğim yanıyor. Ne yazık ki, acı ama bir gerçek.
Evet, Samsunumuz belki yüzeysel olarak güzelleşiyor ve bazı olanaklara da kavuşuyor ama Samsun’u Samsun yapan can damarları yavaş yavaş kuruyor.
Kuruluşuna öncülük ettiğim SAM-SEV’İN kuruluş amaçlarından en önemlisi, sahip çıkılmayan Samsun’a sahip çıkmaktı.
Ama karşımızda öylesine bir duvar örülmüştü ki, 1988’den bu yana tam yirmisekiz yıldır bu inanca sahip arkadaşlarla bu duvara balyozla vuruyoruz. Belki bu duvarda bir çentik açarız da, ardımızdan gelen kuşaklarda bu duvarı yıkar diye düşündük. Ama ne yazık ki bu duvarda bir çentik dahi açmaya gücümüz yetmedi.
Bunun en önemli nedeni de, üzülerek söylemek gerekirse tam yirmisekiz yıldır Samsun’un altımızdan kayıp gittiğine Samsunluları inandıramadık.
Samsunlu, ne yazık ki Samsun’a vurulan şu darbeleri göremedi veya görmek istemedi.
- Samsun’u Samsun yapan kazanımlarının hemen her gün bir parçasının sökülmesine ve (Örneğin bölge müdürlüklerinin) Samsun’dan alınarak bir başka Karadeniz iline kaydırılmasına,
- Bir ilin ekonomik yönden kalkınması için büyük olanaklar sağlayan “Teşvik Yasası” Kapsamı dışında bırakılan tek Karadeniz ili olma aşağılamasına,
- 1950’ li yıllardan bugüne kadar hiçbir iktidarın Samsun’un geriye gidişini durduracak yatırımları getirmemesine,
- Son dönemde de, istihdam sağlayan az sayıda ki işletmenin özelleştirme maskesi altında kapatılmasına,
- Samsun’u ayakta tutan dünyaca meşhur tütünün ekiminin sınırlandırılarak yok edilmesine,
- Seçip TBMM gönderdiği milletvekillerinin Samsun’un haklarını koruyamamasına, hatta Samsun’a yapılan büyük haksızlıklar nedeniyle başka illerin vekillerinin Samsun’u savunmasına muhtaç edilmesine,
- Üst üste iki dönemdir Spor Bakanlarının Samsun Milletvekilleri olmasına (Nasıl oluyorsa) rağmen, Samsun’un tek markası Samsunspor’un en büyük haksızlıklara ve cezalara bu iki dönemde mahkûm edilmesine,
- Büyük fedakârlıklarla üniversitelerde okutulan çocukların kendi ilinde iş bulamadığı için Samsun’a dönememesine,
- Eğitim ve ekonomi de Türkiye sıralamalarında otuzlu sıraların altına düşmesine,
- Bunlara benzer onlarca yanlışa RAĞMEN,
Samsunlu olarak hala susuyorsan? Neden? Diye sorgulamıyorsan, seni dünden bugüne yanıltan ve sana sahip çıkmayan kent yöneticileri ve siyasetçilerine oy vererek destek vermeyi sürdürüyorsan, bilesin ki yukarıda ki olumsuzluklar artarak devam edecek, kan damarları kesilmiş ve kimseye hayrı olmayacak bugünden daha kötü şartlarda olacak sıradan bir kentte yaşamayı sürdüreceksin.
Artık sözün bittiği noktadayız. Karar biz Samsunluların. Ya bu gidişe ses çıkartmamayı sürdürecek ve bu kentin çöküşünü izleyeceğiz. Ya da, bu kenti bu duruma düşürenlere ve bu kentin siyasi rantını hovardaca harcayanlara dur demeyi öğreneceğiz.
Bu kenti seven ve bu kentte yaşamaktan mutlu olanların sorumluluklarını yerine getirmesi tek çıkış yoludur.
Gönlünüzce bir hafta dileğiyle.