Avrupa standartlarında yeni bir stada sahip olmamızSamsun adına önemli bir kazanımdır.
Çünkü çok fazla özelliklere sahip bu stadımızda çok daha rahat ortamda maçlar izleyecek ve bu stadımız sayesin de ulusal ve uluslararası turnuvalara ev sahipliği yapabilecektik.
Bunun ilk örneğini de İşitme Engelliler Olimpiyatı ile yaşadık. Ne var ki, ülke olarak 2024 Avrupa futbol Şampiyonası Finallerine talip olurken bildirdiğimiz statlar arasında Samsun Ondokuzmayıs Stadı bulunmuyor.
Seçilen statlar arasında bizim stattan daha düşük seyirci kapasiteli statlar varken,Karadeniz Bölgesi’nin en büyük kenti olan Samsun’unyeni stadının bulunmamasına, sahipsiz kent olmamızdan başka bir neden var mı? Bilemiyorum.
Eğer yoksa anlaşılan o ki, bu olumsuzluk artık Samsun’un kaderi haline gelmiş demektir. Eğer bir başka neden varsa, o da olsa olsa aşağıda anlatacağım o yörede ki hava kirliliği olabilir diye düşünüyorum.
Yeni bir stadın yapılacağının gündeme geldiği günlerde yazdığım bir köşe yazısında, yeni stadın yapılacağı yer ile ilgili bazı eleştiriler yapmış ve eski stadımızın yerinin her bakımdan çok kullanışlı olduğunu belirtmiştim.
Hatta mevcut stadımıza büyük sayıda seyircinin yürüyerek gidebildiğini belirterek ciddi bir ulaşım sorunu da yaşanmadığı için yeni stadın bu stadın yerine yapılmasının daha uygun olacağını vurgulamıştım.
Tabii ki bunları yazarken, eski stadımızın yerinin çok değerli olması nedeniyle asıl amacın, bu yerin başka amaçlarla kullanmak olduğunutahmin edebiliyordum.
Bunların hepsi bir yana stadımız açıldı. Adı da tüm Samsunluların istekleri doğrultusunda Ondokuzmayıs Stadı oldu.
Taraftarlarımızın tüm itirazlarına rağmen ilk resmi maçta, Ziraat Türkiye Kupası Finalistleri olan Beşiktaş ile Konyaspor arasında oynandı.Maç öncesi taraftarların korktuğu oldu ve çıkan olaylarda stadımızda ciddi boyutta hasar oluştu.
Bunların hepsi aşıldı ama daha ilk maçımızda bu kez de çimin henüz tam oturmamış olması nedeniyle zeminde bozulmalar oluştu. Samsunspor bu sıkıntıyı daha önce de eski stadımızın yeniden çimlendirilmesi sonrası yaşamış ve Beşiktaş ile oynanan maç ilk yarısının başlarında tatil edilmişti.
Stadımızın yapımının tamamlandığı günlerde bir grup arkadaşla stadımızı gezmeye gitmiştik. Çimlendirme işi bitmiş ve zemin halı gibi gözüküyordu.
Ancak o gün çimlerin bakımını yapan görevlilerden birisinin, çimlerin kökünün alttaki tabakaya geçemediği için kökleşemediğini söylediğini hatırlıyorum. Ne yazık ki, o gün bunları söyleyen kişi haklı çıktı ve sahamız yeniden onarıma alındı.
Bu onarım sırasında bazı bölgelerin çimleri sökülerek altına yeni toprak serilmiş ve yeniden çimlendirilerek zemin oynanacak hale getirilmiştir. Ancak sonrasında oynanan Gaziantepspor maçında çimin yine yer yer blok halinde kalktığı görülmüştür.
Görülen o ki, çimi döşeyen firma bu konuda başarısız olmuştur. Hibrit çim ekilmesi ile ilgili çeşitli söylentiler de can sıkıcı bir hale gelmiş bulunuyor.
Bu bölge de bence belki de çimin gelişmesini de önleyen bir başka olumsuz dış etken daha var. O da yeni stadımızın yapıldığı Tekkeköy yöresinin Türkiye’nin en yüksek kirlilik oranına sahip bölgelerinden birisi oluşudur.
Bir yandan stadın arka bölgesinde bulunan kömür depolarından çıkan kömür tozu rüzgârın da etkisi ile stadın üzerine yağıyor.
Diğer yandan, Türkiye’nin en verimli ovasına konuşlandırılmasına göz yumularak ülkemizin geleceğine de darbe vuran çok sayıda ki termik santralin bacalarından özellikle gece saatlerinde yoğun bir şekilde salınan zehirli gazlarda, stadı olumsuz etkilemeyi sürdürüyor.
Bu statta yaşanan olumsuzlukları, solunum sorunları yaşayan bir kişi olarak en iyi tespit edenlerden birisiyim.
O nedenle, böylesine kirliliğin yoğun olduğu bir alana bu stadın yapılmasına nasıl onay verildi bilemiyorum?
Ama artık canlı sağlığı açısından gizlenemez hale gelen bu olumsuz ortamda, spor yapılıyor olmasını akıl mantık almıyor.
Stadın üzerine yağan bu kömür tozu ve zehir saçan gazların çimi de etkiliyor olmasını göz ardı etmemek gerekir.
Böylesine önemli bir spor yatırımının kirlilik saçan ortama yapılması kararının verilmesinden önce bu bölgede hiçmi inceleme yapılmamış veya bu hava kirliliği konusu nasıl atlanmış? Anlamak mümkün değil.
Gece saatlerinde Tekkeköy civarından geçerken araçlarının camını açanlar, bu bölgede ki gaz kokusunu hissedeceklerdir.
Ayrıca deniz tarafına baktıklarında da gökyüzünün bacaların saldığı zehirli gazlardan oluşan bir sis tabakasıile kaplı olduğunu göreceklerdir.
Samsun’u yönetenlerin bu soruna acilen çözüm bulmaları gerekmektedir. İlk etapta bu kömür depolarının hem tarıma, hem de sporculara yaptığı olumsuz etkilerin giderilmesi için başka bir bölgeye taşınması sağlanmalıdır.
Aksi halde büyük paralar harcanarak yapılan bu güzel statta, sorunlar yaşamayı sürdüreceğiz demektir.
İyi haftalar.