Eğer son elli yılda Samsun’un ekonomik gelişmişlik düzeyi, eğitim seviyesi, yaşanabilir kentler düzeyi gibi göstergeleri Türkiye sıralamasında ilk sekizinci sıralardan 35-40. Sıralara gerilemişse, bunun çok ciddi neden veya nedenleri olması gerekir.
Türkiye geneli için yapılan sıralamalarda sürekli alt sıralara düşmeyi sürdüren Samsun’da yaşayan ve 50 yıl öncesini bilen herkesin de ortak kanısı da bu gerilemeyi doğrulamaktadır.
Yine bu kentin bu duruma düşüş veya düşürülüşüne kafa yoran gerçek Samsunluların bir diğer ortak kanısıda bu kente sahip çıkacak ve sorunlarını göğüsleyecek yüreğe ve cesarete sahip bir lider çıkartamamış olmasıdır.
Sorun lider eksikliği ise, öncelikle lider kimdir? Lider nasıl olmalı ve neyi nasıl yapmalıdır?Sorularına açıklık getirmek gerekir.
Liderlik; doğuştan kazanılan bir yetenek olup, bir kişinin diğerlerini yönlendirme ve onların davranışlarını olumlu yönde etkileme yeteneğidir.
Lider olacak kişinin olmazsa olmaz ilk özelliği, her türlü baskı ve tepkiye boyun eğmeyecek kadar cesur ve kararlı olması gereğidir.Bunlara ilave olarak toplumları etkileyecek veinandırıcı konuşma yeteneğine de sahip olması gereklidir.
Liderkararlı, yaratıcı, dürüst, tarafsızlığı ve çözüm bulucu kimliği ile inandırıcı olmalıdır. Bir lider ancak bu özellikleri ile bir topluluğu veya grubu bulunduğu yerden daha ileri noktalara taşıyabilir.
Liderlik, doğuştan gelen en önemlibu özelliğini yaşamı içinde ki kazanımları ileharmanlayabilen kişidir.
Lider, her şeyden önce ekip çalışmasına önem vererek ekibini güçlendirmelidir. Çünkü ekibin gücü arttıkça liderin gücü ve inandırıcılığı da artacaktır.
Lider yenilikçi olmalı, değişen dünya düzenine, gelişen teknolojiye açık olmalı, devamlı okumalı, araştırmalı ve bilgi düzeyini artırarak kendisini yenilemelidir.
Lider fırsatları yaratan, cesareti ile engelleri ortadan kaldırandır. Bir sorunu çözme noktasında gerektiğinde risk üstelenebilenve cesaretle tüm sorumluluğu üstlenerek çevresine güven aşılayandır.
Lider, bir olumsuzlukla karşılaştığında, yılgınlığa kapılmadan çok hızlı ve etkin çözüm üretebilecek bir yapıya sahiptir. Ortaya koyacağı bu kararlı ve çözümcü tavrın sağlayacağı başarı, ekibinin ve toplumun kendisine olan inancını daha da artıracaktır.
Gerçek toplum liderleri demokrasinin tüm kuralları ile işlediği toplumlarda zemin bulur ve gelişir.
Demokrasinin olmadığı veya tüm kuralları ile işletilemeyen toplumlarda çıkacak liderler, kendisini belirli kurallarla sınırlayacak demokratik kuralların olmaması nedeniyle kısa sürede kişisel egolarının esiri olarak DİKTATÖRLEŞEBİLİRLER.
********************************
Şimdi şöyle son elli yılına baktığımızda Samsun kendi içerisinden böyle bir lider çıkartabildi mi? Bu soruya verilecek cevap ne yazık ki, kocaman bir hayırdır…
Bir kente lider olacak kişinin tüm yukarıda ki özelliklerine ek olarak siyaseti çok iyi okuyabilme özelliğine ve yaptırım gücünü de kullanabilmek için gerektiğinde tüm kesimleri kucaklamak şartı ile siyasi irade ile yakın ilişki kurabilmelidir.
Bu lider atanan birisi de olabilir ama atanların belirli bir zaman için görev yapması ve çoğu kez de o toplumun içinden olmayacağı için toplumlar için sürekliliği olamaz.
Örnek vermek gerekirse, 1962-1966 yılları arasında Valilik yapan Hamdi Ömeroğlu lider vasıflı bir atanmış yöneticidir. Görev yaptığı dört yıl içerisinde Samsun’u hem ekonomik hem de turizm açısından kapatıldığı 1990’lı yıllara kadar uçuran Samsun Ulusal Fuarı’nı yaratmıştır. 1963-1993 arası açık kalan Fuarlı yıllar Samsun’un en parlak yıllarıdır.
Her şeyin çok kötüye gittiği günümüzde,“Samsun levyeyi çekti, uçuşa geçti” diye hamasi nutuk atanlar, bir kentin nasıl uçuşa geçtiğini görmek istiyorlarsa Hamdi Ömeroğlu dönemine göz atmalıdır.
Üzülerek söylemek gerekirse, Samsun Hamdi Ömeroğlu benzeri bir lider çıkartamadı.
Aslında Samsun gibi metropol kentlere lider olacak kişi, halkın oyları ile seçilmiş olan (Eskilerin deyimi ile Şehr-i Emin) Belediye başkanları olmalıdır.
Ne var ki, bugüne kadar bu çok önemli göreve bu vasıfları taşıyan lider kimlikli belediye başkanlarını seçemedik.
Eğer yukarıda tarif edilen şekilde, Samsunluyu ve Samsunlunun sorunlarını hiçbir ayırım yapmadan kucaklayacak, Samsun’a yapılan haksızlıklara direnebilecek, gerektiğinde siyasi iktidarların bu kentte yaptığı yanlışlara da karşı koyabilecek cesaret ve kararlılığa sahip bir lider çıkartabilseydik;
Ne fuarımız kaldırılabilirdine de Sigara Fabrikamız kapatılabilirdi.
Ne bölge müdürlükleri art arda komşu illere taşınabilirdi, ne de Samsunluya “teşvik yasası dışında bırakılmış tek Karadeniz Bölge ili olma” Ayıbı yaşatılabilirdi.
İşsizlik oranı en yüksek iller durumuna düşmezdi.
Ve de bu ülkenin ve çocuklarımızın geleceği en olan verimli ovalarımız, kirli yatırımcılara peşkeş çekilemezdi.
Olmazdı. Olmazdı. Olmazdı… Aklınıza gelen Samsun’a ait her sorunu buraya ekleyebilirsiniz.
Hatta bu kenti en büyük eksiklerinden birisi olan Samsunlunun uyandırılıp, sorgulayan bir toplum haline getirilemeyişini de ekleyebilirsiniz.
Umarım ve dilerim ki, önümüzde ki dönemlerde Samsunluyu arkasına takıp bu kente sahip çıkacak gerçek bir lider çıkartırız.
Aksi halde, “Sahipsiz kent Samsun” Tanımlamasına katlanmayı ve her geçen gün bir şeylerini daha kaybeden kent olma ayıbını yaşamayı sürdürürüz.
Sorunsuz ve sağlıklı bir hafta dileği ile saygılarımı sunuyorum.