Samsunspor’un son dönem Divan Kurul Başkanlığını yapmış birisi olarak Samsunspor’un yaşadığı sıkıntıları çok daha yakından izleme fırsatı buldum.
Bu sürede gördüğüm bazı kurumsal eksiklikleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bilindiği gibi 2015 yılında yapılan seçimli Samsunspor Genel Kurulun da Samsunspor Başkanlığını Sayın Erkurt Tutu’nunüstlenmesinden sonra yapılan Samsunspor DivanGenel Kurulunda, ben de Samsunspor Divan Kurulu Başkanlığına talip olmuştum.
İstememin nedeni de o güne kadar varlığı ile yokluğu belli olmayan Samsunspor Divan Kurulunu etkin bir duruma getirecek düzenlemeleri gerçekleştirerek Samsunspor Divan Kurulunu üç büyük kulübün Divan Kurulları gibietkin bir duruma getirmekti.
Bu nedenle Divan Genel Kurulun da,“Başka talip yoksa bu göreve talibim” Demiştim.
Yapmak istediklerimi anlattıktan sonra da Genel Kurul’a katılan Samsunspor Başkanı Sayın Erkurt Tutu’ya,“Siz de yönetim olarak arkamızda durursanız, amacım bu söylediklerimi gerçekleştirmektir” Demiştim.
Sayın Tutu’nun da onaylaması üzerine, toplantıya katılanlardan istekli olanlardan oluşturulan Divan Başkanlık Kurulu ile geçen ay yapılan Samsunspor Genel Kuruluna kadar da görevimizi sürdürdük.
İki yıllık bu süreçte, Divan Başkanlık Kurulu olarak gerçekleştirmeyi düşündüğümüz projelerin çok önemli bölümünü gerçekleştirdiğimize inanıyorum. Bunlara kısaca değinmek istiyorum.
- Yıllardır hemen her Samsunspor Genel Kurulu öncesinde konuşulan ama bir türlü gerçekleştirilemeyen Samsunspor’un tüzüğü Yönetim Kurulunun desteği ile günün koşullarına göre yenilendi.
Böylece yeni tüzükle hem yönetim kurullarının hem de Divan Kurulu ile Disiplin Kurulu’nun eli güçlendirilmiş oldu.
- Son beş yıldır toplanmamış olan üye aidatları,maaşı Divan Başkanlık Kurulumuz tarafından karşılanmak üzere anlaştığımız bir banka emeklisi aracılığı ile toplanıp Samsunspor Kulübü yetkilisine teslim edildi.
- Bize göre toplanan yaklaşık 80.000,00 TL. Aidattan çok daha önemlisi, “Beni kim üye yaptıysa aidatı da o versin veya ben zaten Samsunsporlu değilim”Diyenlerin isimlerinin yönetim kuruluna iletilmesi ile yönetim kurulunun Samsunspor’a hiçbir katkısı olmayan çok sayıda bu tip çakma üyeyi ayıklaması sağlanmıştır.
- Bu dönemde belki de yaptığımız en önemli iş,basında da sıkça yer alması ile Samsunspor Kulübü’nün Tüzel Kişiliğine de zarar vermeye başlayan Aminu Umar’ın bedelsiz olarak Samsunspor’dan kopartılması olayı ile ilgili olarakadı geçenler hakkında soruşturma açmamızdı.
Samsunspor tarihinde ilk kez olan bu soruşturmada bilgilerine başvurduğumuzo dönemin iki başkanı, başkan yardımcısı ve kulübün maaşlı hukuk danışmanı yazılı olarak verdikleri beyanlar doğrultusunda haklarında tüzük hükümlerinin uygulanması amacı ile disiplin Kurulu’na sevk edildi.
- Samsunspor’a sıkça verilen cezalara ve yapılan haksızlıklara anında tavır koyarak Samsunspor Yönetim Kurluna destek verildi.Bu anlamda, Gaziantep Belediyespor deplasmanında başkanımız Sayın Erkurt Tutu’ya yapılan sözlü ve fiili saldırı hem Gaziantep Belediyespor Kulübü nezdinde hem de TFF Başkanlığı’na yazı yazılarak bu olay kınanmış ve deplasman kulüp başkanına yapılan bu tür saldırıların önlenmesinin TFF’ nun görevi olduğu hatırlatılmıştır.
- Hakkı olan, olmayan herkesin girdiği Protokol Tribününde Samsunspor Divan Başkanlığı’nın temsil edildiği bir koltuğun bulunmaması ayıbının giderilmesi sağlanarak, üzerinde “Samsunspor Divan Başkanlığı” Yazılı bir koltuğun ayrılması sağlanmıştır.
- Belirli aralıklarla Samsunspor Yönetim Kuruluyla bilgi alışverişinde bulunulmuş, Sayın Erkurt Tutu ve Sayın Rüştü Araboğlu’ da zaman zaman Divan Başkanlık Kurulu Toplantılarına katılarak Yönetimin çalışmaları hakkında bilgi sunmuştur.
- Samsunspor’un bugün elini kolunu bağlayan büyük borç yükünün oluşmasının en büyük sorumlusu, 2012 yılında takımı Süper Lig’e çıkartan Sayın Erkurt Tutu Yönetiminin görevi bırakması sağlanarak Samsunspor Başkanlığına getirilen Sayın Kazım Yılmaz’dır.
Sayın Kazım Yılmaz’ın, görevi bırakırken kendi döneminde yapılan yanlış transferlere ödenmek üzere bıraktığı büyük rakamlı borçlar bir yana, alacağı olarak belirttiği 15 milyon TL. Alacağını da EURO’ ya bağlaması, kabul edilebilir bir iş değildi.
Gerek TFF’ den ve gerekse Spot-Toto gibi kuruluşlardan Samsunspor’a gelen bütün paraların Kazım Yılmaz’a ödenmesine rağmen(Sanırım 7,5 milyon civarında) Kazım Yılmaz’ın ana borcunun aynen duruyor olması,akıl alacak bir iş değildi.
Asıl üzücü olan ise, bu konuda kenti yöneten seçilmiş ve atanmışların Sayın Kazım Yılmaz’a, “Böyle şey olur mu? Samsunspor, senin borsa şirketin mi? Alacağını nasıl dövize endekslersin? Diyememiş olmalarıdır.
Bu konuyu görüşerek kendisini ikna etmek üzere uzun çabalardan sonra Divan Kurulu olarak kendisiyle görüşme olanağı sağlayabildik. Ama tüm ısrarımıza rağmen, alacağını TL.e çevirmesini kabul ettiremediğimiz gibi bu fırsatla öğrendiğimiz olaya bakış açısı ise, bizi şaşkına çevirdi.
*********************************
Divan Başkanlık Kurulu olarak karşılaştığımız en büyük zorluk, Samsunspor’un kurumsallaşamamış olması nedeniyle, birimler arasında yaşanan belirsizlikti.
Samsunspor’da, yeni puan silme cezalarının önlenebilmesi için geçmişten gelen büyük boyutlu borçlara para bulabilme çabası, tüm kulübü sarmalamış ve yönetimler kulübün diğer sorunlarına bakamaz,hatta göremez hale gelmiştir.
Ne alt yapıya ne de diğer birimlere yeterli destek sağlanamadığı için kurulların da sağlıklı görev yapması mümkün olmamaktadır.
Genel Kurullarda dünden bugüne yaşanan en büyük yanlış ise, Samsunspor’un işleyişi açısından son derece önemli olan Denetleme ve Disiplin Kurullarına konularının uzmanı olan kişiler yerine, tek özellikleri yönetime yakınlıkları olan kişilerin alınması sonucu, bu kurullara ihtiyaç olduğunda çok ciddi sorunlar yaşanmasıdır.
Nitekim son dönemde gönderilen dosyalarıgörüşebilmek için Disiplin Kurulu’nun toplanabilmesi, ancak yedek üyelerle mümkün olabildi. Disiplin kurulunda bir hukukçunun bulanmaması ise, ayrı bir sorundu.
Görev yaptığımız iki yıllık dönemde tespit edilen bu eksiklikler, Samsunspor Yönetim Kurulu ile birlikte hazırlanan yeni tüzükte giderildi.
Samsunspor’da yaşanan bir başka sorun ise, kurumsallaşmayı sağlayacak bazı uygulamaların, kulübün içinde bulunduğu ekonomik çıkmaz nedeniyle,“Kulübe zarar verir endişesi vekulübün yüce menfaatleri”Adına sürekliertelenmesidir.
Hiçbir yönetimin Samsunspor’un a-Genel Kurul, b-Yönetim Kurulu, c-Denetleme Kurulu, d-Divan Kurulu, e-Disiplin Kurulu ve son tüzükle bunlara eklenen f-Sicil Kurulu gibi altı ana kuruldan oluştuğu gerçeğini görmezden gelmemesi gerekir.
Bu kurulların dönem çalışmalarını son Genel Kurulda olduğu gibi Samsunspor Genel Kurullarında sunması hiçbir şekilde engellenmemelidir.
Yukarıda özetlemeye çalıştıklarımı birebir yaşayan birisi olarak bir dönem daha görev almayı düşünmem mümkün değildi. O nedenle de Seçimli Divan Genel Kurulunda aday olmayı düşünmedim.
Umarım, bizden sonra görevi devralan Samsunspor Divan Kurulları da Divan Kurulunu etkin kılmak uğruna başlattığımız çabaları daha da ileri götürecek çalışmaların içerisinde olurlar.
Özellikle Denetleme, Disiplin ve Divan Başkanlık Kurulları yönetimlerin isteği doğrultusundan çok, bu görevlerin hakkını verecek isimlerden oluşturulması sağlanmalıdır.
SON SÖZ:
Samsunspor bu kenti seven herkesin, hepimizin sevdasıdır. Bu markayı büyütmek ve daha iyi konumlara taşımakta hepimizin görevidir. Bu tür görevler, hiç kimsenin egosunu tatmin edeceği görevler değildir.
Samsunspor, suni solunum yaptırmaktan öteye geçmeyen ve kurumsallaşmasını sağlayacak kalıcı hiçbir yararı olmayan siyasi iradelerin desteğinden mutlaka kurtarılmalıdır.
Aksi halde, Samsunspor her zaman Sayın Erkurt Tutu gibi sağlığını dahi riske atacak fedakâr ve özverili bir başkan bulamayacaktır.
Önemeli olan tek şey, bu kulübe yapılacak yardımların Samsunspor’u komadan çıkartabilmek için değil, onu sık sık komaya sokan nedenleri ortadan kaldıracak, kimseye muhtaç olmadan başarıdan başarıya koşturacak sağlam bir gelir düzeyine ulaştıracak formüller olmalıdır.
Aksi halde sıkça kapısı çalınan sayısı sınırlı işadamlarımızı da isyan ettiririz. Uzun bir süredir iki Spor bakanımızın olması dahi, bu sorunlarımızı çözülmesi adına hiçbir yararı olmadı. Olamazdı da..
Yıllar önce bu baskılardan bunalan üst düzey bir kent yöneticimizin, son dönemde de giden Valimiz ’in dediği gibi Samsunsporluyum diyen herkesi utandıracak, “Düşşün de kurtulalım. Sonra bir çaresine bakarız” Cümlelerini çok daha sık işitmeye başlarız.
Yakın bir arkadaşımın son anda yüzüme karşı söylediği gibi benim de hala almam gereken dersler varmış. Vefasızlık denen duyguyu da göz ardı etmemem gerekiyormuş.
Kısacası öğrenmeninde, adam tanımanın da yaşı olmuyormuş.
Benden yana verdiğim tüm emekler helal olsun. Yeter ki Samsunsporumuz başarılı olsun.
Son Samsunspor Genel Kuruluna kadar Sayın Erkurt Tutu’nun verdiği desteğe ve hep yanımda olan Divan Başkanlık Kurulumuzun değerli üyeleri Süheyla Erol, Ahmet Hayvalı, Suat Çakır,Kâmil Çaylık, Emin Kırbıyık ve Tarık Özdal’a teşekkürlerim sunuyorum.
Her zaman desteklerini gördüğümüz değerli basınımıza ve Samsunspor’un taraftarlıkta Türkiye markası haline gelen sevgili taraftarlarımıza da teşekkürü borç biliyorum.
İyi ki varsın Samsunspor, iyi ki varlar Samsunspor’a gönül verenler.
İyi haftalar dileğiyle.