Bu sezon Samsunspor ile ilgili yazı yazmadım. Çünkü inanılmaz zor ekonomik açmazlara rağmen, Süper Lig’e çıkma mücadelesi veren bir takım üzerine yazı yazma hakkını kendimde bulamadım.
Özellikle son haftalarda çok sayıda spor yazarı gazeteci dostlarımın eleştirisel yazıları, Samsunspor’un doğru ve yanlışlarını yeterince ortaya koyuyor. Bunların birçoğuna da katıldığımı belirtmek isterim.
Ancak gözden kaçan bir şey aklıma gelince, eleştiri yapmanın çok da geçerli olmadığını düşünüyorum. Geçen sezon bir alt kümeye düşmekten son anda kurtulan bir takımdan bahsediyorsak, biraz insaflı olmak gerekir diye düşünüyorum.
Bu takım sezona başlarken tüm sporseverlerin beklentisi, küme düşme korkusu yaşamamaktı. Bana göre ileriye alınan üç, orta sahaya alınan önemli yeni isimle sezona başlanıyordu. Açıkçası Ekhigo hariç diğerleri kapalı kutuydu. Son yıllarda böyle alınan onlarca futbolcu hiçbir şey vermemiş ve alacakları ile kulübün başına dert olmuşlardı.
Ancak hemen her maçta belli bir başarıyı yakalayan Umar ve Taha, bir var-bir yoku oynamalarına rağmen önemli katkılar yapan Ekhigo ve Adiloviç ile takımın yerlileri Musa ve Adnan’ın ve önceki kadrodan gelen Erdem, Cemil, Soner ve Musa Sinan Yılmazer Samsunspor’un hedefini Süper Lig’ e çevirmiştir.
Bu arada sezon başından beri oynadığı her maçta övgü alan alt yapı oyuncularımız Canberk ve kaleci Furkan’ı da bu başarıda ki katkıları için kutlamak gerekir. Bence sonuç ne olursa olsun, bu senenin en büyük kazancı bu iki alt yapı oyuncumuzdur. Bence en büyük kaybı da, genç Ercan’ı kiralayıp yerine bugüne kadar gittiği hiçbir takımda vaz geçilmez olamamış Tuna’nın alınmasıdır.
Küme düşmemek endişeleriyle sezona başlamış olan Samsunspor’da haftalar ilerledikçe işin rengi değişmiş ve hedef, Play-Of oynamaya kilitlenmişti. Hedef büyüyünce, yapılan hatalar da daha çok göze batar olmuştur.
Eğer Samsunspor başta kötü sonuçlar alsa ve hedef küme düşmemek olarak belirlenseydi, bunların hiç birisi konuşulmayacaktı.
Ama tüm ekonomik sıkıntılara rağmen, Samsunspor Süper Lig’e koşmaya başlamıştı. O halde artık yeni hedefin gereği yapılmalıydı.
Üç yıl önce buna benzer bir şans doğmuş ve Samsunspor bir mucizeyi gerçekleştirerek, Erkut TUTU Yönetiminde ki idari kadronun ve aynı teknik direktörün de inanmasıyla Süper Lig’ e çıkma başarısını göstermişti.
O günkü kadro buğu kinden daha iyi de değildi ama o günkü başarı yakalanmıştı. O zaman söylenecek tek şey, bu hedefe başta yönetim ve teknik kadronun sonra da futbolcuların inanması gerekiyordu.
Benim tek eleştirim de bu noktadadır. Yönetim bu hedefe inanmış ve Samsunspor’un kurtuluşunun Süper Lig olduğunu görmüştür. Paralarını düzenli bir şekilde alamamalarına rağmen bunu sahaya yansıtmayarak büyük bir özveri ile ter akıtan futbolcularımıza da söylenecek tek laf yoktur.
Yakalanan bu hedef sonrası Samsunspor’un eleştirilecek tek yönü, Play-Of hedefini yeterli görerek kadro tercihlerini kazanma üzerine yapmayan teknik direktörümüzedir.
Futboldan anlayan hiç kimsenin aklının almadığı şey, sahaya sürülen kadrolar ve oyuncu değişimlerinde yapılan tercihlerdir.
İnanıyorum ki, yanlış kadro tercihleri ve oyuncu değişimleri yapılmasaydı, Samsunspor bugün Süper Lige çıkan 2. Takım olurdu. Bana göre bu şansı da büyük ölçü de yakalamıştı ama kazanmaya yönelik kurgulanmayan kadrolar nedeniyle bu şansı kaçırdığımıza inanıyorum.
İlk ikiye inanarak oynasaydık, o hedefi tutturamazsak dahi bugün yaşadığımız “Ya Play- Off’a da kalamazsak korkusunu” Az da olsa yaşamayacaktık.
Nitekim biz geçen hafta Karşıyaka’ ya yenilirken, Manisa Balıkesir’i yenseydi, bu hafta ki Manisa maçına kim bilir hangi korku ve hesaplarla gidecektik.
Samsunspor ilk ikide yer alarak Süper Lig’e direk çıkma şansını kullanabilseydi, transfer sezonuna daha çok zaman ayrılabilirdi ve de daha az maç oynayarak giderlerini azaltabilirdi.
Üç yıl önce Süper Lig’e çıkmamız garanti olunca, son iki maçta bir puanı dahi alamadığımız için 2. Olarak Süper Lig’e çıkabilmiştik. Bu nedenle oynayacağımız son iki maç çok daha önem kazanmıştır. Ancak aynı hataları bu sene yapmayarak gerekli bir puandan fazlasını alarak Play- Off’a katılacağımıza inanıyorum.
Bu durumda sakatlığı geçen süratli ve golcü Musa Sinan ile oyuna girdiği andan itibaren takımı ileriye taşıma yeteneği olan Musa Aydın’a son iki maçta daha uzun süre verilmeli ve Play-Of’ a hazır hale getirilmelidirler. Kalede ise, hiçbir şekilde genç Furkan’dan vazgeçilmemelidir.
Ekonomik darboğazda olan Samsunspor’u düze çıkaracak olan tek şey, Süper Lig’e çıkmaktır. Futbolcularımız ve teknik kadronun da alacaklarını sorunsuz alabilmeleri kolaylaşacaktır.
Samsunspor’un içinde bulunduğu ekonomik sorunlar gündeme gelen her yerde söylediğim ve savunduğum bir görüşüm vardır. Bu görüşümün temeli, Samsunspor’u başarıya götürmüş başkan ve yöneticilere yeterince sahip çıkamamamızdır.
Bundan üç yıl önce inanmış Yönetim Kurulu ve futbolcular, Samsunspor’u Süper Lig’e çıkartmışlardır. Kulübe federasyondan gelecek yanılmıyorsam 35 trilyon TL. ( Bu günkü para ile 35 milyon lira) yanında, devir aldıkları borcu da yaklaşık beş milyon TL. azaltarak, 25 milyona düşürmüşlerdi.
Biz böylesine alkışlanacak bir başarı sağlayan yönetim kuruluna, bunun tadını çıkaracakları sezon sonu şenliklerini yaşama şansını dahi çok gördük ve o yönetimi sezonun sonuna iki hafta kala istifaya mecbur ettik.
Bilgisizlik nedeniyle transferlerde yanlış menajerlere teslim olarak Samsunspor’u hem küme düşüren, hem de bu günkü büyük borç yükü altına sokan, sonra da alacaklarına temlik koyarak kulübe gelecek paraların tümünü almayı sürdüren yönetimlere, bu kentin yönetiminde sorumluluğu olan hiç kimse “DUR” diyemezken, Samsunspor’u Süper Lige çıkartma başarısını gösteren yöneticileri bazı muhasebe hataları nedeniyle mahkeme kapılarında süründürüyoruz.
Ondan sonra da, kongrelerde Samsunspor Başkanlığına talip çıkmıyor diye yakınıyoruz. Bu anlayış sürdüğü sürece de, Samsunspor’a Başkan bulmakta zorlanmayı sürdüreceğiz demektir.
Umarım, büyük çabalar sonrası Samsunspor Süper lige çıkmayı başarırsa, aynı dayatmalar Sevgili Emin Kar ‘a da yapılmaz..
Play-Off’a kalırsak, önümüzde üç maç daha vardır. Bu dar boğazı geçerken kulübe maddi destek verilmesi gerekmektedir. Bu köşeden bir kez daha sesleniyorum.
Bu kentte kazanan işadamlarımızın az çok demeden elini cebine atması zamanıdır.
Oyuncularımıza ve teknik kadroya moral verecek bu desteğin cevap bulacağı inancıyla, Süper Lig yolunda başarılar diliyorum..