Bu başlığı sadece bugün sizlerle paylaşacağım konu için kullanmadım.Birebir içinde yaşadığım ve her şeyini paylaştığım son elli yılın Samsun’u için kullandım. Şöyle geriye baktığımda hatırladıklarım, bu kentin nasıl adım adım geriye götürüldüğünü gösteriyor.
Bir kentin önünü açacak ve olmayan sanayisini yaratacak “Teşvik Yasası” Kapsamı dışına nasıl itilir? Samsun’un geleceğini karartan bu karara bu kentin milletvekilleri ve seçilmiş belediye başkanları, hatta iş insanları ve onların haklarını koruması için kurulmuş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı nasıl alkış tutar?
Altı numaralı fuel-oil yakarak elektrik üretecek olan ve daha önce kurmayı planladıkları illerden belediye başkanları ve milletvekillerinin de karşı çıkması ile kovulan “Mobil Santral” Bu kente bu kentin Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından nasıl davet edilir?
Daha onlarca olumsuz örnek yazabilirim. Ne yazık ki, bunlar Samsun’un son elli yılında yaşandı. Üstelikte Samsun, bu haksızlıklara her seçimde büyük oy desteği vererek iktidara getirdiği hükümetler tarafından layık görüldü.
Bugün yaşananlarda bunlara eklenen yeni bir örnektir.
Şimdi de bu kentin Büyükşehir Belediye Başkanı ve bu kentin Valisi çıkmış,konuyu inceleyen tüm kuruluşlarınovaya zarar vereceği için sadece Samsun’un değil ülkenin de geleceğini de son derece olumsuz etkileyeceğini söylediği “Bio Kütle Enerji Santrali’nin” hiçbir veri sunmadan zararı olmadığını söylüyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mustafa Demir bununla da yetinmiyor, oturduğu koltuğun sorumluluğu ile bağdaşmayacak “Atı alan Üsküdar’ı geçti” şeklinde,bu kentin insanlarını isyan ettirecek bir söylemde bulunuyor.
Adeta santral yapımcılarının safında yer alarak,“Bu iş bitti, boşuna uğraşmayın”anlamında yukarıda ki sözleri söyleyerek, adeta aidiyet duygusu ile Samsun ve ülkenin geleceğine sahip çıkmak için çırpınan insanlarla dalga geçiyor.
Sayın Başkan, sizin göreviniz Santralcilerin sözcülüğünü yapmak değil, yönettiğiniz kent insanlarının haklarını korumak ve onlara kulak vermek olmalıydı.
Ne yazık ki, tam tersini yaptınız ve yapıyorsunuz. 20 yıl önce bu kente ilk termik santrali (Mobil Santral) davet ederek bu canım ovanın ortasına kurulmasını sağlayanda, sizden önce o koltukta oturan Büyükşehir Belediye Başkanıydı.
O da tüm uyarılara kulaklarını tıkadı ve kendi doğum yeri de olan Türkiye’nin en verimli alüvyon ovasına kirli yatırımcıların üşüşmesinin yolunuaçtı.
Geleceğimiz olan çocuklarımızın ve torunlarımızın bu kirli yatırımlar nedeniyle karşı karşıya kalacakları her türlü çevre ve sağlık sorunlarının vebali, biliniz ki bu ovayı kirli yatırımlara açan ve bu yanlışa hala destek verenlerin yakasını hiçbir zaman bırakmayacaktır.
Bugün bu ovada sayısını dahi tam bilmediğimiz zehir bacaları tütüyor.
Gece saatlerinde artık o yöreden araçların camını kapatmadan geçmek mümkün değil. Valimiz dahi, o yörede ki stadımızın yerininbu bacalardan çıkan zehirli gazlar nedeniyle spor yönünden uygun olmadığını söylüyor.
****************************
SAYIN MUSTAFA DEMİR,
Siz, oturduğunuz koltuğun sorumluluğunu biliyor musunuz?
Sanıyorum, Siz Samsunluların kendilerine sahip çıksın, Samsun’u daha iyi yerlere getirsin diye oy vermiş olmalarının sorumluluğunun farkında değilsiniz.
Unutmayınız ki, Samsun Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden Millî Mücadele’nin ilk adımının atıldığı kenttir. Bu nedenle bu kenti yönetme şansını yakalamış olanlarında bu sorumluluklarını unutmaması gerekir.
Kentlerde yaşamanın bir bedeli vardır. Kentlerde yaşayanların doğum yeri neresi olursa olsun, yaşadıkları kente aidiyet duygusu ile bağlı olmalı ve bu duygunun gereğini yapmalıdırlar.
Bir kenttin yönetimine o kentin insanlarını oyları seçilmek, büyük bir ayrıcalıktır. Bu herkese kısmet olmaz. Ama bunu hak etmek hepsinden önemlidir.
Ne yazık ki siz, göreve geldiğiniz günden beri geçmiş siyasi deneyiminizle hiç de örtüşmeyen yanlışlara imza attığınız içinkafalarda soru işaretleri uyandırıyorsunuz...
*****************************
SAYIN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİNİN
SAYIN AKP VE MHP’Lİ ÜYELERİ,
Geçen hafta içerisinde ki meclis toplantısın da bu santralin yapımının yolunu açan imar değişiklini onayladınız.
Çok merak ediyorum, vicdanınız rahat mı? Bir an olsun, acaba bu iddia edilenler doğru olabilir mi? Diye de düşünmediniz mi? Hiç mi içinize bir kuşku düşmedi?
Bu santralde yakılacak (Günde 630 ton, yılda 230.000 ton) olan atık maddelerin Türkiye içinden sağlanabilip, sağlanamayacağınızı araştırdınız mı? İç piyasa yeterli olmazsa (Ki olmayacağı yetkililerce söyleniyor) başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin kirli katı atıklarını, üzerine para vererek 3. Dünya ülkelerine gönderdiğini de duymadınız mı?
O meclisin olumlu oy veren iktidar ortağı partili üyeleri, söyler misiniz?
Bu Santrale karşı direnen STK’ lar ve meclisinizde bu karara karşı çıkarak olumsuz oy veren muhalefet partili üyelerin, bu kente yatırım gelmesini istemediklerini, daha açık deyimle bu kente ihanet ettiklerini mi düşünüyorsunuz?
Eğer böyle düşünüyorsanız, onlar için suç duyurusunda bulunmanız gerekmez mi?
Bir koltuk uğruna bu yanlış karara onay vermeye değer miydi?
Sayın üyeler,gelecekte çocuklarınızın ve torunlarınızın hakkınızda ne düşüneceklerinin sizce hiç mi önemi yoktu?
VE SİZ MUHALEFET PARTİLERİNİN SAYIN MECLİS ÜYELERİ,
Sizler, olumlu oy kullanacağı belli olan iktidar partisi meclis üyelerine doğruları anlatmak için yeterli çabayı sarf ettiniz mi? Meclise hangi raporları sundunuz?
Gerçek o ki, sizler de ne yazık ki yeterli çabayı göstermediniz. Bu meclisten bu karar çıkmışsa, bir komisyon kurup gerekli araştırmayı dahi yapmayan iktidarı da muhalefeti de birlikte sorumludur.
SONUÇ;
Acı ama gerçek şu ki, siyasi çıkarların ve koltuk sevdasının ülkeçıkarlarının önüne geçtiği olaylara tanık oluyoruz.
Yatırım yapmanın kurallarının altını bir kez daha çizdikten sonra birkaç soru ile yazıma nokta koymak istiyorum.
Yapılacak bir yatırımın geçerli olması için
- Öncelikle ülke çıkarına uygun olmalıdır.
- Yöre halkının yararına olmalıdır.
- Yatırımcısına kazanç sağlamalıdır.
Üzülerek söylemek gerekirse, bu sıralama ülkemizde tersine dönmüştür.
Son sorularım şunlar;
Neden Çarşamba Ovası?
Çarşamba Ovası özellikle mi seçildi? Tek gerekçe, yukarıda ki 3. Madde miydi?
Mavi akım hattı, bu ovayı bitirecek kirli yatırımlarına zemin hazırlamak için mi getirildi?
Bu ovanın bitirilmesinin kimlere yararı olacak?
Somali’de tarımın bitirilmesi ile Çarşamba Ovasında yapılmak istenenler arasında benzerlik var mı?
Şimdi tüm siyasetçiler ve bilim adamlarındanbu sorularıma inandırıcı cevap bekliyorum.
Bu sorulara inandırıcı bilimsel cevaplar verilemediği sürece, bu kentin yöneticileride, siyasetçileride sorumluluktan kurtulamayacaktır.
Güzel ve sorunsuz bir hafta dileğiyle…