Bir kaç gün önce
Karadeniz'in emektar gazetecilerinden
Samsun'da izler bırakmış
'İsmail Başaran'ı, İsmail abimizi
Halk Gazetesi'nde, aynı köşelerde..
Birlikte yazılar yazdığımız
Gerçek bir gazeteciyi uğurladık...
İsmail Başaran..
Eğilmeyen, bükülmeyen
Mesleğinde katı ilkeleri olan
Kalemi sivri ve doğrucu bir insandı
Bir konuyu anlatırken
Sözü dolandırmadan anlatırdı..
Onun için önemli olan
Bir şeyin gerçek ve doğru olmasıydı
Ona aşağıdaki Ali Sultan'a ait
Sözler çok yakışıyor
" Aman gazeteci gel bizim köye
Bizim Halları da yaz
Şehirde ojeli parmakları yazma
Bir de bizim köyde
Nasırlanmış elleri de yaz.
Yaz gazeteci yaz...
Yaz efendi yaz.."
İsmail Başaran
Karadeniz bölgesinde
Nesli tükenen gazetecilerdendi
Müthiş bir mizah gücü vardı
Onun vicdanı kalemiydi
Toplumsal haksızlıklara
Asla seyirci kalmaz
Çok keskin ifadelerle yazardı..
Onun kalemi
Fakirin, fukaranın, yoksulun...
Haksızlığa uğrayanın yanındaydı..
Haksızlıklara kayıtsız kalmazdı...
Yanlışlara karşı çıkardı
İsmail Başaran ....Türkiye'nin..
Nesli tükenen gazetecilerindendi...
Benim İsmail Başaran'a
Duygusal yakınlığım çok fazla idi..
Beni Milliyet Gazetesi'ne alan
Basın mensubu olmamı sağlayan
İlk basın kartını veren o idi....
Bazı insanlar vardır
Karanlıkta geçen gemiye benzerler
Onları kimse görmez hissetmez..
İsmail Başaran, geriye izler bırakarak
Geldi geçti... Güle güle İsmail Abi....