Nerede bir türkü duysam
Uzaklardan
Anam gelir aklıma
Kalbimdeki dayanılmaz hasret
Muson yağmurlarına dönüşür
Gönül pınarlarımda
Zapt edemem göz yaşlarımı
Damlalar sel olur taşar…
…………………..
Benim gibi anam da
Ağlardı türkülerle
Radyolar hastahane önünde
İncir ağacını çalarken
Gönül teli titrerdi anamın
Hastane odasında
33 yaşında veremden ölen
Babası gelirdi aklına…
………………………..
Nerede bir buğday tarlası görsem
Buram buram yaz sıcağında
Parmaklarında ellik elinde orak
Sarı başakları biçen
Anam gelir aklıma…
…………………..
Nerede bir tütün tarlası görsem
Güneş doğmadan
Sırtındaki sepetiyle yollara düşen
Gece yarılarına kadar
Yeşil tütün yapraklarını dizen
Anam gelir aklıma…
……………………….
Telefonlar sustu
Sesi gelmiyor artık kulaklarıma
Ahizelere dokunamıyorum
………………………………
Bayram sabahları
Çoluk çocuk sığamadığımız
Sofralarımızı dolduramıyoruz
Sütlaçların eski tadı yok
Çocuklarımızın kahkahaları susmuş
Sessizliğe teslim olmuş
Evimizin her bir köşesi
…………………………….
Altı yıl önce bugün
Sıcak bir temmuz gecesi
Uçup gitti aramızdan
Mutluluk kaynağımız anamız
Şarkılarımız türkülerimiz sustu
Geriye koyu bir hasret kaldı
Elde var hüzün…