Yine gördüğüm sorunları ve eksikleri saymayacağım...
Çünkü biz eksikleri, kendimizce yapılması gerekenleri söyledikçe;
bunlar farklı yerlere çekilip, birileri tarafından en tepedeki isimleri bize karşı dolduruyorlar...
Samsunspor çok güzel futbol oynuyor...
Samsunspor'un muhteşem bir kalecisi, harika bir savunması, seçilmiş özel oyunculardan kurulu orta sahası, bir kuşta bile olmayan özelliklerde kanatları ve kaleyi görmelerine bile gerek olmayan oturduğu kulübeden goller atan forvetleri var...
Bunları Samsunspor'a kazandıran transfer komitesine, izleme komitesine ve teknik ekibe sonsuz şükranlarımı sunuyorum...
Ayrıca yazmayı unutmayalım dört dörtlük de bir teknik ekibimiz var...
Şunu da atlamayım Samsunspor için her şeyi planlayıp gelecekte atacağı adımları dahi düşünen kulüp profesyonelleri var...
Samsunspor başkanı ise lafla anlatılmaz, camiayı bütünleştirmek adına gecesini gündüzüne katıp, ayrıştırıcı değil birleştirici bir dil kullanan mütevazi bir insan...
Oldu mu?
Bence olmadı...
Daha ne kadar gerçekleri görmezlikten geleceğiz?
Daha ne kadar 'Şimdi konuşmanın zamanı değil' diyeceğiz?
Daha ne kadar, şımarık çocuklar gibi davranacağız?
Daha ne kadar suçu başkalarına atacağız?
Samsunspor'un çok ciddi sorunları var...
Hem dışarı yansıyan, hem de aile içinde olan...
Sahada sezon başından bu yana göremediğimiz futbol...
Bir kaçı dışında göstermelik oynayıp korkak dövüşen oyuncular...
Paraya boğulan ama kazandıkları paranın hakkını veremeyen bir takım...
'Her şeyi düşünüyoruz' deyip hiçbir şey beceremeyen profesyoneller...
Boş transferlerle başkanın parasını heba edenler...
Başkanın iyi niyetini, onu belli bir kitleye karşı dolduruşa getirmek için kullananlar...
Say say bitmez...
Başkan Yüksel Yıldırım'ın bir an önce bu kaosu çözmesi gerekiyor...
İyi bir beyin ekibi, şu milli arayı fırsata çevirmeli...
Sürekli aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde etmeyi bekleyemeyiz...
Dikkate alınır mı bilmiyorum ama mum bitiyor, ışık sönüyor...
Mumun dibini gördük, o ışık da sönerse çok geç kalmış olacağız...
Benden söylemesi...
Yazımı sosyal medyada gördüğüm güzel bir sözle bitireyim;
'Ben söylediklerimden/yazdıklarımdan mesulüm, sizin anladıklarınızdan değil'...
Kalın sağlıcakla...