27 Mayıs 1960’da ordu, ülke yönetimine el koydu. Milli Birlik Komitesi, TBMM’yi feshederek, Bakanlar Kurulu ve DP milletvekillerini tutuklamıştır. Çoğunluğu sivillerden oluşan bir hükümet kurulmuştu.
Yapılan düzenlemeyle:
-TBMM’nin görevini Milli Birlik Komitesi yerine getirecek,
-Devlet başkanlığı görevini MBK başkanı yürütecek,
-Hükümet MBK Başkanı’nca atanacak ve denetimi de MBK yapacak. Bakanlar Kuruluna, MBK Başkanı, başkanlık edecek.
-Düşürülen cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar ve iktidar vekillerini yargılamak için Yüksek Adalet Divanı kurulacak.
Darbe, en yüksek rütbeli subayı albay olmak üzere bir grup cuntacı subay tarafından plânlanmıştı. Lider olarak Kara Kuvvetleri Kumandanı Cemal Gürsel’i seçilmişti.
Darbeyi gerçekleştiren askeri cunta iki konu üzerine önemle durdu:
1)TSK, ülkede kardeş kavgasını engellemek için yönetime el koymuştur.
2)Türkiye, dış politika açısından NATO ve CENTO’ya bağlıdır.
MBK başkanı, Orgeneral Cemal Gürsel, “asla diktatör olmayacağım” diyerek, toplumda bir rahatlama yarattı.
11 ay süresince 588 kişi yargılandı. Temel dava konusu, anayasanın ihlâl edilmesi olup, bunun dışında devrik iktidarı gözden düşürmek ve toplum nezdinde itibarını zedelemek için önemsiz ve aşağılayıcı davalar da açıldı.
Yargılama sonucunda Yüksek Adalet Divanı, 15 kişi hakkında idam, 31 kişi hakkında müebbet hapis, 402 kişi hakkında çeşitli cezalar ve 135 kişi hakkında da beraat kararı verdi. İdam kararları kamuoyunda şaşkınlık yaratmış, tutuklu yakınları İsmet İnönü’ye başvurarak, idam konusunda aracı olmasını talep etmiştir.
Başta Cemal Gürsel olmak üzere MBK üyeleri idam cezalarının infaz edilmemesi doğrultusunda bir eğilime sahip olmuşsa da, askeri cuntanın baskısına boyun eğdiler. Askeri cuntanın baskısı sonucu MBK tarafından onaylanan idam kararlarınca sabık başbakan Adnan Menderes ile sabık bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan idam edildi.
Cumhuriyet tarihinde siyasi idam ve infazların gerçekleştirildiği Yassıada, Terakkiperver Fırkası üyeleri ve eski İttihatçıların İstiklal Mahkemesi’nce yargılanıp, idam edildiği 1926’dan sonra ikinci defa siyasi idam ve infazların yeri oldu.
İhtilalin ardından anayasa hazırlığına başlandı. İstanbul Bilim Komisyonu’nun tasarısı ve yedek olarak Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin tasarısı Temsilciler Meclisi’nce ele alındı. 157 sayılı Kanun ile Kurucu Meclis oluşturuldu. İki kanattan oluşan kurucu meclis;
1)Milli Birlik Komitesi: Yetkileri geniş olup, bakanları atama ve azil yetkisi elindeydi.
2)Temsilciler Meclisi: Üyelerin bir bölümü iki dereceli seçimle gelenlerden, bir bölümü DP dışındaki siyasi parti temsilcilerinden, bir bölümü de üniversite, baro, basın, eğitim, sendika, ticaret odası mensuplarından gelen üyelerden ve kalan kısmı da doğrudan MBK başkanı tarafından atanan üyelerden oluşmaktaydı.
Hazırlanan anayasa, 9 Temmuz 1961’de halkoyuna sunulmuş ve oylama sonucunda a,5 oy oranıyla kabul edildi. 15 Ekim 1961’deki seçimlerden sonra, TBMM’nin 25 Ekim 1961’de toplanması ile Milli Birlik Komitesi dönemi sona ermiştir.