Türk, Moğol, Macar, Tibet ve Altay mitolojisinde simgesel hayvan olarak kabul edilen kurt/ bozkurt boskort, pusgurt, bozkaskır, çalkurt, börteçine, gökkurt, gökbörü, kökbörü, gökoğlu olarak adlandırılmıştır. Ancak diğer halklara da Türklerden geçtiğine inanılmaktadır. Kurdun simge olarak seçilmesinde bozkırın yaşam koşullarıyla kurtların yaşam koşullarındaki benzerliğin rol oynadığı savunulmaktadır.
Kutlu kurt, yol gösterici olarak betimlenen bozkurt, alageyikle birlikte Türk soyunun kaynağı olarak da görülür. Soyun bir kolu gökkurttan gelirken diğer kolunun gökgeyikten geldiğine inanılır. Bozkurt gökyüzünün simgesiyken gökgeyik yeryüzünün simgesi sayılmıştır. Göktürk bayrağı kurt başlı tuğ olup hükümdar çadırının önüne dikilir ve bağımsızlık simgesi olarak kabul edilmiştir. Savaş ruhu kurt görünümünde tasvir edilmiştir. Kurt dişinin nazardan koruyacağına inanıldığından beşik içine veya boyna kolye olarak takılırdı. Turan (Hilal) taktiğinin de kurtlardan esinlenildiği ileri sürülmektedir. Göktürklerden başka Hunlar, Kıpçaklar ve Peçenek gibi Türk boyları da soylarını kurtlara dayandırmıştır. Ancak bozkurt simgesinin tüm Türk boylarına yayılması ve ortak ongun sayılması Ergenekon Destanı ile oldu. Bozkurt, Atatürk tarafından da ulusal simge kabul edilmiş ve Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde çıkarılan paralarda bozkurt resmi kullanılmıştır. Aynı zamanda Samsun Gazi Müzesi’nde de Atatürk’ün bozkurt heykeli bulunmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’nın koşullarında bozkurt temasının kullanılmasından vazgeçilmişse de bu onun ulusal simge olduğu gerçeğini değiştirmez.
İran edebiyatının önemli eserlerinden olan Firdevsî’nin Şehnamesinde bozkurt işareti yapan (kadınlardan oluşan) bir Türk minyatürü bulunmaktadır. 6. yüzyıla ait bozkurt işareti yapan bir heykelin de Göktürklere ait olduğu belirtilmektedir. Türkiye’de bozkurt simgesi Otmanlının son dönemi ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinde görülse de bu işaretin 1991 yılında Alpaslan Türkeş’in de hazır bulunduğu Bakü’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey’in düzenlediği mitingde ilk defa kamuoyu önünde yapıldığı görülmektedir. Bu tarihten sonra bozkurt selamı ülkü ocaklarınca öne çıkarılmışsa da Türk kamuoyu tarafında da benimsendiği görülmektedir. Özellikle Euro 24 Futbol Turnuvası’ndaki yasaktan sonra çoğu siyasi görüşten insanların bozkurt selamının siyasi değil ulusal bir simge olduğu dünyaya ilan ettiği görülmektedir. Hatta bunun devletin en üst ağızlarınca da deklare edildiği görülmüştür. Bununla birlikte Fransa ve Avusturya’da ırkçılık propagandasından sayıldığı için yasaklandığı gibi bazı Türk çevrelerince de ırkçılığı çağrıştırdığı ya da Hristiyan Gagavuzların işareti olduğu için İslam ruhuna uymadığı yahut putperest Türk dönemine ait olduğu ileri sürülerek eleştiriler yapılsa da durum bozkurt işaretinin ulusal ongun olduğu gerçeğini değiştirmemektedir.
Atatürk’ün Bozkurt’u, Samsun Gazi Müzesi