Kıdem Tazminatı hesaplanırken giydirilmiş brüt ücret dikkate alınır. Bu da çıplak ücret, aile yardımı, çocuk zammı, sürekli ödenen primler, eğitim yardımı, kaza tazminatı, konut yardımı, mali sorumluluk tazminatı, taşıt yardımı, temettü, unvan tazminatı, yakacak yarıdmı, yemek yardımı, gıda yardımı, kreş yardımı kalemlerinden oluşmaktadır.
Kıdem tazminatının üst sınırı en yüksek devlet memurunun bir hizmet yılı için alacağı emeklilik ikramiyesini geçemez.
Emeklilik prim gün sayısı bakımından belirtilen şartları taşıyan işçiler iş smzleşmesini kendilerinin feshetmesi halinde de kıdem tazminatına hak kazanmakadır. Onun için ilk defa işe giriş tarihinin 08.09.1999 tarihinden önce olup, olmaması önem arz etmektedir. O halde;
- 08.09.1999 tarihinden önce ilk defa işe girenler için en az15 yıl sigortalılık ve 3600 prim gün sayısının doldurulması halinde,
- 08.09.1999 ilâ 30.04.2008 tarihleri arasında ilk defa işe girenler için en az 25 yıl sigoralılık ve 4500 prim gün sayısının doldurması halinde,
- 01.05.2008 tarihinden sonra ilk defa işe girenler için en az 25 yıl sigortalılık ve 5400 gün prim gün sayısının doldurması halinde,
kendileri işten ayrılsa dahi kıdem tazminatı almaya hak kazanmaktadır. İşçilerin sigortalılık ve prim gün sayıları farklı işyerleri ve işverenlerden sağlanmış olabilir. Bu şekilde kıdem tazminatına hak kazanan işçiler bağlı bulundukları sosyal güvenlik merkezlerinden “kıdem tazminatına hak kazanmıştır” ibareli belgeyi işverene ibraz etmeleri gerekmektedir.
İşçinin ölümü halinde kıdem tazminatı mirasçılarına intikal etmektedir.
Kıdem tazminatı ödemelerinde damga vergisi hariç sigorta ve vergi kesintisi yapılamaz.
İşyerinin kısmen ya da tümüyle devri halinde işçi haklarında bir kayıp söz konusu olmadığından kıdem tazminatı da doğmamaktadır.
İstifa (kendi isteğiyle ayrılan) nedeniyle işten ayrılma durumlarda işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz (emeklilik sigorta ve prim gün sayısını dolduranlar hariç). Nitekim ücret artışı konusundaki anlaşmazlık, hamilelik veya doğuma dayalı nedenlerle işten ayrılmalarda da kıdem tazminatı doğmayacaktır. Onun dışında malullük hali kıdem tazminatına hak kazanma hallerindendir.
Kıdem Tazminatı Fonu ile ilgili 2004 yılında, 2008 yılında olmak üzere iki taslak üzerinde çalışılmasına rağmen uzlaşma sağlanamadığından fon yasalaşmamıştır. Ancak son olarak 2017 yılı içinde de bir taslak çalışmasının olduğu bilinmektedir.
Kıdem Tazminatı Fonu ile ilgili gerek işveren, gerekse de işçi kesimlerinden eleştiriler yapılmaktadır. Özellikle işçi kesimi tarafından iş güvencesinin ortadan kalkacağı, kıdem tazminatı alma koşullarının ağırlaşacağı ve fonun farklı alanlarda kullanılacağı şeklinde eleştiriler getirilmektedir.