Kafkasya, tarih boyunca kavimler göçüne sahne olmuş bir geçit bölgesidir. Dolayısıyla Çerkes (Adıgey) ve Çeçen haklarının yanında Türk kavimlerinden Hun, Avar, Hazar, Peçenek ve Oğuzların izleri az çok kalmıştır ki, bu kapsamda Kamuk,Kundur, Karaçay, Balkar, Nogay ve Stavropoladlı Türk boyları varlığını sürdürmektedir. Bugün Kafkasya’daki yarım milyon Türk;Krasnodarsk ve StavropolskKrayları, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti, Kabardin-Balkar, Severo (Kuzey)-Ossetin Cumhuriyeti, Çeçen-İnguş Cumhuriyeti ve Dağıstan Cumhuriyeti’nde yaşamaktadır.
Çerkes adının antik Yunanca’daki“kelket” kelimesinden türediği ileri sürülürken, bu adın Ortaçağ’da Türkler tarafından asker kişi anlamında verildiği de belirtilmektedir. Çerkes adı etnik anlamından çok bir bölge adı ve bir bölgeden gelen insanlar için kullanılagelmiştir.
1475’de Kırım Hanlığı’nın Osmanlı’ya katılması ile Osmanlı’nın Kafkasya ile münasebetleri başlamış, ancak Osmanlı hakimiyeti 1774’te Kırım’ın kaybedilmesi ile sarsılmaya başlamıştır. Rusların önce 1552’de Astrahan, 1556’da Kazan’ı işgalleri ile zaten Türk dünyası ve Kafkas halkları için geri sayım da başlamıştır. Osmanlı’nın Akdeniz’dekihakimiyet mücadelesi, Kıpçak toprakları ile ilgilemesini engellemiş ve bu da Rusların işine yaramıştır. Rusların bu düzeyde yaratacağı tehdit ve tehlike hesap edilememiştir.
1792 yılı Yaş Antlaşması ile Rusların Kafkasya işgalleri de başladı. 1792 ilâ 1864 yılları arasında geçen uzun süreli savaşın sonunda Kafkas halkları savaşı kaybederek, acı ve ızdırap dolu günlere gebe bırakılmıştır.
1792 (bazı tarihçilere göre 1763) ilâ 1864 yılındaki Rus-Kafkas Savaşları, tarihin en kanlı savaşı olarak bilinir. Rusları durdurmak için Kuzey Kafkasya halkları olan Adıgeyler(Çerkesler),Kamuklar, Balkarlar, Lezgiler, Çeçenler, İnguşlar ve diğerleri beraberlik içinde düşmanla savaştılar. Bu savaşta destanlaşan Şeyh Şamil, İmam Mansur gibi isimlerin yanında BemateMisost, Keremırze Sokur, HatohuşovkoMıhamet-Aşe, AjcırıkoKuşıku, Sefralıko Met, ŞocenŞumafe, HırçızAle gibi liderler canları pahasına savaşmıştır. Ancak 21 Mayıs 1864’te Soçi’ninKbaada Vadisi’ndeki savaş sonun başlangıcı oldu. Bu savaşta 500 binden fazla Kafkasyalı hayatını kaybederken, resmi olmayan rakamlara göre 1,5 milyon Çerkes de anavatanlarından sürüldü. Bu oran Kafkasya’daki Çerkes nüfusunun u’ine tekabül etmektedir. Sürülenlerden 500 bine yakın kişi salgın hastalık ve açık yüzünden ölmüştür.
Çarlık Rusyası, 1,5 milyon Çerkes’iSoçi, Tuapse ve Sohum limanlarında toplayarak, Varna, Samsun, Sinop ve Trabzon başta olmak üzere Türkiye topraklarına sürdü.
Bu savaşın sonunda da Çerkeslerkıtlık ve salgınlarla kırıldılar. Dağlarından, vadilerinden, köylerinden koparılıp sürüldüler. Yüz binlerce Çerkes, ölüm yolculuklarından geçerek Türkiye’ye sığındı. Yurtları, Ruslarca işgal edildi ve yağmalandı.
Bugün Çerkesler, 21 Mayıs’ın Çerkes Soykırımı ve Sürgünü olarak tanınmasını istemektedir. Şu andaÇerkes Soykırımı’nı tanıyan tek ülke Gürcistan’dır.