1912’de Çin’in ilk cumhurbaşkanı olan Sun Yat-Sen'in görevden çekilmesiyle General Yuan Shikai ülkede diktatörlüğünü kurmuştur. Bu dönemde hükümet ile komünistler arasında başlayan gerginlik iç savaşa neden olmuştur. Durumdan yararlanan Japonya, 1931’de Mançurya’yı işgal ederek, kukla bir devlet kurmuş ve 1937’den sonra da Çin’in içlerine doğru ilerlemiştir.
İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda teslim olan Japonya, işgal ettiği Mançurya ve Tayvan’dan çekilmiş ve Çin Cumhuriyeti, BM’nin beş daimi üyesinden biri olmuştur.
Savaş döneminde ara verilen iç savaş 1946’da yeniden başlamış ve 1949’da Mao Zedong liderliğinde Çin Halk Cumhuriyeti’nin ilanıyla son bulmuştur. Çin Cumhuriyeti de Tayvan’a çekilmiştir.
1950’deki Kore Savaşı’nda Kuzey Kore'yi destekleyen Çin Halk Cumhuriyeti, BM karşısında yenilerek, çekilmiş, ancak 1951’de Tibet'i işgal etmiştir.
Çin Halk Cumhuriyeti bir dizi kampanya ve beş yıllık kalkınma planları yapmıştır. Büyük toprak sahipleri idam edilmiş, laogai adı verilen cezai çalışma kampları kurularak, kollektifleştirme ve sanayileşme atılımları başlatılmıştır. Büyük İleri Atılım olarak adlandırılan iktisadi ve sosyal planın başarısızlıkla sonuçlanması sonucu milyonlarca insan ölmüştür. 1966'da Mao tarafından başlatılan Kültür Devrimi, toplumda büyük kargaşaya yol açmıştır.
1972'de ABD ile diplomatik ilişkiler kurularak, Çin Cumhuriyeti yerine Çin Halk Cumhuriyeti, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeliğine alınmıştır.
1976'da Mao'nun ölümünden sonra Dörtlü Çete, aşırılıklar nedeniyle suçlanarak, tutuklanmış ve Kültür Devrimi’ne son verilmiştir. Mao'nun halefi Hua Guofeng'i tasfiye edilerek, Deng Xiaoping iktidara oturmuştur. Ekonomik reformlar yapılarak, planlı ekonomiden piyasa sosyalizmine geçilmiştir.
Demokratik hakların geliştirilmesi amacıyla 1989'da başlayan öğrenci protestoları kanlı biçimde bastırılmıştır.
1990'lardan itibaren Çin ekonomisi yıllık ortalama .2 civarında büyümeye başlamıştır.
1997'de Hong Kong ve 1999'da Makao, Çin Halk Cumhuriyeti'ne devredilmiştir. 2001’de Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olunmuş ve 2000'li yıllardan itibaren Çin Halk Cumhuriyeti’nin ekonomik kalkınması üst sıralara yükselmiştir.
Çin Halk Cumhuriyeti bugün 1,4 milyarlık nüfusuyla dünyanın en büyük nüfusa sahip ülkesidir ve 1970’li yılların sonlarına doğru uygulamaya başladığı reformlarla da dünyanın en büyük ekonomik güçlerinde birisi olmuştur. Çin ekonomisi bugün ABD’den sonra gelmekte, hatta dünyanın en büyük üreticisi ve ihracatçısı konumuna yükselmiştir. Kısacası Çin ekonomisi, devasa boyutuyla dünyanın en etkili ekonomisi durumundadır.
Çin Halk Cumhuriyeti, nükleer silahlarıyla dünyanın en büyük ordusuna sahip olması nedeniyle de önemli bir askeri güç konumundadır. Savunma bütçesi ABD’den sonra gelmektedir. Diğer taraftan BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinden biri olarak Çin, uluslararası politikada da önemli bir etkiye sahiptir.