Müslümanların iki büyük bayramından biri olan Ramazan Bayramı ülkemizde Şeker Bayramı olarak da bilinir. Ramazan ayının sonunda kutlandığı için bu adla anılır ki, ramad (kuru sıcak) kökünden gelmektedir. Ancak çoğu İslam coğrafyasında Ramazan Bayramı, fıtır sadakasından dolayı Iyd-ı Fıtır, yani Fitre Bayramı olarak zikredilir.
Osmanlı döneminde şükür sadakası olarak da bilinen fitrenin zamanla şeker sözcüğüne dönüşmesinden türediği varsayılan Şeker Bayramı terimi ülkemizde tutmuştur. Diğer taraftan bu bayramda şekerleme ve şeker ürünlerinin yaygınlığından dolayı da bu adla anıldığı sanılmaktadır. Ne ne olursa olsun bir kesim tarafından eleştirilse de, Ramazan’ın maneviyatını düşündüğümüzde bayramın şeker gibi geldiği herkesin malumudur.
Hicret döneminde Medine’de kutlanan iki adet bayramın yerine Peygamber, İslam’ın iki büyük bayramını müjdelemiştir. Ramazan Bayramı da, bir aylık oruçla birlikte gelen sabrın bir hediyesi olarak, Şevval ayının birinci günü başlamakta ve üç gün boyunca müslümanları sevindirmektedir.
İşte bir aylık bir meşakkatin ve sabrın eciri olarak Ramazan Bayramı, diğer bayramlardan ayrılmaktadır. Çünkü madden ve manen fiili olarak yaşanan meşakkat ve sabrın karşısında bayram bir ödül olarak ortaya çıkmaktadır. Denilebilir ki, bu aynı zamanda dünya ile ahret ilişkisinin bir yansıması gibi.
Diğer taraftan Ramazan Bayramı sadaka, zekat ve özellikle fitrenin öne çıktığı bir ay olmasından dolayı da toplumsal yardımlaşma ve paylaşma açısından büyük önem taşımaktadır. İnsanlığın unutulduğu, acıların ve gözyaşlarınının dinmediği bu zamanda bir nebze de olsa yetimlerin, öksüzlerin ve yolsulların da unutulmadığı bu ay belki de insan olmanın en büyük onurunu yaşatmaktadır.
Sabahın erken saatlerinde toplu şekilde bayram namazını kılınmasıyla başlayan Ramazan Bayramı, meydanda yapılan toplu bayramlaşmanın ardından evde neşeye dönüşmektedir. Özellikle çocukların iç dünyalarında unutulmaz anılar oluşur.
İnsanoğlu hep özlem duyar. Hele yaş kemale ermişse. Nerde o eski bayramlar…
Ülkemizde kendine özgü bir kutlama geleneği oluşturan bayramlardan söz açıldığında akla hemen eski bayramlar gelir. Ramazan ayı ile başlayan öğelerin başında gölge oyunu, Hacivat ve Karagöz gelir. Sonra meddahlar, davulcular, nameciler ve diğerleri…
Ramazan Bayramı’nın tabiri caizse Şeker Bayramı’nın tüm insanlığa hayırlar getirmesini niyaz eder, herkese iyi bayramlar dilerim.