Duraklama ve gerileme döneminde merkez yönetimi gibi taşra yönetimi de bozulmuş ve devletin otoritesi zayıflamıştır. Tımarların satılması, sistemin bozulması ve iltizam usulüyle birlikte devletin, topraklar üzerindeki denetiminin azalmasıyla ayanlar ortaya çıkmıştır. Bunun sonucunda birçok eyalet ve sancakların yönetimi de ayanlara terkedilmiştir.
II. Mahmut Han döneminde devlet idaresinde önemli değişikler yapılarak, bu güne kadar gelecek olan yönetim sistemi kurulmuştur. Vezirlik sisteminden bakanlık (nezaret) sistemine geçilmiş ve devletin görevleri bakanlıklar arasında bölünmüştür. Memurların atanması, ilerlemesi belli ilkelere bağlanarak, bir personel sistemi geliştirilmiştir. Taşra teşkilatı eyalet, liva ve kaza olarak kademelendirilmiştir. Valilere “yetki genişliği” ilkesi tanınmıştır.
Taşra örgütlenmesi birçok değişiklikten sonra 1913 yılında liva, kaza, nahiye ve köy şeklinde ayrılmıştır. 1924 yılında Türkiye’nin coğrafi durumu yeniden göz önüne alınarak, taşra örgütlenmesi vilayet, kaza ve nahiye şeklinde bölünmüştür. Köy Kanunu ile köy, taşra teşkilatı içinden çıkartılarak, yerel yönetimler arasında düzenlenmiştir.
Vaka-i Hayriye ile Yeniçeri Ocağı’nın ortadan kaldırılmasıyla Muallem Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusu Nizam-ı Cedit tüzüğü çerçevesinde oluşturuldu.
Tanzimat’ın kurucusu olan Mustafa Reşit Paşa, Osmanlı devlet ve toplumunu değiştirmek için kurulmasına yardım ettiği ve kendisinden sonra yerine geçecek olan Tanzimatçılar grubunun da liderlik etmiştir. Mustafa Reşit Paşa, II. Mahmut Han’ın reformlarından yola çıkarak, kendi gözlemlerine de dayanarak geliştirdiği reform programını, 3 Kasım 1839 Pazar günü bir fermanla ilân ettirmiştir.
Mustafa Reşit Paşa, 1858’de öldüğünde siyasi güç kendi yetiştirmesi olan Ali ve Fuat paşaların eline geçmiştir. Mustafa Reşit Paşa, İngiltere’ye yakınlık duyarken, aksine Ali ve Fuat paşalar Fransa’ya yakınlık duymuştur.
Ali Paşa’nın laik bir medeni yasa getirme düşüncesi kapsamında Ahmet Cevdet Paşa, Mecelle Komisyon başkanlığına getirilmiştir. Meclis-i Valâ ikiye ayırarak Divan-ı Ahkâm-ı Adliye’nin başına Ahmet Cevdet Paşa, Şurayı Devlet’in başına da Mithat Paşa atanmıştır.
Tanzimat döneminde laik okul düşüncesi daha çok teknik ve yüksek okullarda kendisini göstermiştir. Mekteb-i Harbiye, Mekteb-i Mülkiye, Erkan-ı Harbiye Mektebi, Mühendishane-i Berr-i Humayun, Mühendishane-i Bahr-i Humayun, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye-i Şahane bunların başında gelmekte ve bu okulların hepsi Maarif Nezareti’ne bağlanmıştır.
1841’de Mustafa Reşit Paşa tarafından dönüştürülmek istenen Daru’ul-fünun (İstanbul Üniversitesi), ancak 1870 yılında modern bir üniversite olarak açılmıştır.
1869’da Fuat Paşa’nın, 1871’de Ali Paşa’nın ölmesinden sonra imparatorluğa egemen olan güç dengesinde de değişiklikler olmuştur. Abdülaziz Han, tahttan indirilmiş, Tanzimat reform programı yara almıştır. II. Abdülhamit Han, tahtta oturmuş ve 1884’te de Mithat Paşa idam edilmiştir.