Türk edebiyatı Fuat Köprülü tarafından İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı, İslami Dönem Türk Edebiyatı ve Çağdaş Türk Edebiyatı biçimde üçe ayrılmış ve ayrım genel kabul görmüştür.
İlk dönem Türk edebiyatı sözlü ve yazılı olmak üzere ikiye ayrılır. Ancak bu dönemde daha çok sözlü edebiyatın etkin olduğu görülmektedir.
Sözlü Edebiyat: Hece ölçüsüyle yarım uyak ve dörtlükler biçimde yuğ, sığır ve şölen gibi törenlerde kam, baksı ve ozanlar tarafından söylenen koşuk, sav, sagu ve destanlardan oluşmaktadır.
Koşuk: Aşk, özlem, yiğitlik ve doğa sevgisinin anlatan şiirlerdir.
Sav: Yaşam deneyimlerinin anlatıldığı kısa ve özlü sözlerdir.
Sagu: Yuğlarda ölen kişiyi anlatan sözlerdir.
Destan: Uzun yıllar boyunca yaşanan tarihsel ve sosyal olayların sonucu ortak bir kültür ürünü olarak ortaya çıkan nazım veya nesir türüdür.
1-Altay-Yakut: Yaratılış Destanı.
2-Saka: Alper Tunga Destanı ve Şu Destanı.
3-Hun: Oğuz Kağan Destanı ve Attila Destanı.
4-Göktürk: Bozkurt Destanı ve Ergenekon Destanı.
5-Uygur: Türeyiş Destanı ve Göç Destanı.
6-Kazak-Kırgız: Manas Destanı.
7-Oğuzlar: Dede Korkut Hikayeleri.
8-Karahanlılar: Satuk Buğra Han Destanı.
9-Diğerleri: Cengizname, Timur Destanı, Edige Destanı, Battal Gazi Destanı, Danişment Gazi Destanı, Köroğlu Destanı’nın yanında Kerem ile Aslı, Aşık Garip, Karacaoğlan ile İsmigan Sultan gibi aşk hikayeleri de vardır.
Yazılı Edebiyat:
İslam Öncesi Yazılı Edebiyat:İlk yazılı eserler Yenisey yazıtları (6.yy) olsa da, ilk okunan yazılı eserler ise Göktürk (8. yy) yazılarıdır.
Göktürk Yazıtları: 720’de yazılan Yonyukuk Anıtı, 732’de yazılan Kültigin Anıtı ve 735’de yazılan Bilge Kağan Anıtı’ndan oluşur. Devletin kuruluşu, Çinlilerle yapılan savaşlar ve öğütlerden oluşmaktadır. Göktürk alfabesiyle yazılmıştır.
Uygur Yazıtları: Daha çok dini metinler niteliğindedir. Kökünç denilen tiyatro metinleri, sanatçılar arasında AprınçurTigin, Kül Tarkan ve Seli Tutung görülmektedir. AltunYaruk ve Sekiz Yükmek önemli eserledir. Uygur alfabesiyle yazılmıştır.
İslam Sonrası Yazılı Edebiyat: 8’inci yüzyıldan itibaren yerleşik hayata geçme ve İslamiyeti kabul etmeyle başlayan bu dönem bir geçiş özelliği de taşımaktadır. Farisi ve Arabi unsurların az görüldüğü bu dönemde özgün eserler verilmeye devam edilmiştir.
Bu dönemin en önemli eserleri Karahanlılar döneminde yazılmıştır.
Dönemin ilk edebi eseri 1070’de Yusuf Has Hacip tarafından yazılan Kutadgu Bilig’tir. 6 bin beyit ve 173 dörtlükten oluşan eser öğretici bir nitelik taşır. Siyasi ahlak ve öğüt kitabıdır. Karluk Türkçesiyle yazılmıştır.
Dönemin en büyük eseri sayılan Divan-ı Lügat’t-Tük ise 1074’te Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmıştır. Türk dilinin ilk sözlüğü ve Türkolojisinin temeli sayılan eser en çağlardan beri gelen boy adları ile koşuk, sav ve sagu örneklerini içermektedir.
Dönemi diğer önemli eseri Edip Ahmet Yüğneki tarafından 12’nci yüzyılda yazılan Atabetü’l-hakayık, ahlak ve öğüt kitabı olup, cömertliği ve doğruluğu işlemiştir. Karluk Türkçesiyle yazılmıştır.
Hoca Ahmet Yesevi tarafından 12’nci yüzyılda Divan-ı Hikmet yazılmıştır. İlahi aşk ve sevgi konu edinilmiştir. Hoca Ahmet Yesevi, Türk tasavvuf edebiyatının da temelini atarak, Türkistan’dan Türkiye’ye bir köprü kurmuştur.