2001 Krizi’nde Türkiye, % 9,5 küçüldü. Krizden sonra kamu borçları azlatılmaya çalışılmış, ancak bu defa özel sektör borçları artmaya başlamıştır.
15Mayıs 2001’de Kemal Derviş öncülüğünde Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı ilân edildi. IMF ve Dünya Bankası’nın desteğiyle şu kararlar alındı:
1) Dalgalı kur sistemi içinde enflasyonla mücadelekararlı bir şekilde sürecek,
2) Bankacılık kesimi kapsamlı şekilde yapılandırılacak,
3) Kamu finansman dengesi güçlendirilecek,
4)Toplumsal uzlaşmaya dayalı, enflasyon hedefi ile uyumlu gelirler politikası oluşturulacak,
5) Esnek ve saydam mali alt yapılanma sağlanacak,
6) Merkez Bankası özerkleşecek ve MB kaynaklarından borçlanılmayacak,
8) Enflasyon tek haneli rakamlara çekilecek.
2002’den sonra Türkiye bir büyüme sürecine girdi. Özelleştirmelere hız verildi. 2006’ya kadar [üyüme yakalandı. Ancak bu tarihten sonra bir yavaşlama yaşandı.2006’da enflasyon hedefleme programı benimsendi ve hedefler 3 yıllık olarak belirlendi.
2007-13 IV. Beş Yıllık Kalkınma Planı: Rekabet gücünü artırmak, istihdamı artırmak, beşeri gelişmeyi sağlamak ve sosyal dayanışmayı güçlendirmek, bölgesel gelişmeyi sağlamak, kamu hizmetlerinde kalite ve etkinliği artırmak amaçlanmıştır.
2008 yılı Finansal Kriz: Bankacılık sektöründe seyreden küresel finansal kriz, Türkiye’yi teğet geçse de, büyümeyi olumsuz etkiledi. 2009’da Türkiye -4,70% küçüldü.
2009’da orta vadeli program hazırlanarak, 2010’da % 6,8; 2011’de % 4,5; 2012 ve 2013’te % 5,5 oranında büyüme hedeflenmiştir. İstihdam oranının C, işsizlik oranının da ,4 olması da hedefler arasındadır.
2011 yılından sonra ekonomi % 3 oranında büyümeye başladı.
2018 yılı Döviz ve Finansal Krizi:2013 yılında beri ekonomiyi sıkıştıran faiz, 2018’de kriz şeklinde döviz faiz kıskacına dayandığı belirtildi. Öte yandan üretimden ziyade tüketime yönelik büyümenin de reel değerlere yansımadığı ile sürülmektedir. Faiz artışlarında yapılan gecikmenin bir döviz açmazına neden olduğu, sektörel olarak oluşan olumsuz havanın bankacılık sistemini etkilediği varsayıldı. 15 Mayıs’tan beri piyasaları zorlayan döviz krizi, 10 Ağustos 2018’de döviz fiyatlarının hızla yükselmesiyle sıçradı.
Genel anlamda ekonominin daralması ve fiyatların artması yönünde Türkiye, ilk etapta enflasyonu önlemek, döviz fiyatlarının yükselmesinin önüne geçmek, Türk Lirası’nın itibar ve kararlılığını sürdürmek, yatırımları teşvik etmek ve artırmak, işsizlikle mücadele yönünde ciddi önlemler almıştır.