SENED-İ İTTİFAK (1808): Sultan II. Mahmut Han’ın tahta çıkmasından sonra Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa öncülüğünde imzalatılmış olan Sened-i İttifak, anayasal hareketi bakımından önemli bir belgedir. Böylece, Türkiye’de ilk defa padişah, ayanları taraf olarak tanımış ve sınırlı da olsa iktidar paylaşımına gitmiştir. Bu belge;
-Devlet iktidarını ilk defa sınırlaması,
-Hukuk devletine geçişin ilk adımı sayılması,
-Misak niteliğindeki anayasalara örnek olması,
Bakımdan demokrasiye geçiş anlamında önemlidir.
TANZİMAT FERMANI (1839): Mustafa Reşit Paşa öncülüğünde Sultan Abdülmecit Han tarafından imzalanmış ve Gülhane Hattı Hümayun olarak tarihe geçmiştir. Beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde devletin şeriata ve Kur’an’a gösterdiği saygı vurgulanmıştır. İkinci bölümde şeriat ve kanunlara saygı gösterilmediğinden son yüz elli senedir devletin zayıf düştüğü vurgulanmıştır. Üçüncü bölümde iyi bir yönetim için yapılması gereken yasal düzenlemelerden bahsedilmiştir. Dördüncü bölümde yasaların dayanağı gösterilmiştir. Beşinci bölümde yapılacak yasal düzenlemelerin gerekçeleri belirtilmiştir. Bu belge;
-Aralarında fark gözetilmeksizin müslim veya gayr-i müslim tebaanın ırz, namus, can ve mal güvenliğinin korunması,
-Vergilerin düzenli bir biçimde yeniden ayarlanarak, toplanması,
-Askerlik hizmetinin belli bir düzen ve şekle bağlanması,
-Kanunların Meclis-i Ahkâm-ı Adliye tarafından hazırlanacağı ve padişah tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girmesi,
Bakımından hukuk devletine geçiş anlamında önemlidir.
ISLAHAT FERMANI (1856): Kırım Savaşı sonrası ve Paris Anlaşması öncesi dış baskılardan kurtulmak ve Tanzimat Fermanı’nı perçinlemek amacıyla düzenlenmiş bir belgedir. Bu belge;
-Can, mal ve namus güvencesi,
-Gayr-i müslim tebaaya tanınan ayrıcalıkların denetlenmesinin patriklere bırakılması ve gayr-i müslimlerin kendilerine ait işlerini cemaat meclislerinde halletmesi,
-Tebaa arasında ayrımcılığın, hor görmenin yasaklanması ve bütün kamu hizmetinden eşit şekilde faydalanılması,
-İltizam usulüne son verilerek, vergilerin devlet eliyle toplanması,
-Çağdaş ve laik bir yargı sisteminin kurulması,
-Gayr-i müslimlerin de yerel meclislere üye olabilmesi,
-Bedeli geçerli olmak üzere askerlik hizmetinin genelleştirilmesi,
-Yabancılara, Türk topraklarında mülk edinme hakkının tanınması,
Bakımından meşrutiyete geçiş anlamında önemlidir.
Tüm bu gelişmeler Türkiye’de anayasal hareketleri doğurmuş ve bunun sonucunda Genç Osmanlılar hareketi ortaya çıkmıştır.