Önümüzde, toplumun en önemli unsurları olan emekçilerin, kutlayacakları 1 Mayıs bayramları var.
Onların bu güzel günlerinde yanlarında olmak lazım, onların sorunlarını dinlemek lazım.
Onların sorunlarına kayıtsız kalmamak lazım.
Emekçilere, sadece bayramınız kutlu olsun demek yetmiyor.
1 Mayısta başka şeylerde söylemek lazım.
* * *
Emeğinden başka satacak bir şeyi olmayan, üretimin en önemli öğesi olan emekçiler, çalıştıranların karşısında zayıf bırakılmıştır.
Emekçiler, İş hayatına ait kuralların hazırlanışında ve değiştirilmesinde söz sahibi olmaktan çıkarılmışlardır.
Emekçiler, İş hayatına ait kuralların hazırlanışında ve değiştirilmesinde söz sahibi olmaktan çıkarılmışlardır.
Örgütlenmelerinin önüne bir dizi engeller konmuştur.
Çalışanların, ekonomik ve sosyal hakları için, çalıştıranlarla pazarlık yapma güçleri yok edilmiştir.
Bunlar 1 Mayıs’ta tartışılmalı ve konuşulmalıdır.
* * *
1 Mayıs, Emeği ile geçinenlerin, emeklilerin, işsizlerin ve diğer emekçilerin, yoksul halk kesimlerinin, çıkmazlarını haykıracakları, sorunlarını kamuoyuna duyuracakları en önemli bayram günüdür.
* * *
Çalışanların, örgütlü olmalarından rahatsız olan anlayış egemen olmaya başlıyorsa, demokrasinin tartışılması gerekmektedir.
1 Mayıs’ta bu konuşulmalı ve tartışılmalıdır.
* * *
Çalışan insanların emeklerinin karşılığı verilmemektedir.
Düşük ücretle çalışan emekçilerin ücretlerinin tartışılmasının önündeki en önemli engel, patronların küresel rekabet mazeretidir.
1 Mayısta küresel rekabeti konuşmalıyız ve tartışmalıyız.
* * *
* * *
Çalışanların gözlerine baka baka, 700 Liranın fena bir gelir olmadığını, onunlada geçinilebileceğini, söyleyebilen siyasilerin demokratlıkları konuşulmalı ve tartışılmalıdır.
* * *
Halkımız kendisinden bir parça olan çalışanları, emeği ile geçinenleri ve emeklileri, göremez hale getirilmiştir.
1 Mayıs’ta halkımızla bu konuyu konuşmalıyız ve tartışmalıyız.
* * *
Siyasilerin, demokrasi ve ileri demokrasi nutukları ile çalışanların talepleri örtüşmemektedir.
1 Mayısta, yönetenler ile ve siyasiler ile bu konuyu tartışmalıyız.
* * *
Senin sermayen varsa, çalışanların da emekleri var, üretimden gelen güçleri var.
1 Mayısta, sermayenin yalnız başına hiçbir şeye yaramadığını anlatmaya çalışmalıyız.
* * *
1 Mayıs’ta çalışanların alım gücü konuşmalıyız.
1 Mayıs’ta çalışanların, çalıştıranlar karşısındaki çaresiz bırakılışlarını ve sebeplerini konuşmalıyız.
1 Mayıs’ta, gelirin adil bölüşümünü tartışılmalıyız.
1 Mayıs’ta daha az kamu hizmeti yaratmaya çalışanlar tartışmalıyız, taşörönlğü tartışmalıyız.
1Mayıs’ta daha fazla özelleştirmeleri tartışmalıyız.
1 Mayısta, Cumhuriyet döneminin edinimlerinin, halka rağmen özelleştirme adı altında, nasıl satıldıklarını tartışmalıyız.
1 Mayıs’ta daha ucuz emek gayretlerini tartışmalıyız.
1 Mayıs’ta, sermayenin daha katmerli bir sömürü istekleri var onu tartışmalıyız.
1 Mayısta demokrasinin sadece sandık meselesi olmadığı konuşmalıyız.
1 Mayıs’ta, fabrikaların atıkları ile dünyanın yok edilişini tartışmalıyız.
1 Mayıs’ta, en yoksul 48 ülkenin, gayri safi milli hâsılaları toplamlarının, dünyanın en zengin üç kişisinin toplam servetinden az olmasının sebeplerini konuşmalıyız.
1 Mayıs’ta, Demokrasinin sadece sandık meselesi olmadığını konuşmalıyız.
1 Mayısta Eğitimin ve eğitim emekçilerinin durumlarını konuşmalıyız.
* * *
Yoksa 1 Mayıs, Taksim meydanında kutlansa ne olur, kutlanmasa ne olur?