1 Mayıs, Emeği ile geçinenlerin ve tüm çalışanların bayramıdır.
Emeği ile geçinenlerin ve çalışanların “1Mayıs” bayramlarını kutluyorum.
1 Mayıs bayramınız ve alın terinizi dökerek elde ettiğiniz kazancınız, ananızın ak sütü gibi helal olsun.
Sizin hakkınızı yiyenleri kınıyorum.
* * *
“ l Mayıs “ kutlamalarında mutlaka bir şeyler oluyor diyerek, bu kutlamaları çalışanlara zehir etmenin manası yoktur.
* * *
Şeker bayramında ve kurban bayramında insanlar birlerini ziyaret etmek, bayramlarını kutlamak için ne yapıyorlarsa, 1 Mayıs’ta çalışanlar da onu yapıyor.
1 Mayıs kutlamalarının farkı, meydanlarda,hem bayramlaşmak ve hem de sorunlarını toplumla paylaşmak.
Bunun tehlikeli bir bayram olarak göstermeye çalışmanın atık bir manası kalmadığını düşünüyorum.
* * *
Benim bu kutlamalarımda güvenliğimi siz sağlayın da, bu kutlamalara kan bulaşmasın diyen çalışanlara, biraz anlayışla bakmak lazım.
“ 1 Mayıs’ın” sadece solcuların bayramı gibi sunulması yerine, emeğini satarak geçinenlerin bayramı olarak görmek daha isabetli bir tespittir.
* * *
Bu yıl,1 Mayıs kutlamalarında, basınçlı su ve biber gazı uygulaması dışında bir sorun yaşanmadı.
Bu defada çalışanların talepleri, yine basınçlı su ve biber gazının gölgesinde kaldı.
Yoksulluğun, işsizliğin ve yaşanan terörün, topluma cinnet geçirtmeye başladığı bu yıl ki 1 Mayıs’ta, çalışanların, emekçilerin sesleri, sorunlarını dillendirmeye yetmedi.
* * *
Eğer demokrasiye inanıyorsak, çalışanlarında, çalıştıranlarında, sivil toplumunda, sıkıntılarını seslendirmelerine izin vermek lazım.
Artık hiç kimse demokrasinin sınırlarının, geriletilmesini aklından bile geçirmek istemiyor.
- Tüm çalışanlar,
- Tüm üretenler,
- Ülkenin geleceğini düşünenler,
- İşsizler,
- Kadınlar,
- Çocuklarının geleceğinden kaygı duyanlar,
- İnsan gibi yaşamak isteyenler,
- Demokrasinin önüne kurulan tuzakları görenler,
- Baskılara tepki duyanlar,
- Diplomalı ve diplomasız işsizler,
- Ve aklımıza gelip de bu satırlara sığdıramadığımız diğer meslek mensupları,
Demokrasi, tüm sorunlarınızı dile getirebildiğimiz önemli bir düzendir.
Demokrasinin kuralları içerisinde, sorunlarınızı dile getirmeye devam edebilmeliyiz.
Mevcut sorunlarımızı çözelim derken, yeni sorunlar üretmeye meydan vermemeliyiz.