Demokratik bir ülkede, bu yazının başlığında gösterilen farklılığın nedenleri, yetkililere ve siyasi iktidara sorulabilmeli, bu soruya siyasi iktidardan ve yetkililerden yanıt alınabilmelidir.
Çünkü demokrasilerde bunun sorulabilmesi en temel haktır.
***
Demokrasi, monarşi, totaliter ve tek adam yönetimlerinden kurtuluşun bir yolu olarak ortaya çıkmış bir yönetim idi
Dünyadaki ve özellikle gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerdeki demokrasiler için ne yazık ki,demokrasi sadece halka oy kullandırılarak yaşam bulmaya çalışmaktadır.
Demokrasinin kurallarını halk belirler, bir şahıs, bir zümre tek başına bu kuralları belirleyemez.
Bu kurallar, hiç kimse tarafından olağanüstü haller bahane edilerek yok sayılamaz.
***
Demokrasinin eksikleri yok mu var tabi…
Onun kuralları kadar, onu uygulamak, yaşatmak ve yaşamak isteyenlerin istekleri ve niyetleri de önemlidir demokrasilerde.
Halkın yönetimde söz sahibi olduğu düzendir demokrasi!
***
Demokrasiye inanmış, tek adam yönetimlerinden bıkmış ve yurttaş olmayı içine sindirebilmiş, Çağdaş dünyanın onurlu bir insanı olarak yaşamak isteyen bir halk, demokrasiyi ayakta tutabilir.
Böyle bir halkı oluşturabilmek için, bu olanakları halkına sunan yönetimlere ihtiyacı vardır demokrasinin.
***
Ülkemizde çalışanların ve emeklilerin ücretlerini, kim ne derse desin, demokrasinin tek seçicileri belirlemektedir.
Bu tek seçiciliği, demokrasinin gereği diye yutturmaya çalışılanlara, her zaman ve her yerde demokrasi dersi verilmelidir diye düşünüyorum.
***
Yılbaşından bu yana çalışanların maaşlarını, çalışanların karınlarını doyurabilecek seviyeye getiremeyenler, bir gecede kendi maaşlarına %45 zammın kararını verebilmişlerdir.
Bu, işçilere, memurlara ve emeklilere ve de işsizlere karşı işlenmiş gerçek bir ayıptır.
***
Çalışanların maaşlarını, emeklilerin maaşlarını toplu pazarlıkla belirlediklerini söyleyenler, tek seçicilerinin verdikleri rakamları dayatmaktadırlar sendikalara.
***
Milletvekillerinin %45, bazı seçkin meslek guruplarının %30’lara varan zamlarını belirlerken, bütçe olanakları akıllarına gelmeyenler, maaşlarının yetmediğini söyleyen çalışanların ve emeklilerin maaşlarını artırırlarken kırk dereden su getirmektedirler.
Bu çok önemli bir ayıptır.
***
Milyonlarca emekli ve çalışan, maaşlarımız yetmiyor derken yalan mı söylüyorlar?
Emeğinden başka satacak bir şeyi olmayan bu insanlara, hayır aldığınız maaşlar iyimi demek istiyorsunuz?
Maaşların belirlenmesinde uygulanan bu çifte standart, çalışanlara karşı yapılmış bir haksızlıktır.
***
Eğer bu ülkede “ %3,5+%4’lük” zamlar yetiyorduysa, sizler maaşlarınıza neden %45 zam yaptınız diye sorarlar insana.
Bu gün ki iş bırakma eylemleri ile çalışanlar, siyasi iktidara bu farklılığın sebebini sormuşlardır.
***
Çalışanlara Grev hakkı verdiği ile övünen bir siyasi iktidar, greve katılırsan işinden olursun deyen işverenlere, derse girmezseniz soruşturma açarım deyen Milli eğitimin yetkililerine de yüksek sesle bir şeyler söyleyebilmelidir.
Bir ülkede, demokrasi var demekle demokrasi olmuyor.
***
. Asgari ücretle geçinemediğini söyleyenlere, işsizleri göstererek,
. Asgari ücretin biraz üzerinde geliri olanlara, asgari ücretlileri göstererek, toplu pazarlık yapamazsınız.
. Çalışanlara toplu sözleşmeli ve grevli sendikal haklarınız var diyemezsiniz.
. Bu yaşadıklarını, demokrasinin evrensel değerleri ile kıyaslayan emekçilere kızamazsınız.
. Çalışanların bu direnişlerine, işsizlerin, asgari ücretlilerin ve diğer çalışanların ve de en önemlisi demokrasiye inanmış halkımızın destek vermesini kınayamazsınız.
. Çalışanların, emeği ile geçinenlerin, sürünmekte olan emeklilerin ve işsiz kalmış insanlarımızın seslerine kulaklarınızı tıkayamazsınız.
. Bu insanların direnişlerini yasa dışı saymazsınız.
Yok ben her şeyi bildiğim gibi yaparım derseniz, sonuçlarına katlanmak kaydı ile siz bilirsiniz…!