Kolektif çalışma alışkanlığını edinememiş, sorunlar karşısında çoğunlukla bir kurtarıcı bekleme tembelliği olan toplumlarda başkanlık sistemi amaçlanan huzuru getirebilir mi?
Demokrasiyi içerisine sindirmiş, kendisi gibi düşünmeyenleri düşman olarak görme alışkanlığı olmayan,
Kolektif çalışma alışkanlığını kazanmış, akılın ve bilimin öncülüğünü rehber alma alışkanlığı olan toplumlardaki başkanlık sistemi,
Tartışmayı bilmeyen, siyaseti sözel savaş sanan ülkelerdeki başkanlık sistemi ile aynı sonucu veririmi?
Başkanın ağzından çıkan her şeyin kanun sayılması tehlikesi, demokratik teamüllerden geri adım atmamıza neden olur mu?
Başkanın çok istemesine rağmen, parlamentodan geçmeyen konular, bu günkü siyasi alışkanlıklarımız dikkate alındığında, seçilen başkanın, beni Milli irade seçti, parlamento, işlerin önünde ayak bağı halini almaya başladı şikâyetlerinin olması halinde, siyaset gerilir ve siyasi krizler siyaseti çekilmez hale sokar mı?
Bu konuda alınması gereken önlemler düşünülmeden başkanlık sistemini kabul etmek doğru olur mu?
Bu durum, siyasi hayatımızda bu güne kadar yaşamadığımız yeni sorunlarla karşılaşma olasılığını artırır ve daha büyük sorunlarla boğuşmamıza neden olur mu?
Ya da toplum olarak başkanın her istediğinin olmasını kabul ederek, demokrasiden her gün biraz da uzaklaşılır mı?
Bu durumda, istediği her şeyi yapamayan başkanın şikâyetlerine toplumun itibar etmesi, tek adamlığa atılmış adım olabilir mi?
Bu durumda, bizim gibi demokrasisi oturmamış toplumlarda, siyaset daha fazla gerilir ve toplumsal huzurumuz iyice kaçar mı?
Yetkileri iyice artırılmış başkanlığın faaliyetlerini, basın, yargı ve parlamento sağlıklı denetleyebilir mi?
Özetle başkanlık sisteminin nasıl olacağı ile ilgili yapılacak çalışmaların, çok doğru zeminlerde yapılmasının önemli olacağını söylemek durumundayız.
Yorum yapmadan, sadece bazı sorular sorarak, getirilmek istenen başkanlık sistemini masaya yatırmak istedim.
Siyasilerin başkanlık konusunu, diğer konular gibi tartışmaları halinde, herkes oy verdiği partinin dediklerini yapacak ve başkanlık sistemini n yararlı olup olamayacağı ortaya konulamayacaktır.
Karar Milletimizin, halkımız kendi kaderini belirleme hakkına sahiptir deyip işi oluruna bırakmak yerine, halkın başkanlık konusunda doğru bilgilendirilmesi gerekmektedir.