Dünyayı, rant uğruna, şahsı ihtirasları uğruna, iktidarlarını sürdürebilmek uğruna, insanlara dar edenlere, bayramları nasıl anlatmalı?
* * *
Bayramların barışmak demek olduğunu, bayramların tokalaşmak ve sarılmak demek olduğunu, bayramların hiç tanımadığımız insanlara sevgi gösterebilmek olduğunu, bayramların barış demek olduğunu nasıl anlatacağız?
* * *
Bayram sabahı ailemiz ve akrabalarımız ile sabah kahvaltısında buluşup kaynaşabilmenin bayram olduğunu, birlikte kahvaltı yapabilmenin, dostlarla birlikte olmanın bayram olduğunu nasıl anlatmalı?
* * *
Her bayram sabahı, babalarımızın, annelerimizin ve diğer sevdiklerimizin birer birer aramızdan ayrıldıklarını hissederiz.
Bayram sabahları, yaşadığımız sevinç ve hüzün, birbirine karışır ve anlatılması zor bir duygu selinde boğulur gideriz.
İşte o duygu selinin bayram demek olduğunu nasıl anlatmalı?
* * *
Sevdiklerimizin aramızdan ayrılışlarını, hayatın telaşı içerisinde unutur gibi olsak da, o unuttuğumuz anları bayram sabahları telafi ederiz.
* * *
Yeteneğine göre iş bulup emeğine göre ücret alabilmenin bayram olduğunu yönetenlere nasıl anlatmalı.
* * *
Demokrasi, özgürlük ve insan hakları için yana gelebilmenin, örgütlü toplum olabilmenin bayram olduğunu ne zaman anlayacağız?
Can Yücel’in hayata dair öğüt niteliği taşıyan bayram şiiri hafızamdan hiç çıkmaz.
Nefes almak bayramdır.
Soluksuz kalınca anlar insan.
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir.
Sevmeninkini yalnızlık.
Sızlamayan her organ, hele burun direği bayramdır.
Bayramdır elden ayaktan düşmemesi, zihinden önce bedenin.
Kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp,
"Çok şükür bu günüde gördük" diyebilmek.
“Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır,”
* * *
Barışı getirdiği için, barışmayı getirdiği için seviyorum bayramları.