Bu dünyanın birçok ülkesi gibi ülkemizde, 1978 yılında bu ilkelliğin zirve yaptığı dönemleri yaşadı
İnsanlar benim gibi düşünmüyor, benim gibi inanmıyorsun diye birbirlerini öldürdüler hem de Avrupa da kavga yıllar sürdü..
Bu katliamlar, bu ilkellik ve bu kin tarihe mezhep savaşları olarak geçti.
* * *
Avrupa’da din savaşları yukarıda da belirttiğim gibi yıllar sürdü.
Bu ne ilkellik ki insanlar birbirlerini benim gibi inanmıyorsun diye öldürdüler.
Hıristiyanların iki mezhebi Katolikler ve Protestanlar arasında yıllarca kan aktı.
Bu iki mezhebin mensupları da ölürlerken her ikisi de İsa’ya sığınıyorlardı.
* * *
Tarihte yaşanmış uğruna kan akıtılmış bu mezhep savaşlarının yanlışlığını insanlık ortaya koymuştur.
Bunu başaran insanlık, yer yer dünyanın bir çok ülkesinde bu ilkelliği hala yaşamaktadır.
* * *
Hepimiz tek ve mutlak tanrıya inanırken, inanmayanlara da saygı duymayı öğrendik.
Mezhep savaşlarının boşuna olduğunu anladık.
Uygar dünya, bir diğerini, kendisi gibi inanmıyor veya düşünmüyor diye bırakın öldürmeyi kınamasını bile tarihin tozlu raflarına kaldırmayı başardı.
* * *
Tarihte bu günleri yaşayan insanlık bu defa İslam’daki mezhep çatışmalarını yaşamak zorunda bırakıldılar.
Suni alevi çatışmalarının kışkırtılması da İslam ülkelerinde, yok edilmesi gereken bir başka ilkelliktir.
* * *
Ülkemizde de,19 Aralık ile 26 Aralık1978 de Kahramanmaraş’ta, Alevilere karşı yönelik katliam yüreklerimizi yakmıştı.
Bu katliamda 100’ün üzerinde alevi yurttaşlarımız öldürülmüştü.
* * *
Bu ilkellik, öncesinde Çorumda denenmiş ve yine yürekler yanmıştı.
* * *
Artık aynı şeyleri düşünmeyen ve aynı şeylere inanmayan insanların bir arada barış içinde yaşama şansını yakaladığı demokrasiden, yararlanmaları gerektiğinin altını çizmek istiyorum.
* * *
Siyasilerin sözel meydan savaşı haline soktuğu hayatımızı dizayn etme yerine, demokrasinin evrensel değerlerini yaşama geçirmeye çalışsalar daha iyi olur diye düşünüyoruz.
* * *
Bu dünya, hepimizin ortak yaşamak zorunda olduğumuz bir mekân.
Bu mekanı kinle, ayrıştırıcılıkla kirletmemeliyiz.