Cumhuriyet Yönetimi, ayrıcalıklı oldukları sanılan ailelerin ve ayrıcalıklı oldukları sanılan sınıfların, ülke yönetimindeki etkisini ortadan kaldıran sistemin adıdır.
Ülkemiz kurtuluş savaşının hemen ardından, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, Cumhuriyet ile tanışmıştır.
Cumhuriyetin kurum ve kuralları ile demokrasiyi buluşturma mücadelesi ise hala devam etmektedir.
* * *
Cumhuriyetin kabulünden sonra, Cumhuriyetin Kuralları ve kurumları, bazı çevreler ile birlikte, diktatörlük hevesi olanları da rahatsız etti.
Bu çevreler zaman içerisinde devlet yönetimlerinin içerisine sızdılar, hâkim güçlerin, kurallarını ve isteklerini ve hatta kendi ideolojilerini cumhuriyetin sisteminin içerisine katmayı başardılar.
* * *
Krallardan, padişahlardan, hanedanlardan kurtarılan ülke yönetimleri, bu defa zengin kapitalistlerin ve diktatörlüğe özenen güçlerin, eline geçti.
Ve böylelikle, Cumhuriyet yönetimlerinin kanunları ve kuralları, iş başındaki yöneticilerin emrine girmiş oldu.
* * *
Çağdaş ülkeler ve dünya emekçileri, zaman içinde, insan haklarının özgürlüklerin ve katılımcılığın önemini dünyaya anlatmaya çalıştılar ve hala daha çalışmaktalar.
* * *
Cumhuriyetin kuralları, sadece yönetimlerin başındakilerin değil, vatandaşların da, kullanımına açık hala gelmeliydi. Bunda çok başarılı olunduğu söylenemez.
İşte bu anlayış nedeni ile Cumhuriyetin ve demokrasinin birbirleri ile yan yana gelmeleri, yan yana getirilmeleri gerekmektedir.
Cumhuriyet ile demokrasinin tanıştırılması gerekmektedir.
* * *
Bizim ülkemizde de, Cumhuriyet ve demokrasinin erdemleri ile sade vatandaşlarımızı yeterli ölçüde buluşturamadık.
Cumhuriyetin ve demokrasinin kurallarını, erdemlerini tabana indiremedik.
İnsan haklarını ve katılımcılığı, halkın yararlanabileceği bir yere getiremedik.
Ama umudumuzu asla kaybetmedik ve kaybetmeyeceğiz, er geç bu halk, Cumhuriyetin erdemlerini öğrenecek ve onu yaşam biçimi haline getirecektir.
* * *
Cumhuriyet ve demokrasi, birilerinin bizlere lütfü değildir.
Bizler Cumhuriyetle demokrasiyi buluşturmak için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Ve insan hakları özgürlük ve katılımcılık çıtamızı daha da yükselteceğiz.
Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi ve yaşasın barış…