Yönetenlerin, yaşananlardan ders çıkarttığını gördüğümüzde, bizlerin yaşamlarını ne kadar ciddiye alındıklarını görüyor ve buna seviniyoruz.
* * *
Samsun’da geçtiğimiz günlerde bir sel felaketi yaşandı ve 14 insanımızı bu felakette kaybettik.
Bu felaketten sonra eksiklerimizin tespitini yapıp, bunu toplumla paylaşmak yerine, yaraları saracak olan yöneticiler,
“ Türkiye böyle yağış görmedi “ diyerek,
“ Elli kamyon çam kereste ve ağaç topladıklarını “ söyleyerek, afetin esas sebebini gene saklamaya çalıştıkları anlaşılmaktadır.
Anladığım bir tek şey var, bu beyefendilerin hiç ama hiç kusurları olmadığı, bütün kabahatin yağan yağmurun ve dere yataklarında biriken ağaçların olduğudur.
Olanlardan ders almış bir yöneticinin söyleyeceği laf değil bunlar?
* * *
Bu açıklamalar, İnsanları hiçbir şeyden anlamaz yerine koymaktır.
Sivil toplum örgütlerinin açıklamalarını, bunlar iktidara düşmandır diye değerlendirmek, bir siyasinin yapacağı en büyük yanlıştır.
Bu durum, felaketlerden ders çıkartmamakta direnmektir.
* * *
Yaşanan felaketlerden, benim ders çıkarmam hiçbir şey ifade etmiyor.
Önemli olan, bu ilde yerel yaşamı şekillendiren yetkililer ile Samsunu idare edenlerin ders çıkartmasıdır.
* * *
Belediyelerimizde ve ilgili devlet kurumlarında bunca Mühendis, bunca bilim adamı, eğer yağan bu yağmuru, kanalları veya dere yataklarını doğru kullanarak denize ulaştırmayı beceremiyorlarsa, söylenecek hiçbir şey yok demektir.
* * *
Bu felaketten sonra, halkın arasında gezindim ve onları dinledim.
Halkımızın bu sel felaketinden çıkardığı dersler beni gerçekten mutlu etti.
Mağdur olan vatandaşlar, afetin esas sebebini anlamışlar. Ama ne yapsınlar sakalları yok ki sözleri dinlensin.
Onların yaşanan afetten çıkardıkları sonuçları ve alınması gereken dersler şöyle sıralayabiliriz.
Ders 1: Fay hatlarının ve dere yataklarının hemen yanı başına yerleşim birimlerinin kurulmasına izin verilmesin.
Ders 2: Konut yapımı hayati bir meseledir, bu konuda ticari düşünülmesin.
Ders 3: Dere ve Irmak kenarlarına yapılan ıslah çalışmaları adam gibi yapılsın.
Ders 4: Bütün mesele, yağan yağmurun suyunun cebren veya hile ile denize ulaştırılmasıdır.
Bunun üzerinde çalışılsın
Ders 5: Ne olursa olsun apartmanların bodrum katları insan yaşamı için elverişli mekânlar değildir.
Buraların mesken olarak kullanılması yasaklansın.
Ders 6: Binalarımız yapılırken, doğanın şakasının olmadığını her kes özellikle de yönetenler öğrensin.
Ders 7: İnsanlarımızı doğal afetlerde depremin değil binaların öldürdüğünü, selin değil dere yataklarının ıslahının yanlışlığının ve dere kenarına yapılan binaların öldürdüğünü, buralara bu inşaatları yapanların ve bunlara izin verenlerin ölümlere sebep olduğunu öğrensinler ve başka suçlu aramayı bıraksınlar.
Ders 8: Mimar Mühendis odalarının ve diğer bilim adamlarının söylediklerine kulak verilsin.
Ders 9: Yöneten durumda olan atanmış ve seçilmişler, ben her şeyi bilirimciliği bıraksınlar.
Ders 10: Herkes ama her kes doğa ile zıtlaşmadan onu yakıp yıkmadan, onu kirletmeden yaşamayı öğrenmelidir.
Bize kimse ders veremez denmez inşallah…
* * *
Samsun’da geçtiğimiz günlerde bir sel felaketi yaşandı ve 14 insanımızı bu felakette kaybettik.
Bu felaketten sonra eksiklerimizin tespitini yapıp, bunu toplumla paylaşmak yerine, yaraları saracak olan yöneticiler,
“ Türkiye böyle yağış görmedi “ diyerek,
“ Elli kamyon çam kereste ve ağaç topladıklarını “ söyleyerek, afetin esas sebebini gene saklamaya çalıştıkları anlaşılmaktadır.
Anladığım bir tek şey var, bu beyefendilerin hiç ama hiç kusurları olmadığı, bütün kabahatin yağan yağmurun ve dere yataklarında biriken ağaçların olduğudur.
Olanlardan ders almış bir yöneticinin söyleyeceği laf değil bunlar?
* * *
Bu açıklamalar, İnsanları hiçbir şeyden anlamaz yerine koymaktır.
Sivil toplum örgütlerinin açıklamalarını, bunlar iktidara düşmandır diye değerlendirmek, bir siyasinin yapacağı en büyük yanlıştır.
Bu durum, felaketlerden ders çıkartmamakta direnmektir.
* * *
Yaşanan felaketlerden, benim ders çıkarmam hiçbir şey ifade etmiyor.
Önemli olan, bu ilde yerel yaşamı şekillendiren yetkililer ile Samsunu idare edenlerin ders çıkartmasıdır.
* * *
Belediyelerimizde ve ilgili devlet kurumlarında bunca Mühendis, bunca bilim adamı, eğer yağan bu yağmuru, kanalları veya dere yataklarını doğru kullanarak denize ulaştırmayı beceremiyorlarsa, söylenecek hiçbir şey yok demektir.
* * *
Bu felaketten sonra, halkın arasında gezindim ve onları dinledim.
Halkımızın bu sel felaketinden çıkardığı dersler beni gerçekten mutlu etti.
Mağdur olan vatandaşlar, afetin esas sebebini anlamışlar. Ama ne yapsınlar sakalları yok ki sözleri dinlensin.
Onların yaşanan afetten çıkardıkları sonuçları ve alınması gereken dersler şöyle sıralayabiliriz.
Ders 1: Fay hatlarının ve dere yataklarının hemen yanı başına yerleşim birimlerinin kurulmasına izin verilmesin.
Ders 2: Konut yapımı hayati bir meseledir, bu konuda ticari düşünülmesin.
Ders 3: Dere ve Irmak kenarlarına yapılan ıslah çalışmaları adam gibi yapılsın.
Ders 4: Bütün mesele, yağan yağmurun suyunun cebren veya hile ile denize ulaştırılmasıdır.
Bunun üzerinde çalışılsın
Ders 5: Ne olursa olsun apartmanların bodrum katları insan yaşamı için elverişli mekânlar değildir.
Buraların mesken olarak kullanılması yasaklansın.
Ders 6: Binalarımız yapılırken, doğanın şakasının olmadığını her kes özellikle de yönetenler öğrensin.
Ders 7: İnsanlarımızı doğal afetlerde depremin değil binaların öldürdüğünü, selin değil dere yataklarının ıslahının yanlışlığının ve dere kenarına yapılan binaların öldürdüğünü, buralara bu inşaatları yapanların ve bunlara izin verenlerin ölümlere sebep olduğunu öğrensinler ve başka suçlu aramayı bıraksınlar.
Ders 8: Mimar Mühendis odalarının ve diğer bilim adamlarının söylediklerine kulak verilsin.
Ders 9: Yöneten durumda olan atanmış ve seçilmişler, ben her şeyi bilirimciliği bıraksınlar.
Ders 10: Herkes ama her kes doğa ile zıtlaşmadan onu yakıp yıkmadan, onu kirletmeden yaşamayı öğrenmelidir.
Bize kimse ders veremez denmez inşallah…