TV’lerde siyasilerin konuşmalarını dinlerken, artık sadece sıkılmıyorum utanıyorum da.
Özellikle Salı günleri gurup toplantılarında genel başkanların konuşmalarını dinlerken, siyaset dili bumu olmalı diye soruyorum.
Bunu soranların sayısının da azımsanmayacak kadar çok olduğuna inanıyorum.
* * *
Dinlediğimiz bu siyasi dili, kimseye hakaret etmeden nasıl kınarım diye düşünürken, halkımızın halisane kullandığı bir tabir geliverdi aklıma.
Dilinizi eşek arısı soksun!
Çocukken, kötü bir şey söylediğimde, büyüklerim dilini eşek arısı soksun diyerek kınarlardı beni.
* * *
Siyasetin ideolojisinden uzaklaşınca, siyasetçiler, kelime oyunları ile birbirlerini mat edeceklerini sanıyorlar.
Siyasetin bir mühendislik olduğunu unutanlar veya bilmeyenler, seviyesiz bir dille, bu mühendisliği, kör dövüşüne çeviriyorlar.
* * *
Düzeyli ve seviyeli mizah ile siyaset dilinin sevimli hale gelmesini sağlamak yerine, hoş görüden uzak, bizim gibi düşünmüyorlar öyleyse bunlar bizim düşmanımızdır demeye uzanan siyaset dili, çekilir bir dil olmaktan uzaklaşıyor.
Bu konuşma dili mutlaka kınanmalıdır.
* * *
Kabalığa ve müstehcenliğe dayanan dil, asla siyaset dili olamaz.
Siyaset dilini, müstehcen ve kaba yaparak, halk dilini konuştuğunu sanmakta halkı anlamamaktır.
* * *
Başbakanın ve Ana muhalefet liderinin ve diğer siyasilerin konuşmalarında ki boşluklar doldurulduğunda,
Karşımıza oldukça seviyesiz söylemler çıkmaktadır.
Bedevi benzetmesi bu olumsuzluğun örneklerinden sadece birisidir.
* * *
Her Salı, partilerinin gurup toplantılarında, kendilerine oy veren tabana mesaj verdiklerini sanan parti liderleri, “ lafı içeriğin önüne geçirerek “ ağız dalaşı yapmaktadırlar.
Nezaketi ve eleştiri sınırlarını aşarak, genç kuşaklara hiç de iyi örnek olamayan bu konuşmalara bir biçimde karşı çıkılmalıdır.
* * *
Zamanında Tahir Efendi diye birisi, Nefi’ye kelp (köpek) diyor.
Nefi ne yapsın? Onun seviyesine düşmemek için, büyük bir ustalıkla alıyor eline kalemi ve şu dörtlüğü ile cevap veriyor Tahir efendiye,
Tahir Efendi bize kelp (köpek) demiş,
İltifatı bu sözde zahiridir,
Maliki mezhebimdir benim zira
İtikatımca kelp (köpek) Tahir’dir diyor.
Yani, Tahir Efendi bize kelp(köpek)demiş,
İltifatı bu sözde açıktır.
Benim mezhebim malikidir.
İnancıma göre de maliki mezhebinde kelp(köpek), temizdir diyor.
* * *
Edep sınırlarını aşmadan, hicivin inceliği ile cevap vermek dururken, küfürün tercih edilmesi, hakaretin tercih edilmesinin adı argo’dur.
Hicivin inceliği insanları haksız duruma düşürmez, siyasilerimizin bunu anlamalarını bekliyoruz.
Son olarak siyasilere bir önerimizi iletmek durumundayız,
“ Vazgeçin meslektaşlarınıza çamur atma huyundan,
Çünkü bundan sonra, atacağınız her çamur,
Nefi’nin dörtlüğü olarak size geri dönecektir.”