24 Kasım Öğretmenler gününde öğretmenlerimizin günlerini kutlamak çok tabii ki istiyorum.
Ancak yıllarca emek verdiğim öğretmenlik mesleğinin can çekiştiğini görmekten de üzüntü duyuyorum ve öğretmenlerin bu günde sorunlarını dillendirmenin en iyi kutlama olacağına inanıyorum.
* * *
Ülke olarak, Eğitimin ve sağlığın, bedelini ödeyebilenlerin yararlanabildiği bir meta durumuna getirildiği süreci yaşamaktayız.
Bu, Milli Eğitimimiz açısından kötü bir süreç.
Tam bir yazboz tahtası haline getirilen eğitim sistemimiz, bu sistemin uygulandığı bir kuşağın heder edilmesine yol açmıştır.
Bir tarafta bilimin ve aklın öncülüğünde eğitim yapan dünya, bir tarafta da dindar nesil yetiştirmeyi eğitim sanan bir çağ dışı anlayış.
* * *
İşte sizlere insanı şaşkına çeviren, Fin eğitim sisteminin şaşırtıcı bazı noktaları,
- Finlandiya’da zorunlu okula başlama yaşı yedi. Fin kültürü, çocukların bağımsız yetişmesini önemsiyor.
- Finli öğrencilere eğitim hayatlarının ilk altı yılında hiçbir şekilde not verilmiyor. Sekizinci sınıfın sonuna kadar not verme zorunluluğu yok ve öğrenciler standardize edilmiş bir sınav sistemine tabi değiller. Sadece 16 yaşlarındayken ülke genelinde bir sınava giriyorlar.
- Öğretmenler, gün boyu sınıfta ortalama dört saat ders veriyor.
- Öğretmenler haftada iki saati ise mesleki gelişimleri için eğitimlere katılmak için ayırıyorlar.
- İlkokulda öğrencilerin ders dışı/teneffüs olarak geçirdikleri zaman toplam 75 dakika. Amerika’da bu oran 27 dakikaya kadar düşüyor. Türkiye’de ise ortalama 45 dakika.
- Tüm öğretmenlerin en az mastır derecesi var ve üniversite başarısı en yüksek %10’luk dilim arasından seçiliyorlar öğretmen olmak isteyenler.
- Öğretmenlik toplum gözünde statüsü en yüksek mesleklerden biri.
- Finlandiya, öğretmenleri başarılı-başarısız olarak yargılamayan bir kültüre sahip.
Eksikleri bulunan öğretmenlerin, yeni eğitim-öğretim programlarıyla kendilerini geliştirmesinin önü açılıyor.
Hiçbir öğretmenin performans nedeniyle işten atılma korkusu yok.
- Öğrencilere ödev verilmiyor çünkü öğrenmenin yeri okuldur.
- Çocuklardan biri yeterince iyi öğrenemiyorsa öğretmenleri bunu hemen fark ediyor ve çocuğun öğrenme programını onun bireysel ihtiyaçlarına göre düzenliyor.
- Aynı şey, okula uyum göstermeyen, sıkılan ya da öğrenim durumu programın ilerisinde olan çocuklar için de geçerli.
- Fin okullarında spora bol bol yer var ama spor karşılaşmaları yapacak takımlar yok. Rekabet, üstünlük kazanmak Fin kültüründe değer verilen bir şey değil.
- Finlandiya’da özel okul yok ve eğitim harcamalarının tümü devlet tarafından destekleniyor.
* * *
Ülkemizde, yeni nesiller gerçekten öğretmenlerin eserimi? Yoksa eğitimi yapboz tahtasına çeviren yönetenlerin eserimi?
* * *
Gelir düzeyi düşük meslek guruplarından sayılan Öğretmenlik mesleği, okuttuğu öğrencilerin, velilerin, halkımızın ve ülkeyi yönetenlerin, ilgisizliğine uğramış bir meslektir.
* * *
Karnım doymuyor diye sokağa çıkıp sorununu anlatmaya çalışan öğretmene,
“Hayırdır, neyin var hocam demeyenlere, onların seslerini kısmak için biber gazı sıkan polislere” kırgın öğretmenlerimiz.
* * *
Canımızdan bir parça olan çocuklarımızı, ülkenin geleceği olduğu söylenen evlatlarımızı, ellerine teslim ettiğimiz öğretmenlerimizin hiçbir sorunu ile ilgilenmiyoruz. Bu ilgisizlik nedeni ile bizlere kırgın öğretmenlerimiz.
* * *
Çocuk kandırır gibi, onlara elleri öpülesi olduklarını söylüyoruz, onlara çok kutsal bir mesleğin mensupları olduklarını anlatmaya çalışıyoruz.
Bu ikili davranışlar nedeni ile bizlere kırgın öğretmenlerimiz.
* * *
Öğretmenleri çocuk yerine koyuyor, onların kalplerini kırıyoruz.
Otuz yılını okullarda geçirmiş bir emekli Eğitimci olarak, öğretmenler gününde söylenenler, yapılan vaatler, bana hiç de inandırıcı gelmiyor.
Ne çalışırken ve nede emekli olduğunda rahat yaşayamayan bu mesleğin mensuplarının, ekonomik durumlarının iyileştirilmesi ile ilgili atılmış hiçbir adım yokken, onları vaatlerle kandırmaya çalışmak ayıptır.
Bu nedenlerle hepimize kırgın öğretmenlerimiz.
* * *
Analar babalar, mezun ettiğimiz öğrenciler ve de ülkeyi yönetenler, bilgiyi, terbiyeyi, sabrı, efendiliği, öğretmenlerinden öğrendiklerini unutmuş görünmektedir.
Bu mesleğin mensuplarını, aslanın pençeleri arasına düşmüş ceylan gibi, vahşi kapitalizmin ve yoksulluğun eline bırakanlara ve buna ses çıkarmayanlara kırgın öğretmenlerimiz.
* * *
Öğretmenler günü kutlanırken veya başka zamanlarda yapılan ve yapılmaya çalışılan hiçbir tören, hiçbir davet, artık öğretmenlere samimi gelmiyor.
Yönetenlere benzemediği, onlar gibi düşünmediği için, okul yöneticiliklerinden alınan öğretmenlerimiz ve yakınları da kırgın bizlere.
* * *
Fakir Baykurt’un dediği gibi,
“ Öğretmen yalvarmamalı, Öğretmen boyun eğmemeli, Öğretmen el açmamalı, Öğretmen ders vermeli” dir.