Eski dostlarımdan Emin Kadıoğlu ile geçenlerde beraber olduk. Sohbet ettik, ülkemizde yaşananları değerlendirmeye çalıştık.
Ülkemizde yaşananlarda maşallah anlatılacak gibi değil, değerlendirilecek gibi değil, her olayın altında kin var, kavga var.
Geçmişimiz ile yüzleşirken, gelecek kuşakların geçmişini oluşturduğumuzu unutuyor, onlara da yüzleşecek bir geçmiş bırakıyoruz.
Geçmişimizle yüzleşelim derken birbirimizle kavgalı olduk, birbirimizle düşman olduk.
***
Sayın Kadıoğlu bu yaşananları değerlendirirken çok güzel bir şey söyledi.
“İstediğin gibi karıştırabildiğiniz üç şeyin olduğunu söyledi.”
1. Salatayı istediğin gibi karıştırılabilirsiniz,
2. Oyun kâğıdını istediğiniz gibi karıştırılabilirsiniz.
3. Birde Siyaseti istediğiniz gibi karıştırılabilirsiniz. Dedi.
Gerçektende doğru, hele bu siyaset denilen şey, istediğiniz gibi karıştırmaya o kadar müsait ki, karıştır karıştırabildiğin kadar.
Birde bu karıştırma işinde uzmanlığınız varsa, karıştırmalarda tadından yenmez.
Ülke ve sorunlar ne olursa olsun, siyasiler ve liderler deşarj oluyor ya! Gerisi önemli değil.
***
Mikrofon başına geçince kendisini kaybeden siyasilerden ve siyasi liderlerden, halkımızı bilmem ama ben şahsen sıkıldım.
Rakiplerimizin eksiklerini söylemek başka şey, eksiği yapan rakiplere hakaret etmek, taraftarlarınızı karşı karşıya getirmek başka şeydir.
Özellikler siyasi liderlerimiz buna dikkat etmeliler.
***
Solcular kötü, Milliyetçiler kötü, Merkez sağcılar kötü, Kürtler kötü, sanatçılar kötü diyerek yola çıkarsanız bu ulusu bölersiniz.
Sadece iyi sizmisiniz? Sizin dışınızda bu ülkede doğruları söyleyen yok mu be kardeşim diye sorarlar adama…
Bu tafranıza ve bu tarzınıza karşılık, yaptığınız iyi şeyleri bile görmek istemiyor insanlar, böyle siyaset olmaz olsun.
***
Ülke olarak geçmişimiz ile yüzleşeceğiz dendiğinde gerçekten sevindik.
Eskiden yaptığımız yanlışları görür, gereken dersleri ulusça çıkartır ve geleceğimizi doğru dizayn ederiz dedik.
Ama nerede o güzellik?
Biz geçmişimizle yüzleşmeyi;
• Kavgaya çevirdik, birbirimize hakaret etmeye çevirdik.
• Rakiplerimizi yalancı yaptık, vatan haini yaptık, din düşmanı yaptık.
• Halka doğruları söylemedik.
• Geçmişte yapılan iyi şeyleri de yok etmeyi, geçmişle yüzleşme sandık.
• Öfkeli ve hakaretli bir dille konuşup toplumu kutuplara ayırmaya başladık.
Uluslar geçmişleri ile böyle yüzleşmemeli, kurumlar ve kurallar hiçe sayılmamalı ve en önemlisi, hukuka olan güven sarsılmamalıydı.
***
ABD’de de zenciler ile beyazların hesaplaşması, birbirleri ile yüzleşmeleri gündeme gelse, birbirlerine söyleyecekleri o kadar çok şeyleri var ki!
***
ABD’de bir zenci lider çıksa, zamanında bu beyazlar bizleri adam yerine koymuyorlardı, bindikleri toplu ulaşım araçlarına bile bindirmiyorlardı.
Şimdi sıra bizde, ABD’de artık bir zenci başkan var deyip, geçmişleri ile yüzleşmeyi bu kanala soksalardı ne olurdu?
***
Özellikle bizim ülkemizde, geçmişimizle yüzleşme meselesi yeniden masaya yatırılmalı, geçmişte yapılan iyi şeylerin bile tedavülden kaldırılması gibi bir yanlışa düşülmeyecek tedbirler alınmalıdır.
***
Ben şahsen bir yurttaş olarak, ülkemizin gidişatından, geçmişi ile yüzleşmesinde yaptıkları yanlışlardan memnun değilim.
Siyasilerin rakipleri ile ilgili söyledikleri, geçmişimizle yüzleşme şeklimiz beni korkutmaya başladı.
***
Demokrasilerde en önemli güç, örgütlenmiş sivil toplum örgütleridir. Sivil toplum örgütleri, siyasi yandaşlığı bırakmalı, yaşananları, tarafsızca halkımıza anlatma seferberliği başlatmalıdır.
Geçmişimizle yüzleşelim derken birbirimiz ile düşman oluyoruz.