17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile sarsılan siyaset durulmak bilmiyor, artçı sarsıntılar devam ediyor.
Siyaset karmakarışık, seviye iyice düştü, karşılıklı suçlamalar yüz kızartıyor.
İktidar ile muhalefet arasındaki siyasi rekabet, gerginliğinde ötesine geçti ve düşmanlığa dönüşmeye başladı.
Bu durum, toplumun düşman kamplara ayrılmasını tetikleyebilecek tehlikeli bir durumdur.
Bu ülke insanı, 12 Eylül öncesinde de aynı anlayış yüzünden, kamplara ayrılmış birbirini öldürür duruma gelmişti.
Bu toplum bu anlayışın bedelini hep birlikte ödemişti.
Siyasilerin, bu topluma bir daha bu durumları yaşatma hakları yoktur.
* * *
Yolsuzluk ve rüşvet iddialarının adalete teslim edilmesi yerine, savunulması, kafaları iyice karıştırdı.
Başbakanımız, yolsuzluğa karışan bakan çocuklarının ve iş adamının salıverilmesi olayını yorumlarken, hak yerini buldu dedi.
Suçsuz oldukları yargı kararı ile belirlenmeyenleri suçlamak ne kadar doğru ise, hak yerini buldu lafının da o kadar doğru olduğunu anlamak gerekiyor.
* * *
Siyasetteki bu karmaşa nasıl çözülecek bilmiyorum.
İş Millete kaldı.
Millet inşallah aklıselimini kullanır, hırsızlığa ve rüşvete bulaşanlara bir uyarıda bulunur.
Yoksa işler gerçekten kötüye gidiyor.
* * *
Paralel devlet örgütlenmesinin ve yolsuzluk ile rüşvetin yanında durmadan, savcıların ve yargıçların görevlerine engel olmadan, vaziyet almak gerekiyor.
Çok beğenildiğine inandığım, “ bırakın hukuk işini yapsın “ lafının yaşama geçirilmesinin tam zamanı olduğunu görmek gerekiyor.
* * *
Bakan çocuklarının evlerinde yakalanan, para sayma makineleri ve para kasalarının bu halka anlatılması gerekiyor.
Bir bürokratın evinde yakalanan ayakkabı kutularındaki paraların, o bürokratın evinde ne aradığının halka anlatılması gerekiyor.
Bunların tuzak olduğunu söylemek yetmiyor.
İnsanlara, böyle bir tuzakta bize hazırlasalar, bizlerde biraz nefes alsak, dedirtmemek gerekiyor.
* * *
Ezberlenmiş yalanlar yerine, bu insanların kendilerini yargı önünde aklamaları gerekiyor.
Ne, Siyasi iktidarın sahip çıkması, ne seçimlerde %50 oy almak bu hırsızlıkları örtmeye yetmez.
Yapılacak tek şey kendinizi hukukun kollarına bırakmaktır.
* * *
Hadi bizler, yolsuzluk ve rüşvet üzerine anlatılan bu masallara inandık, ya yurt dışında bizi izleyen dünyaya bunu nasıl inandıracaksınız?
* * *
En tehlikeli durum, demokratik toplumda yolsuzluk ve rüşvet karşısında, halkın kayıtsız kalması ve sessiz kalmasıdır, buna alkış tutmasıdır.
Bu büyük bir toplumsal erozyonun sonucudur.
Bu sessizlik, bizim 90 yıllık Cumhuriyet kazanımlarımıza yazık edecek, 70 yıllık demokrasi deneyimlerimize yazık edecektir.
* * *
Temiz insanların yıpratılması için atılan iftiralar ne kadar kötü ise, yolsuzluk ve rüşvetin üstünün örtülmesi çalışmalarını alkışlamakta o derece kötüdür.