Hayat pahalılığının sebebi ile ilgi eski bir tespiti paylaşmak istiyorum.
***
Zamanın Kralı sarayında otururken pencereden sesler gelmiş. “Güzel elmalarım var” diyen bir elma satıcısını görmüş.
Bakmış yaşlı bir adam at arabasında elma satıyor.
Etrafında elma almak için bekleyen müşterileri de görmüş.
Kralın canı da elma çekmiş.
***
Baş veziri çağırmış, al sana 5 altın, koş bana şu elma satan adamdan elma al getir demiş.
Baş vezir almış altınları vezirlerinden birini çağırmış, al sana 4 altın koş şu ihtiyardan elma al gel demiş.
Bu vezirde, saray görevlilerinden birisini çağırmış, al sana 3 altın koş şu ihtiyar elma satan adamdan elma al gel demiş.
Saray görevlisi, muhafız komutanını çağırmış al şu 2 altını şu ihtiyardan elma al getir demiş.
Komutanda kapıdaki nöbetçiyi çağırmış ve al şu 1 altını şu elma satan ihtiyardan elma al gel demiş.
***
Nöbetçi, elma satan ihtiyarın yanına gitmiş, tutmuş yakasından sen ne bağırıp duruyorsun burası han mı saray önümü demiş ve arabasına el koymuş.
***
Elmacının arabasından krala 5 elma ayırmışlar ve kralın huzuruna çıkmışlar.
Kral şöyle bir düşünmüş 5 altına beş elma, bir elma bir altına ama halk elmacının etrafında kalabalıktı.
Demek ki diye düşünmüş kral, vatandaşın durumu çok iyi beş altına beş elma satan elmacının önü kalabalık, vergileri hemen artırın demiş.
Hayat pahalılığının sebebini anlattığı için ilginç değil mi?