Hep sorulur ve tartışılır, güvenlik mi? Demokrasimi?
Ne yalnız başına güvenlik, nede yalnız başına demokrasi, demokratik hukuk devletini, demokratik özgürlükleri korumaya yetmez.
Bütün mesele güvenlik ile demokrasinin, birbirlerine zarar vermeden birlikte kullanılması meselesidir.
* * *
Tabidir ki hepimiz, yaşadığımız ülkede, güvenlik içerisinde yaşamak isteriz, bu güvenlik önlemleri, istisnai haller dışında benim demokratik taleplerimi toplumla paylaşmama engel olmamalıdır.
* * *
Demokrasinin açtığı alan, toplumun her bireyi tarafından güvenlik içerisinde kullanılabilmelidir.
Demokrasinin sunduğu hakların kullanılması sırasında, bunu kullananların güvenliklerinin sağlanması kadar, bu hakkı kullananların, çevreye zarar vermesi meselesinin, güvenlik ve demokrasinin birlikte yaşaması için gerekli olduğunu anlamak lazım.
* * *
İç güvenliği sağlamak iddiası ile çıkarılmaya çalışılan yasanın, TBMM’de tartışılması sırasında yaşananların, demokrasinin geliştirilmesine bir katkı vermeyeceği görülmüştür.
Koca koca Milletvekillerinin bir yasayı adam gibi tartışamamaları, şahsen beni endişelendiriyor.
* * *
Çıkartılacak iç güvenlik yasasını, Milletvekilleri birbirlerine anlatamadıklarına göre, bu yasanın yaşamımıza nasıl etki edeceğini düşünmek istemiyorum.
* * *
Bu yasada bu kadar ısrar niye acaba?
Muhalefetin itirazlarının hiç birisini dinlemeye değer bulmamak ile muhalefette olanların, yasanın tamamı yerine, uygun olmayan yerlerini toplumla paylaşmalarının, toplumun gözleri önünde yumruklaşmaktan daha iyi olur diye düşünüyorum.
* * *
İktidar, güç zehirlenmesi nedeni ile ben yaptım oldu anlayışını sevmişe benziyor, bu anlayış ile muhalefetin mücadele etmesi doğaldır.
* * *
Birbirimiz ile nasıl anlaşacağımızı, nasıl konuşup nasıl tartışacağımızı, devleti yönetme iddiasında olan parlamenterler bilemiyorlarsa, bu halka güvenlik konusunda söyleyecek bir şeyleri olmamalıdır.
Toplum bilimcilerin aslında, demokrasinin selameti için İktidarların güç zehirlenmesi konusunda, araştırma yapmaları iyi olur.