Dünyanın her ülkesinde insanlık önemli günlerden geçiyor.
Doğa bu önemli günlerde insanlığa önemli mesajlar vermeye çalışıyor.
İnsanlık âleminin geri kalmışlığı da ileri gitmişliği de, doğanın verdiği bu mesajı görmezden gelmeye devam ediyor.
Bu tehlikenin altını çizmek durumundayız.
***
Ülke olarak bizim, dünyanın geri kalmış ülkelerinden de, uygar dünyadan farklı bir durumumuz var.
Topluma hedef göstermedeki isabetli tespitleri olan bir kurucu liderimiz var.
23 Nisan TBMM’nin kuruluş bayramını çocuklara, 19 Mayıs olarak kutladığımız bayramımızı da gençliğe armağan etmiş tek lider Mustafa Kemal Atatürk’ümüz var.
***
Bu ulusun kurutuluşu ile ilgili tüm bayramları çocuklarımızla, gençlerimizle ve halkımızla birlikte kutlamaya da devam edeceğiz.
Bu kutlama arzumuz, 23 Nisanda da 19 Mayısta da, Korona salgınını deleceğiz anlamına da gelmiyor gelmemelidir de.
Kutlama günlerini topluma ve insan sağlığına olan saygımız, önemli kutlama günlerimize zarar vermeden kutlama yapabilmemizi gerektiriyor.
İletişim araçlarının ve sosyal medyanın da kullanılması ile tolum sağlığına zarar vermeden de bu önemli günlerimizi kutlamamızın mümkün olduğunu topluma göstermeli ve örnek olabilmeliyiz.
***
Dünyayı tehdit eden bu salgının, Akılla ve bilimle aşılabileceğinin bilinci toplumda da yaygınlaştırılmalıdır.
Toplumsal düzene uyarak, dünyayı birbirimize zehir etmeden yaşayarak hayatımızı dizayn edebilmeliyiz.
***
Dünyanın geçtiği bu salgın sırasında, siyasilerimiz, Korona ile siyaset yapmaya ayak kalkmamalıdırlar.
***
Halkımızda bu konuda kurallara uyarak siyasilere örnek olmaya devam etmelidirler.
***
Salgının tek sorumlusu olarak görüldüğü izlenimi de 65 yaş üstündeki insanlarımızı da artık iyice rahatsız etmektedir.
Toplumun yaşam biçimi de, korona salgınının sebebi olsa bile, yönetenlerin alacakları önlemlerle bu toplumu suçlamanın önüne geçilmelidir. Özetle çevrecilerimizin benimde çok hoşuma giden güzel bir sılagonları vardı.
“Bu dünya bizim kirletmeyelim, birbirimize zehretmeyelim.”