8 Martta dünya kadınlar gününü kutlayacağız.
Kadınları aklımız sıra kandıracağımızı sanıp onlara çok önem verdiğimizi söyleyecek ve Ana, bacı ve eş edebiyatı yaparak gönüllerini alacağımızı sanacağız.
* * *
Birçok demokratik ülkeden daha önce seçme ve seçilme hakkını almış Türk kadını, iş hayatında, siyasette ve yaşamın diğer alanlarında maalesef yeterince yer alamamaktalar.
Özellikle siyasette çok ihtiyacımız olduğuna inandığımız kadınlar, maalesef yer bulamamaktalar.
* * *
Kadın olmak, yer, zaman, yaş değişse de sorunlar farklılaşsa da kesinlikle MÜCADELE demektir.
Yaşamak için, okumak için, kimliği için, iş bulabilmek için, kariyer için daha fazla çalışmak demektir…
Şiddet, sömürü, yoksulluk, işsizlik demektir KADIN OLMAK…
Çocuk gelin olmaktır. Berdeldir. Kumadır.
Töre cinayetlerine kurban gitmektir KADIN OLMAK…
Türkiye’de kadın olmak tüm güçlüklere karşı göğüs germek, dimdik durmak ve her şeye rağmen insanca yaşamaya çalışmaktır.
* * *
Tüm sorunları düzeltmek için; iş hayatında, okulda, sporda, yönetimlerde, siyasette, karar mekanizmalarında, sendikalarda her alanda DAHA ÇOK KADIN olmalıdır.
“Türk kadını, seçme ve seçilme hakkını Atatürk sayesinde pek çok ülkeden önce kazanmıştır.
Peki, kadınlar bu haklarını iyi bir şekilde kullanabiliyor mu?
* * *
Türkiye’de kadınların siyasal haklarının gelişimi açısından yerel seçimlerin önemli olduğu söylenir ama. Uygulamada yerel seçimlerde aday olma olanağını yakalamış kadın sayısı yok denecek kadar azdır.
* * *
Bu sorunları kadınlar kendileri aşacaklar ve ellerini değdirdikleri her şeydeki gibi siyasette de kadın elinin değdiği güzelliği siyasetimiz de yaşayacaktır.
Tüm kadınlarımızın kadınlar gününü kutluyoruz.