İnsanlarda, yönetimlerde hata yapabilirler, kasıtlı olmadığı sürece biz bu hatalara küçük kusurlar diyebiliyoruz.
Ama siyasi sakarlılıklarla bu küçük kusurların sık sık yapılması bazen büyük sorunların doğmasına, toplumun rahatının kaçmasına ve toplumun tedirgin edilmesine neden olabilmektedir.
***
75 Milyon insanı potansiyel suçlu gibi gören bir devlet anlayışı ile yurttaşlarının her zaman devlete zarar vereceğini sanan bir devlet yapısı ile toplumlar, hiçbir yere varamamışlardır.
Böyle bir sistemi kurmak isteyen siyasilerin tarih önünde lanetlendiklerini dünya tarihinde görmek mümkündür.
Devletin vatandaşlara haksızlık yapmasının önlenmesini temel alan bir devlet yapısı özlenendir.
Çünkü güçlü olan devlettir.
***
Kendi halkını potansiyel suçlu olarak gören bir devlet yapısında,” Hâkimiyetin kayıtsız şartsız Milletin olduğunu “ söyleyebilir misiniz?
Bu nedenledir ki, Demokrasinin ve sivil siyasetin üzerindeki vesayetin kaldırılması çalışmaları, demokrasinin ve sivil siyasetin gelişmesi açısından çok önem taşımaktadır.
Ancak bu vesayeti kaldırırken, onun yerini başka güçlerin almasına da meydan verilmemelidir.
İleri demokrasi çığlıklarının atıldığı, demokratik açılımların bolca konuşulduğu ülkemizde, şimdide hukukun siyasetin emrine girmesini sağlayacak çalışmalar olduğu imajı yaratılmaktadır.
Özel yetkili mahkemeler yoluyla, bütün hukuk kurallarının alt üst edildiği izlenimi verilmemeli, tutukluluk sürelerinin tartışılmasına meydan verilmemeli, her gözaltı ile toplum tedirgin edilmemelidir.
Hukukun üstünlüğünü bu yolla sağlayamayız, demokrasiyi geliştiremeyiz.
***
Bu toplum yıllarca DGM’ler kaldırılsın diye çabaladı ve mücadele etti, ama şimdi demokrasinin ve sivil siyasetin önünde, kaldırılan vesayetlerin yerini, başka kurumların aldığı görülmektedir.
***
Bağımsız yargı önünde kimsenin ayrıcalığı olmamalıdır, kimseye ayrıcalık tanınmamalıdır.
***
Eğer demokrasinin gelişmesini sağlayacaksak, ileri demokrasiyi kuracaksak, küçük kusurlara meydan vermemeliyiz.
Küçük kusurlar ile toplum da geren büyük kavgaların çıkmasına meydan verilmemelidir.
Aslında Vatandaşların, demokrasi, hukuk ve onlardaki gelişmeler umurunda bile değil. Vatandaş iş istiyor, aş istiyor, huzur istiyor, çocuklarına iyi bir gelecek istiyor, sağlık hizmetlerinden parasız yararlanmak istiyor, emekli maaşlarına zam istiyor.
Siyasetçiler sorun yaratmadan, kavga çıkarmadan, birbirlerine küfür etmeden bir sorunu çözsünler. Bizlerde ağzımızdan bir dişi kıralım.
Siyasiler adil olsunlar, Rabbena hep bana demesinler.
Kendilerine %45 diğer çalışanlara %5 vermesinler.
Adaleti önce bunda sağlasınlar, tabi böyle bir niyetleri varsa…