Kuvvetler ayrılığı, parlamenter demokrasinin olmazsa olmazlarından birisidir.
Yasama, yürütme ve yargı arasındaki yetki dağılımını kavramak istemeyenlerin her şeyi milli iradeye bağlama yanlışı, bu güne kadar ki uygulamalarda, kuvvetler ayrılığı ilkesini hırpalamıştır.
* * *
Siyaset kültüründe, her şey kuvvetlinin istediği gibi olmalıdır anlayışına, kuvvetler ayrılığı ve hukuk fazla gelmektedir.
Onlar kanun çıkartacak siz onaylayacaksınız. Çıkartılan yasalarda eksik aramayacaksınız. Neden mi?
Ama ben %50 ye yakın oy aldım.
Onlar kızacak bağıracak siz kızmayacaksınız ve karşılık vermeyeceksiniz. Neden mi?
Halkın iradesi böyle istiyormuş.
Yani, yapılan yanlışların tamamını aldıkları oyla kapatmaya çalışma yanlışı, demokrasiyi tanınamaz duruma getiriyor.
* * *
Zamanın faşist liderlerinden Musollini diyor ki: “Öyle bir iktidar ve düzen oluşturduk ki hiç eksiği yoktur. Bu yüzde muhalefete de gerek yoktur.”
* * *
Milli iradeyi, muhalefete gerek yok demeye getirmemek lazım.
Milli irade, seçilmişlerin ve seçimlerin meşruiyetidir.
Milli irade olmadan tabiî ki olmaz ama milli irade, yapılan yanlışların kılıfı yapılmamalıdır.
* * *
Hukuk, Ulusal egemenliğinde, demokrasinin de, teminatıdır.
Ulusal Egemenliğin içine sızmış kötü niyetliler olabilir.
Ulusal Egemenliği kendi egemenlikleri ile karıştırmış olanlarda olabilir.
Bunları kim ayıklayacak? Adil olan hukuk ayıklayacak.
* * *
Yürütmenin pervasızlığı gibi, yargıda pervasız davranabilir.
Bunun önüne geçmek içinde, yargı denetimini yapan kurumlar var, bunlar mahkeme kararları uygulanmadan önce, kararın yasalara uygunluğunu denetleyebiliyorlar.
Öyleyse, demokrasinin, sandık kadar, adil olan hukuka da ihtiyacı vardır, halkın taleplerini dillendirmesine de ihtiyacı vardır.
* * *
Demokrasimiz gelişemiyor.
Demokrasimiz adil olan hukukla beslenemiyor.
Sonra halk sokaklara çıkıyor, demokrasi taleplerini dillendirmeye çalışıyor.
Adil olan hukuk istiyor.
Halkın bu taleplerini, dış mihrakların oyunu olarak göstermek, her zaman doğru bir tespit olamaya biliyor.
Bu itirazları, Biber gazı ile tazyikli su ile ve polisle engelleyerek, bunları terörist sayarak, demokrasiyi geliştiremeyiz.
* * *
Kuvvetler ayrılığının temel felsefesi, o kadar karışık bir şey değil, gayette basit, yasama kanunu çıkartıyor, yürütme uyguluyor.
Yargı’da, bu çıkarılıp uygulanacak yasanın Anayasaya uygunluğunu denetliyor.
Bu iş bu kadar basit.
Bunu sekiz bilinmeyenli denklem yapmanın manası yoktur.
Susmasını, konuşmamasını istediğiniz bu hukuk, ileriki yıllarda size de lazım olabilir. Tarih bunun örnekleri ile doludur.
Aman dikkat.