Cumhuriyetimizin kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 74.yılında,
— Yurttaş olmayı içine sindiremeyenlerin, kul olarak yaşama inatlarını kıramadık.
— Aydınlanma devrimini tamamlayamadık.
— Aynı kimliği taşıdığımız insanlar ile sanki savaşır duruma geldik.
— Etnik kimlikleri, yurttaşlık anlayışının çatısı altında birleştiremedik.
— Her problemi bıraktık, Cumhuriyetimizin kurucu kadrolarının yapptıklarını çarpıtarak tartışmaya açtık.
Üzgünüz…
* * *
M.Kemal Atatürk, Emperyalizmin Anadolu toprakları üzerindeki hayallerini, onların kursaklarında bırakan askeri dehadır.
* * *
Nasıl olduğunu, nasıl başarıldığını bu gün bile anlayamayan yayılmacılığa karşı verdiği kurtuluş savaşı ile tüm mazlum ülkelere umut olmuş liderin adıdır M.Kemal Atatürk.
* * *
Kendilerini demokrasi ve barışın simgesi gibi gören ülkelere ve onların liderlerine, ”Yurtta barış, dünyada barış” diyerek, diplomatik bir barış dersi veren liderin adıdır, M.Kemal Atatürk.
* * *
Yenilgiyi, kaybetmeyi ve yok olmayı kabul etmeyen, bağımlı yaşamayı reddeden bir anlayışın adıdır M.Kemal Atatürk.
* * *
Bir Müslüman ülkede, modernliğin, uygar düşüncenin, bilimsel düşüncenin, din ile birlikte nasıl yaşayabileceğini göstermeyi başarmış bir liderin adıdır M.Kemal Atatürk.
* * *
Bu günün şartları ile 1923’leri değerlendirmeye ayak kalkmak, hiçbir mantıkla ifade edilemez.
Siyasilerin böyle bir yanlışa düşmeleri çok şaşırtıcıdır.
* * *
Hiç kimse ama hiç kimse 1923’lü yılların şartlarında yaşayalım demiyor.
Sadece bugün yaşadıklarımızın, o günlerden ve o günün şartlarından, Cumhuriyetin kurucu kadrolarınca, nasıl yorumlandığının görülmesini isteniyor.
Büyük liderin gençliğe hitabesine bakın, büyük nutkuna bakın, o günlerden bu gün yaşanabilecekleri, büyük bir ön görü ile nasıl tespit ettiğini göreceksiniz.
O kadroların bu ön görülerini eleştirmek yerine, bu gün bizlerin neleri yapamadıklarımızın tartışılması gerekmez mi?
* * *
Mustafa Kemal Atatürk’te, yakın arkadaşları da insandı.
Onlarında eksikleri vardı.
Bu günkü devlet adamlarının eksikleri yanında, onların eksiklerinin hiç de önemli
eksikler olmadığını anlayabiliyoruz.
* * *
Bu gün Fransız devrimi de tartışılıyor.
Ama doğru bilgilere dayalı tartışılıyor.
Onların tartışmalarında, Fransız devrimini yapan kadroların inançları tartışılmıyor.
* * *
Bizim, Aydınlanma devrimi de tartışılabilir ve tartışılmalıdır da.
Bu tartışmalarda, aydınlanma devriminin canlılığını göstermektedir.
Bundan da kimse rahatsız olmamalıdır..
* * *
1923’lerde ve sonrasında yaşananların içerisine, İsmet Paşa’nın camileri depo yaptığı ve kuranı yasakladığı gibi temeli olmayan iddialar yerleştirilmemelidir.
Bu ayıp olmaktadır.
* * *
Aydınlanma devriminin yapıldığı dönemi, siyasiler değerlendirirken daha dikkatli değerlendirmelidirler.
Örneğin o yıllardaki İstiklal Mahkemelerini eleştirenler, bu günün koşullarında kurulan Özel yetkili mahkemeleri görmezden gelmemelidirler.
Bu tartışmalar bizi hiçbir yere taşımaz.
* * *
Tarih, gelişi güzel eleştirebildiğiniz olaylar yumağı değildir.
* * *
O günün koşullarını gözden kaçırarak, o dönemde yaşayanları ve yaşananları, kötülemek, o döneme düşman kuşaklar yetiştirmeye çalışmak, sadece o devride yapılanların yok olmasına neden olmaz, ülkenin yok olmasının da sebebi olabilir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızda ayrılışının 74. yılında onu saygıyla anıyorum.